Elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Bu alandaki araştırma ve geliştirme çalışmaları devam ettikçe elektrikli araçların tek bir şarjla katettikleri mesafe yani menzilleri artarken, bataryaları tekrar şarj etmek için gerekli şarj istasyonları da yaygınlaşıyor.

Günümüzde elektrikli araçlarla ilgili en önemli sorunlardan biri menzillerinin kısa olması.

Honda, ilk defa 2011 yılında tanıttığı Micro Commuter’in taşımacılık alanında kullanılabilecek versiyonunu üç boyutlu yazıcı teknolojisi ile üretti.

Formula E sadece elektrikli araçların yarıştığı, yeni bir motor sporları dalı.

Otomobil teknolojilerinde gelecek büyük ihtimalle sürücüye ihtiyaç duymayan otonom araçların olacak. Peki, motosikletler için nasıl öngörüler yapılabilir?

Solar Challenge’da dünyanın önde gelen güneş enerjili araçlarını geride bırakarak 4. olan İstanbul Üniversitesi’nin Socrat adlı aracı yurt dışında ses getirmeye devam ediyor.

Otomobil dünyasında üretim hataları ya da kronik sorunlar nedeniyle üreticilerin araçları yetkili servislere çağırması sık rastlanılan bir durum. En iyi üreticiler bile bu tür durumlarla karşı karşıya kalabiliyor.

Kanadalı kaykay yarışçısı Mischo Erban düz yolda saatte 95,83 km hıza ulaşarak Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na adını yazdırdı. 

Formula 1 araçlarında yaklaşık 10 kadar mühendisin 150-300 arasında farklı algılayıcıdan gelen birçok veriyi sürekli kontrol ettiklerini biliyor muydunuz?

Araçların arkasına yazılan “Hatalıysam ara” ifadesi artık tarih oluyor. Araçların OBD (On-board Diagnostic) portuna takılan cihazlarla sürücünün takip edilmesi son yıllarda yaygınlaşmaya başladı.

Yeni otomobillerin “kâğıt” gibi olduğu, eskisi gibi sağlam (evladiyelik!) üretilmediği söylenir. Peki, gerçekten öyle mi?

Birçok büyük otomobil firması kendiliğinden gidebilen otomobiller (self-driving cars) üzerinde çalışmaya başladı.

Çocukken hepimiz kâğıttan kayık, uçak ya da uçurtma yapmışızdır.

2011 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Teknolojileri Kulübü öğrencileri tarafından...