Nasıl Öğreniriz?
Sınavdan önceki gece gözleriniz ağrıyana kadar çalıştığınızı hayal edin. Artık uyumalısınız. Peki, şimdi uyursanız yarın sınava nasıl hazır olacaksınız?
Sınavdan önceki gece gözleriniz ağrıyana kadar çalıştığınızı hayal edin. Artık uyumalısınız. Peki, şimdi uyursanız yarın sınava nasıl hazır olacaksınız?
Sınavlardan önce bu gibi senaryolarla karşılaşmamak adına öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini bilmemiz gerekir. Çünkü sınava hazırlanmak için uykusuz kalmaya değil, tam tersine iyi bir gece uykusuna ihtiyaç duyarız. Hepimiz öğrenmenin beyinde gerçekleştiğini biliriz. Peki, tam olarak nasıl öğreniriz veya öğrenmeyi kolaylaştırmak için neler yapabiliriz?
Duyu organları aracılığıyla edinilen yeni bilgiler ilk olarak beynimizdeki kısa süreli bellekte depolanır. Fakat öğrenmenin gerçekleşmesi için bilgilerin uzun süreli belleğin bir parçası hâline gelmesi gerekir. Kısa süreli bellek, adından da anlaşılacağı üzere, bilgilerin zihinde kısa süre tutulacağı yerdir. Buradaki bilgiler biz dikkatimizi onların üzerinde tuttuğumuz sürece saklanır. Dikkatimizi başka yere yönlendirdiğimizde ise iki olasılık ortaya çıkar. Eğer bilgiler yeteri kadar tekrar edildiyse uzun süreli bellekte depolanır. Yeteri kadar tekrar edilmediğinde ise tamamen kaybolur. Dolayısıyla öğrenmenin gerçekleşmesi için bilgilerin yeterince ve dikkatlice tekrar edilmesi gerekir. Böylece bilgiler daha uzun süre akılda kalabilir.
Yeni bilgileri ne kadar çok tekrar edersek öğrenme ihtimalimizin o kadar artacağını artık biliyoruz. Bunun için yalnızca daha önce yazılanları gözden geçirmenin yeterli olacağını düşünüyor olabilirsiniz. Ancak bu konudaki araştırmalar, gözden geçirmeyi faydalı kılan etmenin, aktif zihinsel süreçlerle yapılan analizler olduğunu gösteriyor. Yani ders notlarımızı gözden geçirirken yalnızca tekrarlamaktan fazlasını yapmalıyız. Bu aşamada kendimize sürekli sorular sorarak daha önce fark edemediğimiz bazı bilgilerin önemini kavrayabiliriz. Bu analizler sonucunda beynimiz yeni bilgileri uzun süreli belleğin bir parçası hâline getirebilir.
Yeni fikirler ile daha önce öğrenilenler arasında ilişki kurmak da öğrenmeyi kolaylaştırır. Örneğin matematikte farklı şekillerin hacimlerini öğrendiğimizi varsayalım. Küpün hacmini öğrenmeye çalışırken bu şekille ilgili daha önce öğrendiğimiz kenar ve köşegen sayısı veya yüzey alanları gibi bilgileri de hatırlayabiliriz. Böylece yeni bilgiler ile önceden bildiklerimizi sentezleyebilir ve eksik noktaları belirleyebiliriz. Ayrıca yeni bilgileri daha iyi kavramak için onlarla ilgili kendi örneklerimizi düşünmek ve öğrenmeye çalıştığımız konu hakkında arkadaşlarımızla konuşmak da öğrenme sürecinde hayli faydalıdır.
Öğrenme süreci, beynimiz için egzersiz yapmak gibidir. Yani dinlenmek de çalışmak kadar yararlıdır. Bunun için sınavdan bir gün önce tüm gün boyunca ders çalışmaktan kaçınmalı, bunun yerine çalışmalarımızı birkaç güne yaymalıyız. Çalışırken ara sıra dinlenme molaları vermeliyiz. Çünkü yapılan çalışmalar, yeterli uyku alınmadığında bir önceki gün öğrenilen bilgilerin çoğunun unutulduğunu gösteriyor. Bu nedenle sınav öncesi uykusuz kalmak, çalışılan bilgilerin unutulmasına yol açar. Ayrıca uykusuz kalınca dikkat fonksiyonlarımız bozulur, doğru bildiğimiz bilgiyi bile aktarırken hata yapabiliriz. Bu da sınavdan düşük not almamıza neden olabilir.
Kaynaklar:
- https://mcgraw.princeton.edu/how-people-learn
- https://wonderopolis.org/wonder/How-Do-We-Learn
- https://newsinhealth.nih.gov/2013/04/sleep-it
- Gunseli E. ve ark. ‘’ The reliability of retro-cues determines the fate of noncued visual working memory representations’’, Psychonomic Bulletin & Review, cilt 22, s. 1334–1341, 2015.