Hava Kirliliğini Emen Betonlar, Şehirlerin Gizli Akciğerleri
Her gün yürüdüğümüz kaldırımlar, üzerinden geçtiğimiz köprüler ve yaşadığımız binalar… Hepsi betonla kaplı. Peki ya bu betonlar sadece yapı malzemesi olmakla kalmayıp havayı da temizleyebilseydi? Bilim insanları tam da bu fikri gerçeğe dönüştürüyor: hava kirliliğini azaltan betonlar artık hayatımıza giriyor.
canerozkan / İStock
Günümüzde şehirlerdeki en büyük çevre sorunlarından biri hava kirliliği. Araç egzozlarından çıkan zararlı gazlar ve partiküller ile endüstriyel atık gazlar, soluduğumuz havayı kirletiyor. Normal beton bu gazlarla etkileşime girmez, fakat bilim insanları bu durumu değiştirmek için betona küçük bir ekleme yaptı: titanyum dioksit. Bu özel madde, ışıkla tepkimeye girebilen bir fotokatalizör. Güneş ışığı veya yapay ışık bu betona çarptığında, titanyum dioksit havadaki zararlı gazları kimyasal olarak parçalayarak zararsız bileşiklere dönüştürüyor. Örneğin, azot oksit gazları, reaksiyon sonucunda su buharı ve zararsız azot bileşiklerine dönüşüyor. Bu işlem tıpkı bitkilerin fotosentez sırasında havayı temizlemesi gibi işliyor ama bu kez kahraman bir bina duvarı!
İtalya, Japonya ve Hollanda gibi ülkelerde bu teknoloji çoktan kullanılmaya başlandı. Fotokatalitik yüzey kaplama malzemesi içeren betonla inşa edilen yapılar, sadece estetik olarak değil, çevreye katkısıyla da dikkat çekiyor. Bu binaların yüzeyi güneşli bir günde etrafındaki havayı sürekli temizliyor.
Benzer şekilde Tokyo’da kullanılan “Ecopact” adlı beton karışımı, kentin en yoğun bölgelerinde azot oksit seviyelerini yüzde 30’a kadar düşürmeyi başardı. Türkiye’de de çevre dostu yapı malzemeleri üzerine araştırmalar artıyor. Üniversiteler ve inşaat firmaları, enerji verimli ve sürdürülebilir şehirler için bu tür malzemeleri denemeye başladı. Hava kirliliğini azaltan betonlar, gelecekte gri duvarları sadece dayanıklı değil, aynı zamanda çevreyi koruyan yüzeyler hâline getirebilir.
Sonuç olarak şehirlerin nefes almasını sağlayacak bir çözüm elimizin altında. Belki de gelecekte “yeşil alan” kavramı sadece parklarla değil, duvarlarla da tanımlanacak. Çünkü bilim sayesinde beton artık sadece sert bir yüzey değil, yaşayan bir çevre koruyucusu.
Kaynaklar:
Yazar hakkında:
Ali Kemal Gürol
Erzurum Özel Bilkent Laboratuvar Lisesi