Okyanus Akıntıları 2050’de Durabilir! Peki Bu, Dünya İçin Ne Anlama Geliyor?
Bilimsel çalışmalar, Atlantik Okyanusu’ndaki akıntının 2050 yılında durabileceğini gösteriyor. Bu akıntının durmasıyla Yarından Sonra filmindeki gibi küresel iklim felaketleri yaşanabilir.
Kopenhag Üniversitesinden Peter Ditlevsen ve Susanne Ditlevsen tarafından yakın zamanlarda yapılan bir araştırma, küresel iklim felaketlerini konu edinen Yarından Sonra filminin gerçek olabileceğini gösteriyor. Bütün dünyayı olumsuz etkileyebilecek bu durumun nedeni ise küresel ölçekteki okyanus akıntılarının yani AMOC’un durması.
Peki nedir bu AMOC olarak adlandırılan okyanus akıntısı?
Atlantik Meridyonel Devinim Dolaşımı (AMOC) olarak adlandırılan okyanus akıntısı, Atlantik Okyanusu’ndaki suyu kuzeyden güneye büyük bir döngüyle dolaştırarak tekrar Atlantik’e getirir. Döngü yüzeye yakın ılık suyun kutuplara taşınmasıyla başlar. Kutup bölgelerine ulaşan okyanus suyu soğuyarak donar. Düşük sıcaklık ve tuz miktarının fazla olması suyun yoğunluğunu artırır. Yoğunluğu artan su okyanus tabanına doğru hareket eder ve yavaş yavaş güneye doğru taşınır. Güney bölgelerde ısınan su yeniden yüzeye doğru yükselir ve böylece döngü tamamlanır. Bu döngüde suyun hareket etmesini sağlayan ana etmen, Kuzey Atlantik Okyanusu ile sıcak tropikal bölgeler arasındaki sıcaklık ve yoğunluk farkıdır.
AMOC okyanus akıntısının döngüsü oldukça yavaştır. Örneğin bir metreküp suyun bu döngüyü tamamlamasının bin yıl sürdüğü tahmin ediliyor. Bütün süreç çok yavaş gerçekleşse de araştırmalar, AMOC’un döngüsünün küresel ısınma nedeniyle daha da yavaşladığını gösteriyor. Küresel ısınma etkisiyle Antarktika ile Grönland’daki buz tabakaları eriyip tatlı su olarak okyanusa karışıyor. Bu durum Atlantik Okyanusu’ndaki suyun tuzluluğunu ve yoğunluğunu azaltıyor. Sıcaklık ve tuzluluk dengesinin bozulması ise döngünün yavaşlamasına neden oluyor. 2018 yılında yayımlanan bir araştırma, akıntının son 1.600 yılın en zayıf seviyesinde olduğunu gösteriyor.
Peter ve Susanne Ditlevsen ise yaptıkları çalışmada, AMOC okyanus akıntısının tamamen durabileceği tarihi belirlediler. 1870-2020 yılları arasındaki deniz yüzeyi sıcaklıklarını analiz eden araştırmacılar, AMOC olarak adlandırılan okyanus akıntılarının endişe verici bir şekilde durgunlaştığını belirlediler. Araştırmacılara göre sera gazı salımının bu şekilde devam etmesi hâlinde AMOC okyanus akıntısı bu yüzyılın ortasında tamamen durabilir. Ancak bu durum 2025 ile 2095 tarihleri arasında herhangi bir zamanda da gerçekleşebilir.
AMOC Okyanus Akıntısı Neden Önemli?
AMOC okyanus akıntısı olarak adlandırılan döngü, atmosferden ısıyı ve karbondioksidi soğurarak okyanusun derinliklerine hapsediyor ve küresel ısınmayı yavaşlatıyor. Dünyanın çeşitli bölgelerine ılık su taşıyan bu döngü, okyanus yaşamı için gerekli besinlerin de taşınmasını sağlıyor. Okyanus sularının sürekli birbirine karışması, ısı ve enerjinin yeryüzüne dağılmasını sağladığından bu döngü iklim sistemi için hayli önemli.
Anton Petrus / gettyimages
Peki AMOC Okyanus Akıntısının Durması Nelere Yol Açabilir?
Döngünün daha fazla yavaşlaması veya durmasıyla Avrupa kıtası okyanus akıntısının ısıtıcı etkisinden mahrum kalabilir. Dünyanın geri kalanı ısınırken kıtanın batısında dondurucu soğuklar etkili olabilir. Su dolaşımının durması okyanustaki besin döngüsünü de olumsuz etkileyebilir. Ölen deniz canlıları okyanus tabanına batabilir ve derine inen yeni bir su akıntısı olmazsa yüzeyde yaşamını sürdüren deniz canlıları bu besinlere ulaşamayabilir. Ayrıca AMOC okyanus akıntının durmasıyla meydana gelebilecek deniz seviyesindeki yükselme Avrupa ve Amerika kıtalarının bazı bölgelerini olumsuz etkileyebilir, tropik bölgelerde muson mevsiminin yaşandığı tarihlerde değişiklikler meydana gelebilir. Tüm bu zincirleme etkiler gezegenimizin ekosistemlerini ve gıda güvenliğimizi ciddi şekilde etkileyebilir.
Farklı iklim ve okyanus bilimciler, küresel ısınmanın AMOC okyanus akıntısını olumsuz etkilediğini konusunda hemfikir. Ancak deniz yüzeyi sıcaklıkları ve AMOC’un tamamen durması arasında doğrudan bir ilişki olduğu yönündeki varsayımın kesin olmadığı belirtiliyor.
Kaynaklar: