Modern Pentatlonda İlk Olimpik Sporcumuz
Modern pentatlon atletlerin beş spor dalında yarıştığı olimpik bir branş. Bu branşı ilginç kılan şey ise içerdiği spor dallarının, pentatlonun çıkış noktası nedeniyle, birbirinden hayli farklı olması. Öncelikle belirtmek gerekir ki “penta” Yunancada “beş”, “athlon” ise “yarış” anlamına geliyor. Antik Yunan’daki olimpiyat oyunlarında “pentatlon” ile kastedilen beş yarış koşu, güreş, uzun atlama, cirit ve disk atma idi. Bu oyunlar ideal bir askerin becerilerini göstermesi için düzenlenmişti. Modern pentatlonun da başlangıcı olan 1912’deki Stockholm Olimpiyat Oyunları’nda bu branş o zamanın askeri standartlarına göre yeniden düzenlenerek eskrim, 200 metre serbest yüzme, binicilik, koşu ve atıcılık sporlarını kapsar hale getirildi.
Ülkemizin 1912’den beri düzenlenen olimpiyatlara temsilci gönderemediği bu branşta İlke Özyüksel bir ilki gerçekleştirdi. Türkiye’yi uluslararası platformlarda temsil edip topladığı puanlar sayesinde olimpiyatlara katılma hakkı elde etti.
İlke Özyüksel’in asıl hedefi, önceki demeçlerinde de belirttiği üzere, Türkiye’nin bu branşta yeri olduğunu tüm dünyaya göstermek. Tabii ki bu hedefin ilk basamağı olan Türkiye’de modern pentatlonun bilinirliğini artırmayı kendi adını duyurarak şimdiden gerçekleştirdi.
Bu arada, modern pentatlon 1912’den beri resmen tanınan bir olimpik spor olsa da bu branşta kadınların yarışması ancak 2000 yılındaki Sidney Olimpiyat Oyunları’nda gerçekleşti. Diğer bir deyişle, İlke’nin farklı ülkelerden hemcinsi olan rakiplerine erken yetiştiğini söyleyebiliriz.