Dokuzuncu Gezegenin Varlığına Dair Yeni Kanıtlar
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden (Caltech) bilim insanları Güneş Sistemi’nin dış kısmında hareket eden dev bir gezegenin varlığına dair kanıtlar elde etti.
Araştırmanın sonuçları Astronomical Journal dergisinde yayımlandı.
Kütlesi Dünya’nın kütlesinden on kat fazla olan gökcisminin Güneş etrafındaki yörüngesini 10.000-20.000 yıl arasında tamamladığı tahmin ediliyor. Gökcisminin Güneş’e en yakın olduğu konumda Güneş’le arasındaki mesafe 200 AU. 1 AU (astronomik birim), Güneş ile Dünya arasındaki ortalama mesafedir ve yaklaşık 150 milyon km’dir.
“Dokuzuncu gezegen” olarak isimlendirilen gökcisminin varlığı gözlemler yoluyla doğrulanmış değil. Ancak Kuiper Kuşağı’nda bulunan diğer cisimler üzerindeki kütleçekim etkileri, böyle bir gökcisminin var olması gerektiğini gösteriyor. Benzer şekilde Neptün’ün varlığı da teleskopla yapılan gözlemlerden önce, Uranüs’ün yörüngesinde neden olduğu düzensizlikler nedeniyle matematiksel olarak tahmin edilmişti.
Sonuçları 2014 yılında Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, Güneş’e en yakın olduğu konumda Güneş’e olan uzaklığı 80 AU olan bir cüce gezegen keşfedilmişti. Araştırmada Kuiper Kuşağı’ndaki bilinen en uzak on üç gökcisminin yörünge düzlemlerinin, Güneş Sistemi’ndeki sekiz gezegenin yörünge düzlemleriyle kesiştiği anlaşılmıştı. Bu uzak gökcisimlerinin başka bir cüce gezegenin kütleçekim etkisi nedeniyle benzer yörünge özelliklerine sahip olduğu düşünülüyordu.
Caltech/R. Hurt
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden Konstantin Batygin ve Mike Brown bu gökcisimlerinin yörüngelerini ayrıntılı olarak incelediklerinde, altısının yörünge düzlemlerinin Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin yörünge düzlemine göre aynı açıyla yönlendiklerini ve aynı yönde hareket ettiklerini belirledi. Başlangıçta bu durumun nedeninin Kuiper Kuşağı’nda bulunan gökcisimleri olduğunu düşündüler. Ancak hesaplamalar bu öngörünün doğru olması için Kuiper Kuşağı’nın toplam kütlesinin bugün hesaplanandan 100 kat büyük olması gerektiğini gösteriyor.
Araştırmada kullanılan bilgisayar modellemesi -Güneş’e en yakın olduğu nokta, bu altı gökcisminin Güneş’e en yakın oldukları noktanın tam zıttı konumda olan- dev bir gezegenin bu durumun nedeni olabileceğini gösteriyor. Kullanılan modelleme Güneş Sistemi’ndeki dokuzuncu gezegenin varlığına dair kanıt oluştursa da bilim insanları dokuzuncu gezegeni gökyüzünde aramaya devam ediyor.