logo
Menü
Giriş yap Üye ol
  • Anasayfa Anasayfa
Popüler Bilim

Popüler Bilim

Soru - Cevap

Soru - Cevap

Tasarla ve Yap

Tasarla ve Yap

Deneyler

Deneyler

Bilim Genç TV

Bilim Genç TV

Gökbilim

Gökbilim

Yeryüzü

Yeryüzü

Sesli Yayın

Sesli Yayın

Bilim Çizgi

Bilim Çizgi

Periyodik Tablo

Periyodik Tablo

Yeryüzü

Bunu Biliyor muydunuz?

Yarışmalar

Yarışmalar

  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

logo
Arama
Giriş yap
  • Popüler Bilim Popüler Bilim
  • Soru - Cevap Soru - Cevap
  • Tasarla ve Yap Tasarla ve Yap
  • Deneyler Deneyler
  • Bilim Genç TV Bilim Genç TV
  • Yarışmalar Yarışmalar
  • Gökbilim Gökbilim
  • Yeryüzü Yeryüzü
  • Sesli Yayın Sesli Yayın
  • Bilim Çizgi Bilim Çizgi
  • Bunu Biliyor muydunuz? Bunu Biliyor muydunuz?
  • Periyodik Tablo Periyodik Tablo
  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

Alkali Metaller

Alkali Metaller

Periyodik tablonun ilk grubunda Hidrojen dışında yer alan metallerdir. Yumuşak ve kolay işlenebilir yapıdadırlar. En yüksek enerji seviyelerinde tek bir elektron bulunur. Bu elektronu kolayca vererek +1 yüklü iyon hâline geçerler. Kimyasal tepkimelere girmeye karşı hayli isteklidirler.

Toprak Alkali Metaller

Toprak Alkali Metaller

Periyodik tablonun on üçüncü grubunda yer alan metallerdir. En yüksek enerji seviyelerinde üç elektron bulunur. Bileşiklerinde +3 değerlik alırlar. Grubun bu isimle anılmasının sebebi, içerdiği elementlerin oksitlerinin yer kabuğunda bol miktarda bulunmasıdır.

Nadir Toprak Metalleri

Nadir Toprak Metalleri

Lantanit grubuna giren on beş element ile skandiyum ve itriyum nadir toprak metalleri olarak adlandırılır. Doğada genellikle bir arada bulunurlar ve birbirlerinden ayrıştırılmaları zordur. Adlarının ima ettiğinin aksine yer kabuğunda görece bol miktarda bulunurlar. Ancak maden cevheri biçiminde belirli bölgelerde yoğunlaşmamıştırlar, dağınık hâldedirler.

Geçiş Metalleri

Geçiş Metalleri

Periyodik tablonun üçüncü ile on ikinci grupları arasında yer alan metallerdir. Elektron dizilimlerindeki en dış orbital her zaman d orbitalidir. Bu yüzden periyodik tablonun geçiş metallerini içeren kısmına d bloğu da denir. Bileşiklerinde değişken değerlik alırlar. Sert ve iyi iletkendirler. Saf ya da alaşım hâlinde yapı malzemesi olarak kullanılırlar.

Toprak Metalleri

Toprak Metalleri

Periyodik tablonun on üçüncü grubunda yer alan metallerdir. En yüksek enerji seviyelerinde üç elektron bulunur. Bileşiklerinde +3 değerlik alırlar. Grubun bu isimle anılmasının sebebi, içerdiği elementlerin oksitlerinin yer kabuğunda bol miktarda bulunmasıdır.

Halojenler

Halojenler

Periyodik tablonun on yedinci grubunda yer alan elementlerdir. Tamamı ametaldir. Bileşiklerinde -1 değerlik alırlar. Doğada saf olarak değil, minerallerin bileşenleri olarak bulunurlar. Elementleri iki atomlu moleküllerden oluşur. Oda koşullarında flor ve klor, gaz; brom, sıvı; iyot katı hâlde bulunur.

Soy Gazlar

Soy Gazlar

Periyodik tablonun on sekizinci grubunda yer alan elementlerdir. Kimyasal tepkimelere girmeye karşı aşırı derecede isteksiz oldukları için bu adla anılırlar. Dünya’nın atmosferinde soy gazlar vardır. Sıvılaştırılmış havanın damıtılmasıyla elde edilirler.

Lantanitler

Lantanitler

Periyodik tablonun altındaki iki satırın üst sırasında yer alan elementlerdir. Geçiş metallerinin bir alt serisini oluştururlar. Tamamı metaldir. Elektron dizilimlerindeki en son orbital f orbitalidir. Aktinitlerle birlikte periyodik tablonun f bloğunu oluştururlar. Nadir toprak metalleri olarak adlandırılan elementlerdendirler.

Aktinitler

Aktinitler

Periyodik tablonun en alt sırasında yer alan elementlerdir. Geçiş metallerinin bir alt serisini oluştururlar. Tamamı metaldir. Elektron dizilimlerindeki en son orbital f orbitalidir. Lantanitlerle birlikte periyodik tablonun f bloğunu oluştururlar.

Metaller

Metaller

Periyodik tablonun birinci ve on ikinci grupları arasında yer alan elementler ile lantanitler ve aktinitlerin tamamı metaldir. Ayrıca on üçüncü ve on altıncı gruplar arsında yer alan bazı elementler de metaldir. Isıyı ve elektriği iyi ileten, kolay işlenebilir elementlerdir. Çözeltilerde artı yüklü iyonlar (katyonlar) hâlinde bulunurlar.

Yarı metaller

Yarı metaller

Periyodik tabloda metaller ile ametaller arasında yer alırlar. Bilim insanları arasında yarı metal olarak sınıflandırılan elementlerle ilgili bir uzlaşma yoktur. Bor, silisyum, germanyum, arsenik, antimon ve tellür hemen hemen her zaman karbon, alüminyum, selenyum, polonyum ve astatin de zaman zaman yarı metal olarak sınıflandırılır. Metal, ametal karışımı özelliklere sahiptirler. Kimyasal tepkimelerde metallere karşı ametal, ametallere karşı metal gibi davranırlar.

Ametaller

Ametaller

Özellikleri metallere benzemeyen elementlerdir. Periyodik tablonun on dördüncü ve on yedinci grupları arasında yer alan bazı elementler ametaldir. Ayrıca bor ve silisyum gibi bazı yarı metaller de zaman zaman ametal olarak sınıflandırılır. Isıyı ve elektriği iyi iletmezler. Çözeltilerde eksi yüklü iyonlar (anyonlar) hâlinde bulunma eğilimindedirler. Canlı organizmalar neredeyse tamamen ametallerden oluşur

H
1

Hidrojen

Kokusuz, renksiz, tatsız ve saydam bir yapıya sahip olan hidrojen, doğadaki en hafif kimyasal elementtir.

Hidrojen
He
2

Helyum

Evrende hidrojenden sonra en yaygın bulunan ikinci elementtir.

Helyum
Li
3

Lityum

En önemli kullanım alanı cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar ve elektrikli cihazların şarj edilebilir pilleridir.

Lityum
Be
4

Berilyum

Adını bulunduğu değerli taş olan berilden alır. Yer kabuğunda farklı minerallerde bulunur.

Berilyum
B
5

Bor

Dünya üzerindeki bor rezervlerinin %73'ü Türkiye'de bulunur. Tinkal, kolemanit, kernit ve boraks bor içeren minerallerdir.

Bor
C
6

Karbon

Elmas, karbon atomlarının üç boyutta kristal yapı içinde düzenlenmesiyle oluşur.

Karbon
N
7

Azot

Atmosferdeki havanın %78’i azottur. Azotun canlılar tarafından doğal yollarla taşınıp dönüştürülmesine “azot döngüsü” denir.

Azot
O
8

Oksijen

Suda kolayca çözünebilmesi oksijen solunumu yapan canlıların suda yaşamasını mümkün kılar.

Oksijen
F
9

Flor

Diş macunlarında  florür bulunur. Fazla miktardaki florür zehirlidir. 

Flor
Ne
10

Neon

En yaygın kullanımı reklam panolarındaki “neon ışıkları” şeklindedir. 

Neon
Na
11

Sodyum

En yaygın sodyumlu bileşik, sofra tuzu olarak bilinen sodyum klorürdür.

Sodyum
Mg
12

Magnezyum

Vücudumuzda yüzlerce enzimin çalışmasında rol alır ve kemikleri sağlamlaştırır.

Magnezyum
Al
13

Alüminyum

Yoğunluğu az, ısıyı iyi ileten, paslanmaya dayanıklı ve şekillendirmesi kolay olan bir elementtir.

Alüminyum
Si
14

Silisyum

Silisyum yer kabuğunda en yaygın bulunan ikinci elementtir. Silisyum bir yarı metaldir.

Silisyum
P
15

Fosfor

Fosforun en yaygın kullanım alanı gübre sanayiidir. 

Fosfor
S
16

Kükürt

Kükürt tüm canlılar için hayati önem taşır. Amino asitlerden protein üretilmesi için gereklidir.

Kükürt
Cl
17

Klor

Bakterileri de öldürdüğü için içme suyu ve yüzme havuzu suları için dezenfektan olarak kullanılır.

Klor
Ar
18

Argon

Akkor lambalarda bulunan ince tellerin (filaman) oksijenle tepkimeye girip aşınmasını engeller.

Argon
K
19

Potasyum

Potasyum bakımından zengin gıdalar muz, sardalya, fındık, kuru üzüm, patates, çikolata ve çözülebilir kahvedir.

Potasyum
Ca
20

Kalsiyum

Süt ve süt ürünleri, yapraklı yeşil sebzeler, balık, kuru yemiş ve çeşitli çekirdekler kalsiyum açısından zengindir.

Kalsiyum
Sc
21

Skandiyum

Alüminyumla oluşturduğu alaşımlar savaş uçaklarında kullanılır.

Skandiyum
Ti
22

Titanyum

Kemikle fiziksel olarak uyumlu olduğu için ortopedik uygulamalarda  kullanılır.

Titanyum
V
23

Vanadyum

Dünya genelinde üretilen vanadyumun %80’i çelik üretiminde katkı maddesi olarak kullanılır.

Vanadyum
Cr
24

Krom

Çeliği sertleştirmek ve paslanmaz çelik üretmek için kullanılır.

Krom
Mn
25

Manganez

Çelik alaşımına dayanıklılığı, işlenebilirliği ve sağlamlığı arttırmak için eklenir.

Manganez
Fe
26

Demir

Dünya’nın çekirdeği büyük oranda demirden oluşur ve önemli miktarda (yaklaşık %4 oranında) nikel içerir.

Demir
Co
27

Kobalt

Boya, porselen, cam, çömlek ve emayelere mavi renk vermek amacıyla yüzyıllardır kobalt tuzları kullanılır.

Kobalt
Ni
28

Nikel

Paslanmadığından diğer metaller paslanmamaları için nikel ile kaplanır. Paslanmaz çelik yapımında kullanılır.

Nikel
Cu
29

Bakır

Isı, elektriği çok iyi ilettiği ve kolayca şekillendirilebildiği için en büyük kullanım alanı elektrikli aletler ve tellerdir.

Bakır
Zn
30

Çinko

Ringa balığı, sığır eti, kuzu eti, ay çekirdeği ve peynir çinko bakımından zengindir.

Çinko
Ga
31

Galyum

Mars keşif aracındaki güneş panellerinde galyum arsenür vardır.

Galyum
Ge
32

Germanyum

Germanyum oksidin kırılma indisi yüksek olduğu için geniş açılı kamera mercekleri ve mikroskop lenslerinde kullanılır.

Germanyum
As
33

Arsenik

Karideste yüksek miktarda organoarsenik bileşikleri (karbon-arsenik bağı içeren bileşikler) vardır. 

Arsenik
Se
34

Selenyum 

Fotovoltaik ve fotoiletken olduğu için  güneş gözelerinde ve fotokopi makinelerinde kullanılır.

Selenyum
Br
35

Brom

Eski tip fotoğraf makineleri ve kameralarda kullanılan filmlerde gümüş bromür bulunurdu.

Brom
Kr
36

Kripton

Saniyede 69 kare ve daha yüksek hızla yapılan fotoğraf çekimlerinde kullanılan ışıklarda bulunur.

Kripton
Rb
37

Rubidyum

Havai fişeklere mor renk vermek için bazen rubidyum nitrat kullanılır.

Rubidyum
Sr
38

Stronsiyum

Seramik yapılı (ferrit) mıknatısların üretiminde ve çinkonun saflaştırılmasında kullanılır.

Stronsiyum
Y
39

İtriyum

Floresan aydınlatmalarda ve televizyonlarda kırmızı ışık kaynağı olarak kullanılır.

İtriyum
Zr
40

Zirkonyum

En yaygın kullanıldığı alan nükleer enerji üretimidir.

Zirkonyum
Nb
41

Niyobyum

Yer kabuğunda tantal, demir ve manganez elementleri ile birlikte oluşturduğu minerallerin içinde bulunur.

Niyobyum
Mo
42

Molibden

Parlak gümüşi renkte, sert ve erime noktası çok yüksek bir metaldir.

Molibden
Tc
43

Teknetyum

Kanserli doku ve hücrelerin görüntülenmesinde teknetyum-99m özel bileşikleri kullanılır.

Teknetyum
Ru
44

Rutenyum

Paladyum ve platin alaşımlarının sertliğini artırmak amacıyla kullanılır.

Rutenyum
Rh
45

Rodyum

Motorlu araçlarda kullanılan katalitik konvertörlerin en önemli bileşenidir.

Rodyum
Pd
46

Paladyum

Parlak, gümüşi beyaz renkte bir metaldir.

Paladyum
Ag
47

Gümüş

Altın ve platin grubu metalleri ile birlikte değerli metaller olarak isimlendirilirler.

Gümüş
Cd
48

Kadmiyum

Büyük kısmı şarj edilebilir kadmiyum-nikel pillerde kullanılır.

Kadmiyum
In
49

İndiyum

Elektriği iyi ilettiği, cama güçlü bir biçimde tutunduğu ve ışığı geçirdiği için ekran yapımında kullanılır.

İndiyum
Sn
50

Kalay

Konserve kutuları çeliğin kalayla kaplanmasıyla üretilir.

Kalay
Sb
51

Antimon

Elektronik sanayiinde kızılötesi dedektörler ve diyotlar gibi yarı iletken aygıtların yapımında kullanılır.

Antimon
Te
52

Tellür

Yeniden yazılabilir CD ve DVD’lerin yanı sıra yağ arıtımında katalizör olarak da kullanılır.

Tellür
I
53

İyot

Siyah, parlak, kristal yapılı bir katıdır. Isıtıldığında mor renkli bir buhara dönüşür.

İyot
Xe
54

Ksenon

Ksenon atomları, voltaj uygulanarak uyarıldıklarında mavi ışık yayar.

Ksenon
Cs
55

Sezyum

En önemli kullanım alanlarından biri atom saatleridir.

Sezyum
Ba
56

Baryum

Baryum nitrat, havai fişeklere yeşil bir renk verir.

Baryum
La
57

Lantan

Gümüşi beyaz renkte, yumuşak bir metaldir. Havayla temas ettiği anda matlaşan ve kolay yanan bir metaldir.

Lantan
Ce
58

Seryum

Gri bir metaldir ve çok çabuk karardığı için kullanım alanı çok azdır.

Seryum
Pr
59

Praseodim

Adını Yunancada “yeşil ikiz” anlamına gelen prasios didymos ifadesinden alır.

Praseodim
Nd
60

Neodim

Cam üreticileri ve kaynak yapanların taktığı koruyucu gözlüklerdeki camlarda  neodim bulunur.

Neodim
Pm
61

Prometyum

Prometyumdan ölçüm cihazlarında X-ışını ve radyoaktivite kaynağı olarak da yararlanılır.

Prometyum
Sm
62

Samaryum

Kulaklık gibi elektronik aletlerin küçülebilmesi Samaryum-kobalt mıknatısları ile mümkün oldu.

Samaryum
Eu
63

Evropiyum

Euro banknotlarının basımında kullanılır.

Evropiyum
Gd
64

Gadolinyum

Mıknatıs, elektronik devre elemanları ve veri saklama disklerinin yapımında kullanılan alaşımlarda da bulunur.

Gadolinyum
Tb
65

Terbiyum

Enerji tasarruflu lambalarda ve cıva lambalarında kullanılır.

Terbiyum
Dy
66

Disprosyum

Su ve hava ile kolayca tepkimeye girdiğinden saf hâldeyken neredeyse kullanılmaz.

Disprosyum
Ho
67

Holmiyum

Nötronları soğurabildiği için nükleer reaktörlerdeki zincir tepkimeleri kontrol etmede yararlanılır.

Holmiyum
Er
68

Erbiyum

Cama pembe bir ışıltı verir. Bu yüzden bazı güneş gözlüklerinde ve taklit mücevherlerde kullanılır.

Erbiyum
Tm
69

Tulyum

Nükleer reaktörde radyasyona maruz kalınca, X-ışını yayan bir izotopa dönüşür. 

Tulyum
Yb
70

İterbiyum

Havayla temas ettiğinde yavaşça oksitlenir ve yüzeyinde koruyucu bir tabaka oluşturur.

İterbiyum
Lu
71

Lütesyum

Gümüşi beyaz renkte, sert ve yoğun bir metaldir. Düşük düzeyde zehirlidir.

Lütesyum
Hf
72

Hafniyum

Fisyon tepkimesini kontrol etmeye yarayan kontrol çubuklarının üretiminde kullanılır.

Hafniyum
Ta
73

Tantal

Vücuda yerleştirilen implantların ve protezlerin üretiminde kullanılır.

Tantal
W
74

Tungsten

Tungsten karbür dişçilikte dişleri kesmek için yararlanılan aletlerin üretimde kullanılır.

Tungsten
Re
75

Renyum

Savaş uçaklarındaki jet motorlarının türbin kanatçıklarının üretiminde kullanılır.

Renyum
Os
76

Osmiyum 

Dolma kalem uçlarının ve gramofon iğnelerinin yapımında kullanılır.

Osmiyum
Ir
77

İridyum

Yeryüzündeki iridyumun kaynağının Dünya’ya çarpan bir gök taşı olduğu tahmin ediliyor.

İridyum
Pt
78

Platin

Yakıt pillerinin verimliliğinin artırılmasında kullanılır.

Platin
Au
79

Altın

Bilgisayarlarda, uzay araçlarında, elektronik cihazlarda ve uçak motorlarında kullanılır.

Altın
Hg
80

Cıva

Oda sıcaklığında sıvı hâlde bulunur. Isı iletkenliği düşüktür ancak elektriği iyi iletir. 

Cıva
Tl
81

Talyum

Genellikle fotoelektrik göze yapımında kullanılır. 

Talyum
Pb
82

Kurşun

Araba akülerinde, mühimmat üretiminde ve  radyasyondan korunma amacıyla yararlanılan kalkanlarda  kullanılır.

Kurşun
Bi
83

Bizmut

Kurşun, bakır, kalay, gümüş ve altının arıtılması sırasında da yan ürün olarak elde edilir.

Bizmut
Po
84

Polonyum

1898 yılında Polonyalı bilim insanı Marie Curie tarafından keşfedildi. Gümüşi renkte radyoaktif bir elementtir. 

Polonyum
At
85

Astatin

Tehlikeli derecede radyoaktif bir elementtir. Radyoaktif özelliğinden dolayı çok zehirlidir.

Astatin
Rn
86

Radon

Bazı minerallerde örneğin granitte bulunan uranyumun bozunması sonucu radon gazı açığa çıkabilir.

Radon
Fr
87

Fransiyum

1939 yılında Marguerite Perey tarafından Paris’teki Curie Enstitüsünde keşfedildi.

Fransiyum
Ra
88

Radyum

Parlak, gümüşi renkte, yumuşak ve son derece radyoaktif bir elementtir. 

Radyum
Ac
89

Aktinyum

Yaydığı yoğun Çerenkov radyasyonu çevresindeki havayı uyardığı için karanlıkta bile mavi görünür.

Aktinyum
Th
90

Toryum

Türkiye, dünyada ilk beş ülke arasına girecek miktarda toryum rezervine sahiptir.

Toryum
Pa
91

Protaktinyum

Radyoaktif özelliğinden dolayı zehirlidir. Çoğunlukla araştırma amaçlı kullanılır.

Protaktinyum
U
92

Uranyum

Adını Uranüs gezegeninden alır. Dünya genelinde yılda 41 bin ton uranyum üretilir.

Uranyum
Np
93

Neptünyum

Nükleer reaktörlerde yan ürün olarak elde edilir. Adını Neptün gezegeninden alır.

Neptünyum
Pu
94

Plütonyum

Adını Plüton cüce gezegeninden alır. Gümüşi renkte, radyoaktif bir metaldir. 

Plütonyum
Am
95

Amerikyum

Radyoaktif özelliğinden dolayı zehirlidir. Duman dedektörlerinde kullanılır.

Amerikyum
Cm
96

Küriyum

Adını Marie ve Pierre Curie’den alır. Gümüşi renkte, radyoaktif bir metaldir.

Küriyum
Bk
97

Berkelyum

Adını ilk kez üretildiği yer olan Kaliforniya’nın Berkeley kasabasından alır.

Berkelyum
Cf
98

Kaliforniyum

Altın ve gümüş cevherlerini tespit etmek için kullanılan portatif metal dedektörlerinde kullanılır.

Kaliforniyum
Es
99

Aynştaynyum

Adını Albert Einstein’dan alır. Doğada bulunmaz, yapay bir elementtir.

Aynştaynyum
Fm
100

Fermiyum

1953 yılında Albert Ghiorso ve çalışma arkadaşları tarafından keşfedildi. Radyoaktif bir metaldir. 

Fermiyum
Md
101

Mendelevyum

Radyoaktif bir metaldir. Doğada bulunmaz, yapay bir elementtir.

Mendelevyum
No
102

Nobelyum

Adını Alfred Nobel’den alır. Radyoaktif bir metaldir. Yarı ömrü 58 dakikadır.

Nobelyum
Lr
103

Lavrensiyum

Radyoaktif bir metaldir. Doğada bulunmaz, yapay bir elementtir.

Lavrensiyum
Rf
104

Rutherfordyum

Adını Yeni Zelandalı kimyager Ernest Rutherford’dan alır. Radyoaktif bir metaldir. 

Rutherfordyum
Db
105

Dubniyum

1968 yılında Dubna Ortak Nükleer Araştırma Enstitüsünden Georgy Flerov ve ekibi tarafından keşfedildi.

Dubniyum
Sg
106

Siborgiyum

Adını Glenn Seaborg’dan alır. Radyoaktif bir elementtir. 

Siborgiyum
Bh
107

Bohriyum

Adını Danimarkalı nükleer fizikçi Niels Bohr’dan alır. Son derece radyoaktif bir metaldir.

Bohriyum
Hs
108

Hassiyum

Doğada bulunmaz, yapay bir elementtir. Son derece radyoaktiftir.

Hassiyum
Mt
109

Metneryum

Adını Avusturyalı fizikçi Lise Meitner’den alır. Son derece radyoaktif bir metaldir.

Metneryum
Ds
110

Darmstadtiyum

Adını ilk kez üretildiği Almanya’nın Darmstadt şehrinden alır. Son derece radyoaktif bir metaldir. 

Darmstadtiyum
Rg
111

Röntgenyum

Adını Alman fizikçi Wilhelm Conrad Röntgen’den alır. Son derece radyoaktif bir metaldir. 

Röntgenyum
Cn
112

Kopernikyum

Adını Güneş merkezli evren modelinin sahibi Kopernik’ten alır. Son derece radyoaktif bir metaldir. 

Kopernikyum
Nh
113

Nihonyum

Adını Japoncadaki Nihon (Japonya) kelimesinden alır. Japonya’daki RIKEN Araştırma Merkezinde keşfedildi. 

Nihonyum
Fl
114

Flerovyum

Doğada bulunmaz, yapay bir elementtir. Nükleer reaktörlerde üretilir.

Flerovyum
Mc
115

Moskovyum

Adını Moskova’dan alır. Son derece radyoaktif bir metaldir. Doğada bulunmaz, yapay bir elementtir.

Moskovyum
Lv
116

Livermoryum

Küriyum atomlarının kalsiyum atomlarıyla bombardımana tutulmasıyla sadece birkaç atomu elde edilebildi.

Livermoryum
Ts
117

Tennessin

Adını ABD’deki Tennessee eyaletinden alır. Son derece radyoaktif bir metaldir. 

Tennessin
Og
118

Oganesson

Adını Rus nükleer fizikçi Yuri Oganessian’den alır. Son derece radyoaktif bir metaldir. 

Oganesson

Periyodik Tablo Nedir? Özellikleri Neler?

Üzerinde bilinen 118 elementin yer aldığı periyodik tabloyu sınıflarınızın ya da kimya laboratuvarlarınızın duvarlarında görmüşsünüzdür. Peki bütün elementlerin üzerinde sıralandığı bir tabloya neden ihtiyaç duyuldu?

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Bugüne kadar keşfedilen 118 element var. Bu elementlerin hepsini ezberlersek periyodik tabloya ihtiyacımız kalmayacağını düşünebilirsiniz. Ancak bunun doğru olduğu söylenemez. Çünkü periyodik tablo sadece tüm elementleri kapsayan bir tablo değil. Aynı zamanda her bir elementin periyodik tablodaki yeri o elementin yapısı, özellikleri ve kimyasal tepkimelerde nasıl yer alacağı konularında bilgi veriyor. Örneğin elementlerin periyodik tablodaki dizilişine bakarak özellikleri ve birbirleriyle nasıl tepkimeye gireceği hakkında fikir edinebiliyoruz.

Elementler periyodik tabloya artan atom numaralarına göre yerleştirilir. Periyodik tablodaki elementlerin her biri bir kutucukta bulunur. Bu kutucukta elementin sembolü, atom numarası ve kütle numarası yer alır. Bir elementin atom numarası, çekirdeğindeki protonların sayısına eşittir. Bir elementin kütle numarası ise çekirdeğindeki protonların ve nötronların toplam sayısına eşittir.

Neon elementi

Olena Poliakevych / iStock

Bir elementin bütün atomlarının proton sayısı aynıdır ancak nötron sayısı farklı olabilir. Elementin nötron sayısı farklı olan türlerine izotop denir. Her izotopun kütle numarası farklıdır. Bir elementin izotopları doğada farklı oranlarda bulunabilir. Bu nedenle elementin ortalama atom kütlesi, izotoplarının doğada bulunma oranlarına göre hesaplanır yani ağırlıklı ortalaması alınır. Periyodik tabloda elementlerin kütle numaraları genellikle küsuratlı rakamlar şeklinde verilir.

Periyodik Tablodaki İlk 20 Element

Periyodik tablodaki ilk 20 element şöyle sıralanıyor: hidrojen (H), helyum (He), lityum (Li), berilyum (Be), bor (B), karbon (C), azot (N), oksijen (O) flor (F), neon (Ne), sodyum (Na), magnezyum (Mg), alüminyum (Al), silisyum (Si), fosfor (P), kükürt (S), klor (Cl), argon (Ar), potasyum (K), kalsiyum (Ca).

Bu elementler arasında, günlük hayattan aşina olduğumuz birçok element yer alıyor.

Periyodik tablodaki ilk 20 element

Grafik Tasarım: Erhan Balıkçı

Periyodik Tablodaki Gruplar

Periyodik tablodaki gruplar

Jonas Reuel / iStock

Periyodik tablodaki dikey sütunlar grup olarak isimlendirilir. Aynı gruptaki elementlerin değerlik elektronlarının sayısı aynıdır. Bu elementler benzer kimyasal özelliklere sahiptir. Örneğin 1. grupta yer alan elementler tepkimeye girmeye son derece isteklidir ve bir elektron vererek elektron dizilimlerini soy gazlara benzetmeye çalışırlar.

Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği (IUPAC) tarafından tavsiye edilen kullanıma göre periyodik tablodaki gruplar 1’den 18’e kadar numaralandırılır.

  • Atom yarıçapı, çoğunlukla bir grupta yukarıdan aşağı inildikçe artar.
  • Elektronegatiflik, çoğunlukla bir grupta yukarıdan aşağı inildikçe azalır.
  • İyonlaşma enerjisi, çoğunlukla bir grupta yukarıdan aşağı inildikçe azalır.

Periyodik Tablodaki Periyotlar

Periyodik tablodaki yatay satırlar periyot olarak isimlendirilir. Aynı periyottaki elementlerin elektron kabuğu sayısı aynıdır. Periyodik tabloda yedi periyot bulunur.

  • Atom yarıçapı, çoğunlukla bir periyotta soldan sağa gidildikçe azalır.
  • Elektronegatiflik, çoğunlukla bir periyotta soldan sağa gidildikçe artar.
  • İyonlaşma enerjisi, çoğunlukla bir periyotta soldan sağa gidildikçe artar.

Periyodik Özelliklerin Değişimi

Periyodik tabloda elementlerin özelliklerindeki değişimlerin nedenini anlamak için bazı kavramlar hakkında bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Bu nedenle gelin önce orbital, elektron kabuğu, değerlik elektronu, perdeleme etkisi gibi kavramların ne anlama geldiğini açıklayalım.

Atomun Yapısı

Atomun iç yapısı

Universal Images Group North America LLC / Alamy Stock Photo

Atomlar proton, nötron ve elektronlardan oluşur. Artı yüklü protonlar ve yüksüz nötronlar atomun çekirdeğinde bulunur. Eksi yüklü elektronlarsa çekirdeğin etrafında bulunan ve elektron kabuğu olarak da adlandırılan belirli enerji seviyelerinde dolanır. En dış elektron kabuğunda bulunan elektronlar ise değerlik elektronları olarak isimlendirilir.

Orbital Nedir?

Atomdaki Enerji Seviyeleri

Universal Images Group North America LLC / Alamy Stock Photo

Bir atomun elektronlarının bulunma olasılıklarının yüksek olduğu bölgelere orbital denir. Spinleri birbirinden farklı olmak kaydıyla her orbitalde en fazla iki elektron bulunabilir. Elektronlar en düşük enerji seviyesinden başlayarak orbitallere yerleşir. Çekirdeğe yakın elektron kabuklarının enerjisi daha düşük, çekirdekten uzak elektron kabuklarının enerjisiyse daha yüksektir.

Perdeleme Etkisi Nedir?

Perdeleme etkisi

ttsz / iStock

Eksi yüklü elektronlar çekirdekteki artı yüklü protonlar tarafından çekilir. Ancak atom büyüdükçe iç kabuklarda bulunan elektronlar, protonların değerlik elektronları üzerindeki çekim kuvvetini azaltır. Bu durum perdeleme etkisi olarak bilinir.

Etkin Çekirdek Yükü Nedir?

Perdeleme etkisi, çekirdekteki artı yüklü protonların en dış elektron kabuğundaki elektronları çekme kapasitesini etkiler. Elektronlar tarafından etkisi hissedilen çekirdekteki net pozitif yük etkin çekirdek yükü olarak isimlendirilir.

Atom Yarıçapı Nedir?

Atom yarıçapı

Alfred Pasieka / Science Photo Library

Atom yarıçapı, atomun boyutunu ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Atomun çekirdeği ile en dış yörüngedeki elektron arasındaki mesafe olarak tanımlanabilir. Ancak bir elektronun konumunu kesin olarak belirlemek mümkün olmadığı için, atom yarıçapı, aralarında bağ olan iki atom arasındaki mesafe dikkate alınarak belirlenir.

Periyodik tablonun aynı grubunda yukarıdan aşağı doğru inildikçe atomların çekirdeklerindeki proton sayısıyla birlikte elektronların bulunduğu temel enerji seviyelerinin sayısı da artar. Bu nedenle atom çapı büyür.

Periyodik tablonun aynı periyodunda soldan sağa doğru gidildikçe atomların çekirdeklerindeki proton sayısı artarken, elektronların bulunduğu temel enerji seviyelerinin sayısı değişmez. Bu nedenle atom çapı küçülür.

Elektronegatiflik Nedir?

Elektronegatiflik

Jonas Reuel / iStock

Elektronegatiflik, bir atomun kimyasal bağ oluşturan elektronları çekme kapasitesi olarak tanımlanabilir.

Periyodik tablonun sol kısmındaki atomların en dış elektron kabuğunun yarısından azı doludur. Bu atomlar elektron vererek elektron dizilimlerini soy gazlara benzetmeye ve kararlı hâle geçmeye çalışır. Bu nedenle de elektronegatiflikleri düşüktür.

Periyodik tablonun sağındaki atomların ise en dış elektron kabuklarının yarısından fazlası doludur. Bu atomlar elektron alarak elektron dizilimlerini soy gazlara benzetmeye ve kararlı hâle geçmeye çalışır. Dolayısıyla elektronegatiflikleri yüksektir.

En dış elektron kabuklarında maksimum sayıda elektron bulunduğundan yani en dış elektron kabukları tam olarak dolu olduğundan soy gazlar elektron alarak ya da elektron vererek kararlı hâllerini bozmak istemez. Bu nedenle soy gazlar, periyot boyunca elektronegatiflikteki artış trendine uymaz.

Aynı grupta yukarıdan aşağı inildikçe atom yarıçapı ve elektronların bulunduğu temel enerji seviyelerinin sayısı artar. Bu durumda hem çekirdek ile değerlik elektronlarının arasındaki mesafenin artması hem de iç elektronların perdeleme etkisi nedeniyle atomun çekirdeğindeki protonlar değerlik elektronlarını yeterince güçlü çekemez. Dolayısıyla aynı grupta yukarıdan aşağı inildikçe elektronegatiflik azalır.

Elektronegatifliği en yüksek element flor, elektronegatifliği en düşük element ise fransiyumdur.

İyonlaşma Enerjisi Nedir?

İyonlaşma enerjisi

Jonas Reuel / iStock

İyonlaşma enerjisi, yüksüz bir atomdan bir elektronu uzaklaştırmak için gerekli olan enerjidir.

Aynı periyotta soldan sağa doğru gidildikçe elektronların bulunduğu temel enerji seviyelerinin sayısı değişmediğinden perdeleme etkisi sabit kalır ancak etkin çekirdek yükü artar. Bu durumda en dış enerji kabuğundaki elektronlar çekirdekteki protonlar tarafından daha fazla çekilir. Dolayısıyla periyodik tablonun soluna doğru gidildikçe bir atomdan bir elektron koparmak için ihtiyaç duyulan enerji artar. Aynı periyotta bulunan elementler arasında iyonlaşma enerjisi en yüksek element soy gazdır.

Aynı grupta yukarıdan aşağı inildikçe elektronların bulunduğu temel enerji seviyelerinin sayısı arttığı ve atom yarıçapı büyüdüğü için değerlik elektronları çekirdekteki protonlar tarafından daha zayıf çekilir. Bu nedenle aynı grupta aşağı doğru inildikçe atomlardan elektron koparmak için gerekli olan enerji miktarı yani iyonlaşma enerjisi azalır.

Element Aileleri

Alkali Metaller

Alkali Metaller

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

1. grupta yer alan elementler alkali metaller olarak isimlendirilir. Alkali metaller tepkimeye girmeye son derece isteklidir. En dış kabuklarındaki bir elektronu vererek elektron dizilimlerini soy gazlara benzetmeye çalışırlar. Bu nedenle oluşturdukları bileşiklerde +1 değerliğe sahip olurlar.

Sodyumun suyla tepkimesi

Alexandre Dotta / Science Photo Library

Genellikle yumuşak ve parlak metallerdir ve erime sıcaklıkları düşüktür. Alkali metaller suyla temas ettiklerinde, hidrojen gazı ve metal hidroksit bileşiği oluşurken, ısı açığa çıkar. Açığa çıkan ısı hidrojen gazının tutuşmasını sağlar. Bu nedenle alkali metaller ve su şiddetli bir şekilde tepkimeye girer.

Toprak Alkali Metaller

Toprak Alkali Metaller

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Toprak alkali metaller, periyodik tablonun 2. grubunda yer alan elementlerdir. Toprak alkali metallerin en dış elektron kabuklarında iki elektron bulunur. Bu iki elektronu vererek elektron dizilimlerini soy gazlara benzetmeye çalışırlar. Bu nedenle oluşturdukları bileşiklerde +2 değerlik alırlar. Alkali metallere kıyasla tepkimeye girme istekleri daha düşüktür. Daha serttirler ve erime sıcaklıkları daha yüksektir.

Halojenler

Halojenler

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Halojenler periyodik tablonun 17. grubunda yer alan elementlerdir. En dış elektron kabuklarında 7 elektron bulunur. Halojenler bir elektron alarak elektron dizilimlerini soy gazlara benzetmeye çalışır. Bu nedenle oluşturdukları bileşiklerde -1 değerlik alırlar. Tepkimeye girme istekleri çok yüksektir. Bu nedenle doğada element hâlinde bulunmazlar. Ametaldirler yani metalik özellik göstermezler.

Halojenler metallerle iyonik bağ oluşturarak tepkimeye girer. Ametallerle kovalent bağ kurarak bileşik oluştururlar.

Halojen, “tuz oluşturan” anlamına gelir. Çünkü metallerle tepkimeye girerek tuzları oluştururlar. Örneğin evlerde kullandığımız sofra tuzu, klor elementinin sodyum ile tepkimeye girmesi sonucu oluşur.

Soy Gazlar

Soy Gazlar

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Soy gazlar, periyodik tablonun 18. grubunda yer alır. Asal gazlar olarak da bilinirler. Soy gazların en dış elektronları tamamen dolu olduğundan tepkimeye girmeye istekli değildirler. Bu nedenle soy gazlar doğada element hâlinde bulunur. Nadiren ksenon, kripton ve radon ile bileşik oluştururlar.

Geçiş Metalleri

Geçiş Metalleri

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Geçiş metalleri, periyodik tablonun 2. ve 13. grupları arasında yer alır. Geçiş metallerinin elektron dizilimlerindeki son orbital d orbitalidir. Geçiş elementlerinin tamamı metaldir. Geçiş metalleri bileşik oluştururken farklı sayıda elektron verebilir. Bu nedenle bileşiklerinde farklı değerlik alabilirler. Örneğin demirin doğada en yaygın bulunan bileşiklerindeki değerliği +2 ve +3’tür.

İç Geçiş Metalleri

Elektron dizilimlerindeki son orbital f orbitalidir. Lantanitler ve aktinitler iç geçiş metallerini oluşturur. Tamamı metaldir.

Lantanitler

Lanatnitler

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Lantanitler periyodik tablonun 6. periyodunda yer alan ve atom numaraları 57-71 arasında olan elementlerdir. Skandiyum ve itriyum ile birlikte nadir toprak metalleri sınıfını oluştururlar. Lantanit sınıfındaki elementler yer kabuğunda görece bol miktarda bulunur.

Aktinitler

Aktinitler

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Aktinitler periyodik tablonun 7. periyodunda yer alan ve atom numaraları 89-103 arasında olan elementlerdir. Aktinitlerin tamamı radyoaktiftir. Aktinitler arasında yer alan uranyum ve plütonyum, nükleer santrallerde ve nükleer bombalarda yakıt olarak kullanılır.

Metaller

Metaller

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Periyodik tablonun 1. ve 12. grupları arasında yer alan metaller ile lantanitler ve aktinitlerin tamamı metaldir. Ayrıca 13. ve 16. gruplardaki bazı elementler de metaldir.

Metaller elektriği ve ısıyı iyi iletir. Örneğin gümüş ve bakır elektrik iletkenliği en yüksek olan iki elementtir. Metaller dövülerek ya da çekilerek şekillendirilebilir. Bu sayede tel ve levha hâline getirilebilirler. Örneğin altın en kolay şekillendirilebilen elementlerdendir.

Metaller çoğunlukla oda sıcaklığı ve oda basıncında katıdır. Bu koşullarda sadece cıva sıvı hâlde bulunur.

Metaller çoğunlukla parlaktır.

Ametaller

Ametaller

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Ametaller periyodik tablonun 14. ve 17. grupları arasında yer alır. Elektriği ve ısıyı iyi iletmezler. Ametaller oda sıcaklığı ve oda basıncında katı, sıvı ya da gaz hâlde bulunabilir. Örneğin periyodik tablonun 17. grubunda yer alan ametallerden flor ve klor oda sıcaklığı ve oda basıncında gaz, brom sıvı, iyot ise katı hâlde bulunur.

Katı hâldeki ametaller kırılgandır.

Yarı Metaller

Yarı metaller

Edgar Joel Ipanaque Maza/iStock

Periyodik tablonun 13. ve 16. grupları arasında sol üstten sağ alta doğru zikzak şeklinde bir çizgi metaller ile ametalleri ayırır. Bu çizgi üzerindeki bazı elementler yarı metal olarak isimlendirilir. Yarı metaller metaloid olarak da bilinir.

Bor, silisyum, germanyum, arsenik, antimon ve tellür bilimsel kaynakların birçoğunda yarı metal olarak kabul edilir. Selenyum, polonyum ve astatini de yarı metal olarak kabul eden kaynaklar vardır.

Yarı metaller isimlerinden de anlaşılabileceği gibi metallerin ve ametallerin özelliklerini gösterebilir. Örneğin silisyum bir metal gibi parlaktır ancak bir ametal gibi kırılgandır yani dövülerek şekillendirilemez. Ayrıca çiplerin üretiminde yaygın olarak kullanılan silisyum, metallerin ve ametallerin arasında bir elektrik iletkenliği değerine sahiptir.

Peki periyodik tabloyu kim keşfetti ve periyodik tablo bugünkü hâline nasıl ulaştı? Bu soruların cevabına “Periyodik Tablo Nasıl Keşfedildi?” başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Kaynaklar:

  • Vernon, V. E., “Which Elements Are Metalloids?”, Journal of Chemical Education, Cilt 90, Sayı 12, s. 1703–1707,  2013.
  • https://iupac.org/what-we-do/periodic-table-of-elements/#a8
  • https://chem.libretexts.org/Bookshelves/Introductory_Chemistry/Introductory_Chemistry_(CK-12)/06:_The_Periodic_Table/6.15:_Periodic_Trends-_Atomic_Radius
  • https://chem.libretexts.org/Bookshelves/Inorganic_Chemistry/Supplemental_Modules_and_Websites_(Inorganic_Chemistry)/Descriptive_Chemistry/Periodic_Trends_of_Elemental_Properties/Periodic_Properties_of_the_Elements
  • https://www.acs.org/content/dam/acsorg/education/students/highschool/chemistryclubs/infographics/mastering-periodic-trends-infographic.pdf

TÜBİTAK Bilim Genç Periyodik Tablo Mobil Uygulaması Yayında!

Duyurular • 31-12-2018

Periyodik Tablo Nasıl Keşfedildi?

Haberler • 31-01-2019

Periyodik Tablodaki Dört Yeni Element İsimlendiriliyor

Haberler • 17-06-2016

Bilim Genç Periyodik Tablo Web Uygulaması Yayında

Haberler • 23-02-2021

Periyodik Tabloda 7. Periyot Tamamlanıyor

Haberler • 07-01-2016

Evrenin Yapı Taşlarını Sınıflandırmak

Haberler • 15-05-2019

Soygaz Avcısı William Ramsay

Haberler • 22-08-2014

Sodyum Suya Atıldığında Neden Patlar?

Soru - Cevap • 17-02-2015

Bilim Genç Logo
Tekrardan Hoşgeldiniz!

Bilim Genç’in kozmik derinliklerinde yolculuğa başlamak için giriş yapın.

Bir hesabınız yok mu? Üye olun

Sayfayı Paylaş
Twitter'da paylaş telegram'da paylaş Whatsapp'da paylaş facebook'da paylaş
Bağlantıyı kopyala
baylaş