2017’nin Dikkat Çekici Teknolojik Gelişmeleri
2017 yılında yaşanan önemli bilimsel olaylardan bir derleme...
1. SpaceX’in Mars Roketi: Falcon Heavy
1960’lı ve 1970’li yıllarda insanları Ay’a taşıyan Satürn V roketinden sonraki en güçlü roket olan SpaceX Falcon Heavy ilk uçuşuna hazır. Falcon Heavy halen kullanımda olan roketler arasında ise en güçlü olanı. Falcon Heavy günümüzde kullanılan roketlerin maliyetinin üçte birine, iki katı yük (yaklaşık 54.000 kg) taşıyabilecek.
Fırlatmanın ilk aşamasında üç Falcon 9 roketi kullanılacak. Bu roketler kalkıştan sonra ayrılarak yeryüzüne dikey iniş yapacak, böylece tekrar kullanılabilecekler. Ana motor ise birçok kez yeniden çalıştırılabilmesi sayesinde uzay aracının farklı yörüngelerde hareket etmesine imkân sağlayabilecek.
SpaceX
Falcon Heavy’nin Ocak 2018’de Kennedy Uzay Üssü’nden fırlatılması planlanıyor. Falcon Heavy, gelecekte insanlı Ay ve Mars görevlerinde kullanılmak üzere tasarlandı.
2. İnsanlı Dönerkanatlar
Ehang 184
Dönerkanat teknolojisi günümüzde çok farklı alanlarda (örneğin savunma sanayii, kargo taşımacılığı, bilimsel amaçlı görüntüleme) yaygın bir şekilde kullanılıyor. İnsan taşıyabilen dönerkanatlar ise ulaşımda yeni bir çağın başlamasını sağlayabilir.
İnsan taşıyabilen dönerkanat tasarımlarından Volocopter Nisan 2017’de, Passenger Drone ise Ağustos 2017’de insanlı olarak başarılı bir şekilde test edildi. Diğer bir insan taşıyabilen dönerkanat tasarımı olan Ehang 184 ise 2016 yılının sonunda insansız olarak test edilmişti. Otonom olarak hareket edebilen ve elektrik enerjisiyle çalışan bu araçlar sayesinde, gelecekte, akıllı ve mega şehirlerde yaşayan insanların ulaşım problemlerine çözüm bulunması amaçlanıyor. Bu araçlar çok yakın zamanda hayatımıza girebilir.
3. Felçli Hastalar İçin İyileşme İhtimali
İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nde (EPFL) çalışan bilim insanlarının geliştirdiği beyin implantı sayesinde felçli hastaların kaybettikleri hareket yeteneklerini tekrar kazanması mümkün olabilir.
Araştırmacılar bu amaçla ilk olarak ayaklarından birini hareket ettiremeyen felçli bir maymunun beyninin hareketten sorumlu bölgesi olan motor korteksinin ve omuriliğinin üzerine birer implant yerleştirdi. Maymun hareket etmek istediğinde beyin implantı beyinde oluşan elektrik sinyallerini algıladı ve sinyal omurilik implantına iletildi. Omurilik implantı beyin implantından gelen sinyali algıladığında kasların hareket etmesini sağlamak için elektrik sinyali üretti. Böylece maymunun felçli olan bacağı hareket etmeye başladı.
Bilim insanları, geliştirdikleri sistemin 10-15 yıl içinde felçli hastaların beyin ve kasları arasında kopan bağlantının tekrar kurulmasında kullanılmaya başlanabileceğini düşünüyor.
https://www.nature.com/articles/nature20118
4. Büyüyebilen Robot
L.A. Cicero - Stanford Üniversitesi
Stanford Üniversitesi’nden bilim insanlarının doğadan ilham alarak geliştirdiği robot, sarmaşık gibi uzayarak ilerleyebiliyor. Böylece robot, gövdesini bir bütün olarak hareket ettirmeden uzak mesafelere ulaşabiliyor.
Robot, içe katlanmış yumuşak bir malzemeden üretildi. Araştırmacılar silindir şeklindeki robotun içine bir uçtan hava pompalandıklarında robotun diğer ucu açılarak uzamaya başlıyor. Bu sayede robot bir borunun içinden, çöken bir duvarın altından ya da dar bir boşluktan geçerken takılmadan ilerleyebiliyor.
Robotun özellikle arama ve kurtarma operasyonlarında yararlı olacağı düşünülüyor. Robot erişilmesi zor noktalara çeşitli algılayıcılar, kamera, su ya da yaşam destek malzemelerinin ulaştırılmasında kullanılabilir.
5. Akıllı Hoparlör
Günümüzde artık teknolojik cihazlarla konuşarak iletişim kurabiliyoruz. Evdeki dijital asistanlarımız olarak kabul edilebilecek akıllı hoparlörler bu teknolojilerden biri. Akıllı hoparlörler sorularınızı cevaplayabiliyor, evdeki akıllı cihazları kontrol edebiliyor ya da o anki ruh halinize göre hoşunuza gidebilecek müzik önerilerinde bulunabiliyorlar. Amazon Echo, Google Home ve Apple Home Pod akıllı hoparlör uygulamalarından bazıları. Bu uygulamalardan Google Home farklı kişilerin seslerini ayırt edebiliyor ve o kişinin tercihlerine göre cevaplar verebiliyor.
6. Denizlerdeki Petrol Sızıntısını Temizleyen Sünger
Argonne Ulusal Laboratuvarı’nda (ANL) çalışan araştırmacılar petrol sızıntılarının neden olduğu çevre felaketlerini engelleyebilecek bir malzeme geliştirdi. Süngere benzeyen malzeme, su ve petrol karışımındaki petrolü emerek petrolün sudan ayrılmasını sağlıyor. Oleo Sponge olarak isimlendirilen malzeme, kütlesinin 90 katı petrolü yapısında tutabiliyor. Malzeme, su moleküllerini iterken petroldeki organik molekülleri kendine çekiyor. Böylece suya karışan petrol suyun yüzeyinde olmasa bile Oleo Sponge tarafından emilebiliyor.
Düşük maliyetle üretilebilen ve çevre dostu bir malzeme olan Oleo Sponge tekrar tekrar kullanılabiliyor. Ayrıca petrol emildikten sonra süngerden geri alınabiliyor. Böylece geri kazanılan petrol tekrar kullanılabiliyor.
7. Dönerkanatlara Karşı Görünmez Engel Sistemi
NASA Langley Araştırma Merkezi
NASA’nın Langley Araştırma Merkezi’nde çalışan bilim insanlarının geliştirdiği Safeguard isimli sistem, dönerkanatların uçuşa yasak bölgelere girmesini engelliyor.
Her geçen gün sayıları artan dönerkanatların güvenlik, mahremiyet, gizlilik gibi konularda oluşturduğu riskler nedeniyle bu araçları kullanırken uyulması gereken çeşitli yasal yükümlülükler var. Safeguard sistemi, dönerkanatların üzerinde uçmalarının yasak olduğu bölgelerin sınırlarına olan uzaklığı sürekli ölçerek bu bölgelere yaklaşıldığında kullanıcıyı uyarıyor.
NASA Langley Araştırma Merkezi