Sürücüsüz Otomobillere Doğru
Geleceğin otomobillerinin sürücüye ihtiyaç duymayan otonom araçlar olacağı düşünülüyor. Günümüzde kullanılan sürüş destek sistemleri bu teknolojinin öncüsü kabul edilebilir.
Geleceğin otomobillerinin sürücüye ihtiyaç duymayan otonom araçlar olacağı düşünülüyor. Ancak her geçen gün daha gelişmiş özellikler kazanan sürüş destek sistemleri bu teknolojinin öncüsü kabul edilebilir.
Sürücüsüz otomobillerin diğer bir deyişle otonom araç teknolojilerinin trafik kazalarını, bu kazalardaki can kayıplarını, trafik sıkışıklığını, yakıt tüketimini ve araçların sebep olduğu çevre kirliğini azaltabileceği düşünülüyor. Bunların yanı sıra yaşlıların ya da engellilerin daha kolay hareket edebilmesini sağlayan bu teknolojinin sosyal yaşamımızı kolaylaştıran etkileri de olabilir. Sürücüsü olmayan bir otomobili bir gün yollarda görebileceğimiz fikri şu an çok gerçekçi gelmese de sürüş destek sistemleri sürücüsüz araç teknolojilerini şekillendirmeye başladı bile.
Sürüş destek sistemleri yayaları algılayabiliyor, trafik ışıklarını ayırt edebiliyor. Araç üzerindeki yolun yüzeyi ve şerit çizgisi arasındaki farkı algılayabilen kameralar sayesinde sistem, araç şeritten çıkmaya başladığında sürücüyü uyarıyor ve aracın şeritte kalmasını sağlıyor. Ayrıca aracın ön kısmına yerleştirilen sensörler öndeki aracın hızını ve uzaklığını belirleyerek arkadan çarpma ihtimalinin olduğu durumda sürücüyü sesli ve görüntülü olarak uyarıyor. Eğer sürücü yeterince güçlü bir şekilde frene basmazsa sistem doğru fren basıncını ayarlıyor. Sürücünün frene basmadığı durumda, sistem çarpışmayı önlemek ya da çarpışmanın etkisini en aza indirmek için otomatik olarak frene basıyor.
Genellikle aracın hareket yönündeki araçları ya da engelleri dikkate alan sürüş destek teknolojilerinde karşılaşılan önemli sorunlardan biri yayalar ve bisikletliler. Çünkü yolda hangi yöne doğru hareket edeceklerinin öngörülmesi hayli zor. Yayaların ve bisikletlilerin aracın hareket yönüne doğru hareket etmesi sonucu oluşabilecek tehlikelerin öngörülmesi olumsuz sonuçlara yol açabilecek kazaların önlenmesine katkıda bulunabilir. Araştırmacılar bu amaçla yayaları ve bisikletlileri algılayıp, hareketlerini değerlendirerek muhtemel çarpışmayla ilgili risk analizi yapan sistemler geliştiriyor.
Her geçen gün yeni özellikler kazanan sürüş destek sistemleri için araştırmacılar, sadece trafik ışıklarını değil trafik levhalarını da ayırt edebilen, levhaların üzerindeki yazıları algılayabilen, yoğun sis ve aydınlatmanın zayıf olduğu durumlarda görüşü kolaylaştıran, yoldaki çukurları tespit edip çukurlardan nasıl kaçabileceği konusunda sürücüyü yönlendiren daha gelişmiş ve akıllı uygulamalar üzerinde çalışıyor.
Trafik kazalarının yaklaşık %90’ı sürücü hatalarından kaynaklanıyor. Sürüş destek sisteminde ise aracın etrafındaki kameralar ve sensörlerden gelen veriler, bu sistemde kullanılan yazılım sayesinde eşzamanlı olarak değerlendirilerek sürüş güvenliğini önemli oranda arttıran önlemler alınabiliyor.
Bu teknolojinin en önemli aşaması bu verilerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve aracın bu verilere göre doğru bir şekilde tepki vermesi. Bilgisayar mühendisleri ve yapay zekâ alanında çalışan bilim insanları bu amaca uygun yazılımlar geliştiriyor. Yapay zekâ bilgisayar temelli yöntemler kullanarak kendi kendine karar verebilen, deneyimlerinden öğrenebilen, planlama yapabilen ve sorun çözebilen akıllı sistemlerin nasıl geliştirilebileceği üzerine yoğunlaşan bir alan. Bilgisayarlar son yüzyılda hayatımızı değiştirdi ve yapay zekâ uygulamalarının gelecekte bu dönüşümü hızlandırabileceği düşünülüyor.