1G’den 5G’ye Mobil İletişim Teknolojileri
Cep telefonlarımızla internete bağlıyken gördüğümüz 3G ya da 4G kısaltmaları bağlantı hızını gösterir. 1G ile başlayan kablosuz telefon teknolojisi serüveni son kırk yılda 5G’ye kadar gelişti. Gelin şimdi bu gelişmelerin neler olduğunu birlikte inceleyelim.

jack0m/iStockphoto.com
Günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası hâline gelen mobil cihazlarımız, hemen hemen her yerde kesintisiz iletişim kurmamızı sağlıyor. Kablosuz iletişim sistemleri, kablolu iletişim kadar kaliteli ve güvenilir olması için sürekli geliştiriliyor. Cep telefonlarımızda gördüğümüz 3G, 4G veya 5G kısaltmalarındaki ‘G’ harfi, ‘nesil’ anlamına gelen İngilizce ‘generation’ kelimesini temsil ediyor. Yani 3G üçüncü nesil mobil iletişim teknolojisini, 4G ise dördüncü nesil mobil iletişim teknolojisini ifade ediyor.
TimZillion/iStockphoto.com
Günümüzde artık kullanılmayan ilk kablosuz ağ olan 1G, 1979’da Japon telekomünikasyon şirketi Nippon Telegraph and Telephone (NTT) Corporation tarafından tanıtıldı. O yıllarda yalnızca kısa mesafelerde sesli aramalar yapılmasını sağlayan bu teknolojiyle, 1984 yılı itibarıyla Japonya genelinde sesli aramalar mümkün hâle geldi. 1G teknolojisi, 1983 yılından itibaren ABD ve Kanada’da da kullanılmaya başlandı ve zamanla tüm dünyaya yayıldı. İlk cep telefonlarında kullanılan bu teknoloji, mobil iletişimin temelini oluşturdu. 1G, yalnızca 2 kbps veri aktarım hızına sahipti. Yani 1G teknolojisinde ağ bağlantısından saniyede 2.000 bit geçebiliyordu ki bu da günümüz şartlarına kıyasla çok yavaş bir bağlantıydı.
1990’lı yıllarda ikinci nesil mobil iletişim teknolojisi olan 2G kullanıma sunuldu. Bu teknoloji, ses iletişiminin yanı sıra SMS (kısa mesaj servisi) hizmetini de sağladı. Bu teknoloji ile ayrıca telefon konuşmaları sırasında oluşan cızırtılı sesler azaltılarak ses kalitesi iyileştirildi. 2G teknolojisi, bizleri yeni bir iletişim biçimi ile de tanıştırdı. MMS (multimedya mesajlaşma servisi) olarak adlandırılan bu yeni hizmetle resim, video ve ses klipleri gibi multimedya içeren mesajlar göndermek mümkün hâle geldi. 2G ile veri aktarım hızında da büyük bir artış oldu. O dönemde 64kbps’e çıkan veri aktarım hızı da yine günümüz şartları ile kıyaslanamayacak kadar düşüktü.
2G teknolojisi döneminde en popüler cep telefonu markası Nokia idi. 1999 yılında piyasaya sürülen bir modeli, Nokia şirketinin en ilgi çekici telefonlarından biri oldu. 160 milyonun üzerinde satış rakamına ulaşan bu model, ‘Yılan’ isimli oyunuyla büyük bir popülerlik kazandı.
Colin McPherson/Alamy Stock Photo
Nokia marka bir telefon
2001 yılına gelindiğinde Japonya merkezli bir telefon operatörü şirket olan NTT DoCoMo, 3G teknolojisini kullanıma sundu. 3G ile birlikte veri aktarım hızı 2 Mbps’e yani 2000 kbps’e kadar yükseldi. Bu sayede kullanıcılar, ilk kez cep telefonlarıyla görüntülü görüşme yapabilme olanağına kavuştu. Ayrıca e-posta iletişimi mobil cihazlar üzerinden gerçekleştirilmeye başlandı. 3G ayrıca mobil internet kullanımının yaygınlaşmasını sağlayan en önemli yeniliklerden biri oldu. Dönemin en büyük akıllı telefon üreticileri arasında Blackberry ve Apple öne çıktı. E-posta gönderme ve alma özelliğine sahip olan Blackberry marka cihazlar, iş dünyasında büyük ilgi gördü. 2007 yılında ise iPhone piyasaya sürülerek akıllı telefon çağı resmen başlamış oldu.
Lipowski/gettyimages.com
Blackberry marka bir telefon
Akıllı telefonların giderek yaygınlaşması, daha yüksek veri aktarım hızına duyulan ihtiyacı arttırdı. 2009 yılının sonlarına doğru Norveç’te kullanıma sunulan 4G teknolojisi, mobil internet deneyiminde büyük bir devrim yarattı. Önceki nesillere kıyasla çok daha yüksek veri hızı sunan bu teknoloji sayesinde mobil cihazlar üzerinden internet deneyimi daha da gelişti. 4G ile veri aktarım hızı 1 Gbps’e yani 1.000 Mbps’e kadar yükseldi.
Henüz ülkemizde kullanılmayan 5G teknolojisi ise ilk kez 2019 yılında Güney Kore’de tanıtıldı. Ardından ABD, Çin, Kanada, Japonya, Fransa gibi ülkelerin bazı şehirlerinde kullanıma sunuldu. 5G teknolojisinin yalnızca mobil interneti hızlandırmakla kalmayıp otonom araçlar, sanal gerçeklik ve Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi yeni nesil teknolojilerin gelişimine de katkı sağlaması bekleniyor.
Sözlük:
Kbps: Saniye başına kilobayt
Kaynaklar: