logo
Menü
Giriş yap Üye ol
  • Anasayfa Anasayfa
Popüler Bilim

Popüler Bilim

Soru - Cevap

Soru - Cevap

Tasarla ve Yap

Tasarla ve Yap

Deneyler

Deneyler

Bilim Genç TV

Bilim Genç TV

Gökbilim

Gökbilim

Yeryüzü

Yeryüzü

Sesli Yayın

Sesli Yayın

Bilim Çizgi

Bilim Çizgi

Periyodik Tablo

Periyodik Tablo

Yeryüzü

Bunu Biliyor muydunuz?

Yarışmalar

Yarışmalar

  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

logo
Arama
Giriş yap
  • Popüler Bilim Popüler Bilim
  • Soru - Cevap Soru - Cevap
  • Tasarla ve Yap Tasarla ve Yap
  • Deneyler Deneyler
  • Bilim Genç TV Bilim Genç TV
  • Yarışmalar Yarışmalar
  • Gökbilim Gökbilim
  • Yeryüzü Yeryüzü
  • Sesli Yayın Sesli Yayın
  • Bilim Çizgi Bilim Çizgi
  • Bunu Biliyor muydunuz? Bunu Biliyor muydunuz?
  • Periyodik Tablo Periyodik Tablo
  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

Bilim Genç Kafede Bilim Etkinliği: Uzayı ve Yıldızları Neden Araştırıyoruz?

Dijital Obez miyim? Dijital Araçların Aşırı Kullanımı Yaşam Memnuniyetimizi Azaltıyor!

Tek Sağlık Nedir?

Geri Dönüştürülmüş Plastik Gerçekten Çevre Dostu mu?

Bilim Genç Kafede Bilim Etkinliği: Sıfırın Altında Bilim: Antarktika ve Arktik Maceraları

Kadınlar Erkelerden Daha Fazla Uykuya mı İhtiyaç Duyuyor?

Hızlı Düşünmek, Pratik Zekâmızın Etkisi mi yoksa Alışkanlıklarımızın Bir Sonucu mu?


Taşların Bilimi: Mineroloji

Nurulhude Baykal
31/10/2019

2019 yılı Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı olarak ilan edildi. Bilim Genç olarak 2019 yılı boyunca Prof. Dr. Fuat Sezgin’in İslam bilim ve teknoloji tarihine katkılarını farklı yazılarla ele alacağız. Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına hazırladığımız diğer yazılara ulaşmak için tıklayın.

Taşların Bilimi: Mineroloji

2019 yılı Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı olarak ilan edildi. Bilim Genç olarak 2019 yılı boyunca Prof. Dr. Fuat Sezgin’in İslam bilim ve teknoloji tarihine katkılarını farklı yazılarla ele alacağız. Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına hazırladığımız diğer yazılara ulaşmak için tıklayın.

Jeolojinin bir alt dalı olan mineroloji, yerkabuğunda oluşan ve içerdikleri çeşitli minerallerden dolayı farklılaşan taşların fiziksel ve kimyasal özelliklerini inceler. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde maddelerin fiziksel ve kimyasal özellikleri detaylı olarak analiz edilebiliyor. Bundan yüzyıllarca önce de bilim insanları mineroloji üzerine çalışmalar yürütüyordu. Prof. Dr. Fuat Sezgin, İslam Uygarlığında Mimari, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp kitabında özellikle Arap ve Yunan etkileşimi ile ortaya çıkan çeviri eserlerin minerolojinin temellerini oluşturduğunu belirtiyor.

Diğer bilim dallarında olduğu gibi minerolojide de sınıflandırma hayli önemlidir. Minerolojideki ilk sınıflandırma 10. yüzyılda bu konu üzerine bir ansiklopedi yazan İhvân es-Safâ’ya aittir. Bu eserde mineraller oluşumlarına göre üç sınıfa ayrılır: oluşmaları kısa süren (yaklaşık bir yıl) step tuzu ve alçı taşı gibi taşlar, deniz dibinde oluşan ve yavaş yavaş büyüyen inci ve mercan gibi taşlar ve sıradağların boşluklarında oluşan metaller ve değerli taşlar. İhvân es-Safâ, eserinde yaşadığı dönemde bilinmeyen jeolojik prensiplerden ve oluşum süreçlerinden de söz eder: “... yeryüzünde koşullar değişir, tarım alanlarından çöller, çöllerden tarım alanları oluşur, denizlerden stepler ve sıradağlar yükselir, çöller ve sıradağlar denize batar. Sıradağlar güneş ışınları altında ısınır, kurur, yarılır ve ufalanır, çakıl ve kuma dönüşür, yağmur sağanakları bunları dağ sularının, ırmakların ve nehirlerin yataklarına yıkayarak taşır, bunlar onları denizlere, göllere ve bataklıklara götürür, denizler bunları sahile ve kayalara vurur ve dalga vuruşlarıyla işler ve dibinde bunları kat kat yayar, bunlar üst üste tortulanır, birbirlerine yapışırlar, suyun altında dağlar ve tepeler oluştururlar, tıpkı kumun steplerde ve çöllerde yaptığı gibi giderek yükselirler ve bitkilerin ele geçirdiği anakaraya dönüşürler, bu sırada buna karşılık başka yerlerde deniz kıyıya çıkar ve anakara üzerinde yayılır.”

Prof. Dr. Fuat Sezgin’e göre Müslüman bilim insanları taşları ve madenleri özgül ağırlıklarına göre değerlendirerek minerolojiye katkı sağlamıştır. El-Bîrûnî (973-1050), taşların ve madenlerin özgül ağırlığını şaşırtıcı derecede kesinlikte ölçebilen bir yöntem bulmuştur. Taşan suyun hacmini ölçmeyi temel alan bu yöntem, Antik Yunan’da Kral II. Hiero’nun tacının tamamen altın olup olmadığı sorununa Arşimet’in bulduğu çözümdeki yönteme benzer.

data-cke-saved-src=https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/sites/default/files/arsimet_kral_taci.png

Arşimet, kralın tacının yapısını bozmadan tamamen altın olup olmadığını anlamak için tacı taşmak üzere olan bir kabın içine yerleştirir ve taşan suyun hacmini ölçer. Ardından taç ile aynı ağırlıktaki bir parça saf altının da taşırdığı suyun hacmini ölçer ve ikisinin eşit olmadığını görür. Böylece tacın saf altın olmadığını anlar.

data-cke-saved-src=https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/sites/default/files/piknometre.jpg

İslam Uygarlığında Mimari, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp

El-Bîrûnî’nin icat ettiği ve sonraki bilginler tarafından da kullanılan, maddelerin özgül ağırlığının suyun taşması üzerinden hesaplandığı piknometre Prof. Dr. Fuat Sezgin’in kitabında şöyle tarif ediliyor:

“Ona konik bir şekil verdi; büyük taban yüzeyi sayesinde kap uygun bir stabilite kazandı ve içine çok materyal alabildi. Üst tarafına sabit genişlikte dar bir boyun yapıldı. [...] Boynun ortasına çeyrek daire biçiminde bir boru lehimlenmiştir; ucu, dışarı akan suyu tutan bir kasenin üzerinde bulunmaktadır. Borunun üst tarafına açılan delikler suyun boruda tutulmasını engelleyecektir.”

El-Bîrûnî deneylerini titizlikle yürütmüş, bütün ölçümlerini aynı su ile aynı mevsimde ve aynı yerde yapmıştır.

Prof. Dr. Fuat Sezgin’in İslam Uygarlığında Mimari, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp kitabında yapay mücevher üretmek için kullanılan fırın görselleri yer alsa da bu fırınlarda hangi mücevherlerin nasıl üretildiği hakkında bilgi bulunmuyor.

Gelişen teknoloji sayesinde günümüzde yapay elmas üretmek bile mümkün. Doğal şartlar altında elmasın oluşması için karbon atomlarının yüksek basınç altında milyarlarca yıl kalması gerekir. Ancak elmasın yapısında yalnızca karbon bulunduğu tespit edildikten sonra elmasın kısa sürede üretilebileceği de anlaşıldı. Günümüzde elmas üretimi için kullanılan yöntemlerden biri karbonu yüksek basınç (30.000-100.000 kg/cm2) ve yüksek sıcaklığa (1000-3000 K) maruz bırakmak.

class=attr__format__media_original

Yüksek basınç - yüksek sıcaklık tekniği ile üretilen çeşitli renklerde sentetik elmas parçaları

Minerallerle ilgili detaylı bilgi için Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün hazırladığı internet sayfasını inceleyebilirsiniz.

 

 

 

Konu
Fuat Sezgin

paylaş

En Çok Okunan Makaleler

Bilim Genç Kafede Bilim Etkinliği: Uzayı ve Yıldızları Neden Araştırıyoruz?

Duyurular • 29-06-2025

Bilim Genç’e İçerik Hazırlamak İster misiniz?

Duyurular • 12-05-2025

Chandra, Yeni Tip Kozmik Nesneden Gelen Düzenli Sinyaller Tespit Etti

Haberler • 30-05-2025

Lise Öğrencileri İçin 2025 Yılı TÜBİTAK Bilim Kamplarına Katılım Başvuruları Başladı!

Duyurular • 02-01-2025

Pestisit Nedir? Pestisitler Zararlı mıdır?

Haberler • 30-04-2025

Kozmik Gezegen Otopsisi: Yıldızına Yaklaşarak Atmosferine Dalan Gezegen

Gökbilim • 29-04-2025

Gökyüzünde Gezegen Şöleni

Haberler • 25-01-2025

Keçilerin Göz Bebekleri Neden Dikdörtgen Şeklindedir?

Soru - Cevap • 15-02-2025

Astronot Suni Williams Uzay Yürüyüşünde Rekor Kırdı

Haberler • 31-01-2025

Meşhur Matematik Problemi: ‘‘Taşınan Kanepe Problemi’’ Çözüldü

Haberler • 30-01-2025

Bilim Genç Logo
Tekrardan Hoşgeldiniz!

Bilim Genç’in kozmik derinliklerinde yolculuğa başlamak için giriş yapın.

Bir hesabınız yok mu? Üye olun

Sayfayı Paylaş
Twitter'da paylaş telegram'da paylaş Whatsapp'da paylaş facebook'da paylaş
Bağlantıyı kopyala
baylaş