Çevreci Bariyerler ve Akıllı Şehir Sistemleri
Akıllı şehirleşmeye yönelik bir planlama sayesinde gelişen teknoloji doğa ile entegre edilerek insanların, diğer canlıların ve çevrenin zarar görmesi engellenebilir.
Şehirde yaşayan insanlar yollardaki yoğun araç trafiği nedeniyle her gün hava ve gürültü kirliliğine maruz kalıyor. Araç trafiği sadece yol kenarında yürürken ve araç içinde seyir hâlindeyken değil, yola yakın ev ve iş yerlerindeyken de insanları olumsuz etkiliyor. Uyku bozuklukları, kalp-damar hastalıkları, metabolik sendrom, hipertansiyon, diyabet, obezite ve stres trafiğin neden olduğu rahatsızlıklardan bazıları.
Trafik sadece insanları değil hayvanları da olumsuz etkiliyor. Yollar birçok hayvanın -özellikle de küçük ve uçamayanların- karşılaştığı en önemli engellerden biri. Örneğin araç çarpması, hava kirliliği ve yollarda kullanılan kimyasal maddeler böcek çeşitliliğini ve popülasyonunu tehdit eden faktörlerin başında geliyor. Bilim insanları hem insanları hem de diğer canlıların hayatını etkileyen bu problemin çözümü için farklı çalışmalar yapıyor. Gelin, bunlardan ikisini daha detaylı inceleyelim.
Çevreci Bariyerler
Surrey Üniversitesi Küresel Temiz Hava Araştırmaları Merkezinden (GCARE) araştırmacılar, yol kenarında oluşturulan üç farklı bariyer türünün trafiğin neden olduğu hava ve ses kirliliğine etkisini inceledi. Araştırmada yol kenarları için sadece çit, sadece ağaç ve ağaç-çit kombinasyonundan oluşan üç farklı bariyer tipi denendi ve bu “çevreci bariyer”lerin havada bulunan farklı büyüklükteki parçacıkların oranını nasıl etkilediği incelendi. İngiltere'nin Guildford kentindeki altı yol kenarı, test sahası olarak kullanıldı.
Araştırmada çevreci bariyerlerin çapı 10 mikrometreden (PM10), 2,5 mikrometreden (PM2.5) ve 1 mikrometreden (PM1) küçük parçacıkların havadaki miktarını nasıl değiştirdiği incelendi.
Sonuçta bariyer arkasındaki havada bulanan parçacık miktarını düşürme konusunda, yaklaşık 1,5 metre yükseklikte farklı türdeki bitkilerden oluşan çalılıklar şeklindeki çit bariyerlerin daha etkili olduğu tespit edildi. Çit bariyerler, hava kirliliğine neden olan parçacıklar arasında en çok -%63 oranındaki düşüşle- karbon parçacıklarını (İs ya da kurum olarak da bilinir.) azalttı.
Ağaç-çit kombinasyonundan oluşan bariyerler, yola yakın kısımlarda hava kirliliğini azaltmada daha etkiliyken, yola uzak kısımlardaki hava kirliliğini azaltmada ise çitler daha etkili.
Üç tip bariyer arasında havadaki parçacık miktarının azalması üzerindeki etkisi en az olanlar ağaçlar ile oluşturulan bariyerler. Çünkü ağaçlar, yol seviyesinden yayılan egzoz gazlarının içindeki parçacıkları filtrelemek için çok yüksekte kalıyor.
Çevreci bariyerlerin miktarında en az düşüş sağladığı parçacık türü ise çapı 2,5 mikrometre olan parçacıklar.
Rüzgârın esme yönü de yol kenarındaki bariyerlerin verimliliğini etkiliyor. Çit ve ağaç-çit kombinasyonundan oluşan bariyerler, rüzgâr farklı yönlerden estiğinde hava kalitesini artırmada en etkili çevreci bariyer yöntemleri.
Çevreci bariyerler ile trafiğin insan ve diğer canlılar üzerinde neden olduğu olumsuz etkiler azaltılabiliyor.
Akıllı Yollar
Trafiğin çevre ve canlılar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için üzerinde çalışılan diğer bir yöntem ise günümüzde neredeyse her alanda kullanılmaya başlanan yapay zekâ teknolojisi. Sonuçları Journal of Decision Systems dergisinde yayımlanan çalışmada, şehrin farklı noktalarına yerleştirilen sensörler yardımıyla hava kirliliği ve gürültü düzeyi sürekli ve anlık olarak ölçülerek sisteme aktarıldı. Daha sonra insanların karar vermelerine yardım eden bilgisayar yazılımları olan karar destek sistemleri kullanılarak bir trafik modeli oluşturuldu. Bu model anlık verilere göre trafiği düzenleyen kararlar verebiliyor. Örneğin bir cadde üzerinde trafik sıkışıklığı ortaya çıktığında, kirlilik ve gürültü artışı sensörler ile tespit edilebiliyor. Sistem bu verilere göre trafik ışıkları ve diğer sinyalizasyon sistemleri aracılığı ile trafiği alternatif rotalara yönlendirmek, hız sınırını değiştirmek, trafikteki ağır vasıtalar gibi bazı araçlara zorunlu kurallar koymak gibi kararlar verebiliyor. Bu sayede sorun olan bölgedeki trafik sıkışıklığını azaltmak için anlık kararlar alınabiliyor.
Yapay zekâ teknoloji sayesinde trafiğin yoğun olduğu bölgelerdeki trafik sıkışıklığını azaltmak için anlık kararlar alınabiliyor.
Günümüzde bilgisayar tabanlı yazılımlar ile insanlar birçok ihtiyacını karşılayabiliyor. Bu yazılımları hazırlayan ve kuralları koyan yine insanlar. Akıllı şehirleşmeye yönelik bir planlama sayesinde, gelişen teknoloji doğa ile entegre edilerek insanların, diğer canlıların ve çevrenin zarar görmesi engellenebilir.
Sözlük:
Metabolik sendrom: Kilonun, kan basıncının, kan şekerinin, kandaki trigliseritlerin yüksek, yüksek yoğunluklu lipoproteinlerin düşük olması koşullarından birkaçının taşınması durumunda ortaya çıkan sorun.
Kaynaklar:
- Yang, W., ve ark., “Evaluation of urban traffic noise pollution based on noise maps”, Transportation Research Part D: Transport and Environment, Cilt 87, Makale no: 102516, 2020.
- Munoz, P. ve ark., “Effects of roads on insects: a review”, Biodiversity and Conservation, Cilt 24, s. 659–682, 2015.
- Abhijith, K. V., Kumar, P., “Field investigations for evaluating green infrastructure effects on air quality in open-road conditions”, Atmospheric Environment, Cilt 201, s. 132-147, 2019.
- Linger, R. C. ve Hevner, A. R., “Flowsemantics for intellectual control in IoT systems”, Journal of Decision Systems, Cilt 27, Sayı 2, s. 63-77, 2018.
Yazar Hakkında: