Arkeolojik Eserlerin Görüntülenmesinde Kullanılan Yeni Bir Yöntem: RTI
Binlerce yıl toprak altında kaldıktan sonra gün yüzüne çıkarılan arkeolojik eserlerin yüzeylerindeki doğal aşınmalar arkeologlar ve yazıt bilimciler için eserleri incelemeyi zorlaştırabiliyor. Peki, araştırmacılar bu zorluğu aşmak için neler yapıyor, hangi yöntemleri uyguluyor?
Arkeolojik kazılarda keşfedilen eserler, binlerce yıl toprak altında kaldıktan sonra gün yüzüne çıkarılıyor. Bulunan eserlerin yüzeylerindeki doğal aşınmalar arkeologlar ve yazıt bilimciler (yazıt bilimi epigrafi olarak isimlendirilir) için eserleri incelemeyi zorlaştırabiliyor. Peki, araştırmacılar bu zorluğu aşmak için neler yapıyor, hangi yöntemleri uyguluyor?
Aykan Akçay - Betül Gürel (Phaselis Araştırmaları) - Phaselis Antik Kenti’nde yüzeyleri aşınmış halde bulunan yazıtlı bloklar
Arkeolojik eserlerin belgelenmesi sırasında genellikle yerinde gözlem, çizim ve fotoğraflama yöntemleri kullanılır. Ancak doğal sebeplerle veya insan kaynaklı etkiler nedeniyle bozulmalara uğrayan arkeolojik eserlerin değerlendirilmesinde bu yöntemler yetersiz kalabiliyor. Araştırmacılar bu zorlukları aşmak için dijital görüntülemeye dayalı yöntemler kullanabiliyor. Bunlardan biri de yansıtma dönüşümlü görüntüleme (reflectance transformation imaging, RTI) yöntemi. Bu yöntem sayesinde aşınmış eserlerin yüzeyinde gözle görülemeyen detaylar ortaya çıkarılabiliyor.
Aykan Akçay - Betül Gürel (Phaselis Araştırmaları) - Yüzeyi mantar ve likenle kaplı bir lahit (mezar) teknesinin fotoğrafı (sol üst kısım) ve RTI görüntüsü (sağ alt kısım) arasındaki fark
RTI yönteminde kameranın konumu sabit tutulurken arkeolojik eserlerin yüzeyi farklı açılardan aydınlatılarak bir dizi fotoğraf çekilir. Ayrıca eserin yanına yuvarlak küreler yerleştirilerek ışığın fotoğraf çekimi sırasında hangi açıdan geldiği belirlenir.
Aykan Akçay - Betül Gürel (Phaselis Araştırmaları) - RTI görüntüleme yönteminde kayıt kurulumunu gösteren bir sahne örneği. Yazıt yüzeyi farklı konumlara yerleştirilen ışık kaynakları sayesinde farklı açılardan aydınlatılıyor.
RTI yönteminde her bir fotoğraf karesinde eserin yüzeyine farklı açılardan gelen ışık yüzeyden yansıdığında, ışığın hangi açıyla kameraya geldiği (yani aydınlanma ve gölgelenme verileri) RTI yazılımı ile hesaplanıyor. Bu verilerden elde edilen yansıtma değerleri kullanılarak yüzeyin üç boyutlu modeli oluşturulabiliyor.
Aykan Akçay - Betül Gürel (Phaselis Araştırmaları) - Bir yüzeye çarpan ışık yüzeyden yansıdığında, gelen ışığın yüzey normali ile arasındaki açı (yani ışığın gelme açısı) yansıyan ışığın yüzey normali ile arasındaki açıya (yani yansıma açısı) eşittir. Yüzey normali bir yüzeye dik olan doğrultudur.
Üretilen RTI modeli kullanılarak bilgisayar üzerinde sanal ışık yardımıyla arkeolojik eserlerin yüzeyleri istenilen açıdan aydınlatılabiliyor. Bu sayede eserlerin yüzeyindeki her bir nokta tamamen aydınlatılabiliyor.
Antalya’nın Kemer ilçesi yakınlarında bulunan Phaselis Antik Kenti’nde araştırmacılar arkeolojik eserlerin ve yazıtların incelenmesine yönelik çalışmalarda RTI yöntemini kullanıyor.
Phaselis Araştırmaları - Phaselis Antik Kenti’nin havadan çekilmiş bir fotoğrafı
Phaselis, günümüzden yaklaşık 2600 yıl önce deniz kenarında kurulan bir liman kentidir. Phaselis Antik Kenti’nde bulunan arkeolojik eserlerin çoğu nem, deniz tuzu ve rüzgâr gibi çeşitli doğal etkiler nedeniyle aşınmış. Bu nedenle eserlerin yüzeyindeki detayları çıplak gözle görebilmek hayli zor. RTI gibi dijital görüntüleme yöntemleri bilim insanlarının hem işlerini kolaylaştırıyor hem de daha doğru sonuçlar elde etmelerine yardımcı oluyor. Phaselis Antik Kenti’nde 2012’den beri yürütülen arkeolojik araştırmalarda son beş yıldır lahitler (mezar), yazıtlar (yazıların kazındığı blok taşlar) ve küçük objeler üzerinde RTI yöntemi uygulanıyor.
Phaselis Antik Kenti’nde bulunan bir yazıta ait RTI analizi görüntüleri
Çalışmalardan elde edilen veriler arkeoloji bilimi için önemli sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Geçmişte üzerinde çalışmalar yürütülmüş arkeolojik eserler RTI yöntemi ile yeniden görüntülendiğinde, daha önce görülemeyen veya yanlış yorumlanan detaylara dair yeni bilgiler açığa çıkabiliyor.
Teknoloji temelli görüntüleme yöntemleri arkeolojik araştırmalarda gün geçtikçe daha yaygın kullanılıyor. Bu sayede yüzeyleri aşınmış arkeolojik eserler daha doğru değerlendirilebiliyor.
Kaynaklar:
- Akçay, A., “Epigrafi Araştırmalarında Yeni Bir Belgeleme ve Analiz Metodu Olarak RTI”, Mediterranean Journal of Humanities, Cilt 6, Sayı 2, s. 1-16, 2016.
- Mudge, M. ve ark., “New Reflection Transformation Imaging Methods for Rock Art and Multiple-Viewpoint Display”, Ed. M. Ioannides, D. Arnold, F. Niccolucci & K. Mania, The 7th International Symposium on Virtual Reality, Archaeology and Cultural Heritage (VAST 2006), 2006.