Fareler Yeni Bir Görev İçin Uzaya Gidiyor
SpaceX’in, Uluslararası Uzay İstasyonu’na ikmal için 8 Nisan’da gerçekleştireceği uçuşta 20 fare de yer alacak. Ağırlıksız ortamda meydana gelen kas ve kemik kaybını önlemeye yönelik çalışmalarda görev alacak bu farelerin uzay macerası birkaç hafta sürecek.
Ağırlıksız ortama uzun süre maruz kalmanın vücutta neden olduğu hasarlardan biri de kemik kaybı. Kemik, sürekli yapım ve yıkım sürecinde olan dinamik bir dokudur. Normalde, pek çok hareketi gerçekleştiren kemiklerin üzerlerindeki yük ağırlıksız ortamda hayli azalır. Buna bağlı olarak kemiklerdeki kalsiyum seviyesi düşer ve kemik yoğunluğu azalır. Böylece kemikler zayıflar ve kemik kaybı yaşanır. Ağırlıksız ortamda aylık %1 - %2 civarında olan kemik kaybı, özellikle uzun uzay görevlerinde %40’lara kadar ulaşabilir. Bu nedenle astronotlar Dünya’ya döndüklerinde kemiklerinin kırılma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Bu ciddi sağlık sorununun önüne geçmek için astronotlara yoğun egzersiz ve beslenme programları uygulanıyor. Ancak mevcut önlemler tam anlamıyla bir çözüm üretemediği için bu riski ortadan kaldırmayı hedefleyen farklı çalışmalar yapılıyor.
Uzun uzay yolculukları için büyük önem taşıdığı düşünülen bu çalışmalardan biri de ağırlıksız ortamda kemik yoğunluğundaki kaybı engelleyebilecek ilaçlar üzerine gerçekleştiriliyor. Çalışma kapsamında önümüzdeki günlerde Uluslararası Uzay İstasyonu’na 20 fare gönderilecek. İki gruba ayrılacak farelerin bir kısmına vücuttaki kas dokusu kütlesini sınırlayan myostatin proteinini engelleyici ilaç uygulanırken diğer grup kontrol grubu olacak. Dünya’da uygulandığında farelerdeki kas kayıplarını engellediği bilinen bu ilacın ağırlıksız ortamdaki etkisi incelenecek. Temelde kas ve iskelet sistemi üzerine yoğunlaşılan çalışmada, ağırlıksız ortama uzun süre maruz kalacak farelerin organlarındaki değişiklikler de gözlemlenecek.
Ağırlıksız ortamda kas kütlesi ve kemik yoğunluğundaki azalmanın önüne geçerek insanlığı uzun uzay yolculuklarına hazırlamayı hedefleyen bu çalışmada elde edilen bulguların iskelet sistemi ile ilgili hastalıkların tedavisinde de kullanılabileceği öngörülüyor.