Beynimize Daha “İyi” Seçimler Yaptırmak Mümkün Olabilir mi?
Bizi daha makul bir seçime yönlendiren beynimizdeki orbitofrontal kortekstir. Ancak karar verme mekanizmasında tek etken bu değil.
Canımızın tatlı çektiği bir anda bol çikolatalı büyük bir dilim pasta siparişi vermek üzereyken bazen içimizden gelen bir gücün bizi durdurduğu olur. Çünkü artan kilolarımız veya riske giren sağlımız aklımıza gelir. Bu durumda pastadan vazgeçip birkaç kuru kayısıyla yetiniriz. İşte, tatlı yeme isteğimizin önüne geçip bizi daha makul bir seçime yönlendiren beynimizdeki orbitofrontal kortekstir. Ancak karar verme mekanizmasında tek etken bu değil. Bir karar verirken dopamin salgısından sorumlu haz merkezi, etik ve ahlaki değerler ile içgüdüsel karar mekanizmaları gibi pek çok etken devreye girer. Bu nedenle farklı zamanlarda karşılaştığımız aynı durumlarda dahi farklı seçimler yapabiliriz.
Orbitofrontal korteks hafıza, problem çözme, dikkat vb. mantık gerektiren alanlarda karar vermemizi sağlar. Bu sayede “Meyve mi yoksa tatlı mı yesem?”, “Yürüyüşe mi çıksam yoksa evde kalıp film mi izlesem?” gibi ikilemlerde kaldığımızda bizi daha sağlıklı ve faydalı olan seçeneğe yönlendirir. Bu bölgenin zarar görmesi ise kötü seçimler yapmamıza ya da düşünmeden hareket etmemize, yani bir başka ifadeyle dürtüselliğe neden olur.
Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kampüsü’nde yapılan yeni bir çalışmaya göre karar verme aşamasında beyne müdahale ederek ona daha “iyi” bir seçim yaptırmak mümkün.
İlk anda bilim kurgu filmi konusu gibi görünse de evet, bu çalışma gerçekten de beynimizde gerçekleşen karar verme mekanizmasının yönlendirilmesinin çok da uzak olmadığının sinyallerini veriyor.
Peki, ama nasıl? Bu çalışmada karar verme sırasında orbitofrontal korteksteki sinir hücrelerinde gerçekleşen değişimler izleniyor. Maymunlar üzerinde gerçekleştirilen deneylerde belli bir seçim yapmak durumunda kalan maymunların karar verme sırasındaki beyin sinyalleri elektrotlar yardımıyla takip ediliyor. Deneyde, maymunlara avantajlı veya dezavantajlı olacakları durumlarla ilişkilendirilen şekiller gösteriliyor. Maymunlar, bu farklı resimlere bakarken beyinlerindeki orbitofrontal bölgesinin etkinliği özel bir bilgisayar programı ile takip ediliyor. Farklı şekillerin beyindeki sinirsel etkinlikle ilişkisi analiz ediliyor. Bu sayede beynin hangi seçenek üzerinde yoğunlaştığı anlaşılabiliyor. Karar verme mekanizmasında orbitofrontal korteksin etkisi hâlihazırda bilinse de, bu mekanizmadaki sinirsel etkinliklerin detaylı olarak analiz edildiği çalışma bu yönüyle ayrı bir önem taşıyor. Sinirsel etkinliklerin gözlenebilmesi, karar verme mekanizmasına yeni bir bakış açısı getiriyor. Çünkü araştırmacılara göre bir kararın nasıl verildiğinin analiz edilmesi ve bu sırada oluşan değişimlerin gerçek zamanlı ölçülebilmesi, nihai karara etki edebilecek yöntemler geliştirilmesine imkân sağlıyor. Bu çalışmanın özellikle kaygı bozukluğu ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkları tedavi edebilecek implantların geliştirilmesine ışık tutabileceği düşünülüyor.
Beynin karar verme mekanizmasının yönlendirilmesi şimdilik bilim kurgu filmi konusu gibi gelse de çalışmadan elde edilen veriler beyni daha “iyi” seçimlerin yanı sıra daha “kötü” seçimlere yönlendirme potansiyeli taşıyan çalışmalara da imkân sunuyor. Bu nedenle, bilim kurgu senaryolarını gerçeğe bir adım daha yaklaştıran bu ve benzeri çalışmaların etik ve ahlaki boyutları da tartışmaya açık gibi görünüyor.