logo
Menü
Giriş yap Üye ol
  • Anasayfa Anasayfa
Popüler Bilim

Popüler Bilim

Soru - Cevap

Soru - Cevap

Tasarla ve Yap

Tasarla ve Yap

Deneyler

Deneyler

Bilim Genç TV

Bilim Genç TV

Gökbilim

Gökbilim

Yeryüzü

Yeryüzü

Sesli Yayın

Sesli Yayın

Bilim Çizgi

Bilim Çizgi

Periyodik Tablo

Periyodik Tablo

Yeryüzü

Bunu Biliyor muydunuz?

Yarışmalar

Yarışmalar

  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

logo
Arama
Giriş yap
  • Popüler Bilim Popüler Bilim
  • Soru - Cevap Soru - Cevap
  • Tasarla ve Yap Tasarla ve Yap
  • Deneyler Deneyler
  • Bilim Genç TV Bilim Genç TV
  • Yarışmalar Yarışmalar
  • Gökbilim Gökbilim
  • Yeryüzü Yeryüzü
  • Sesli Yayın Sesli Yayın
  • Bilim Çizgi Bilim Çizgi
  • Bunu Biliyor muydunuz? Bunu Biliyor muydunuz?
  • Periyodik Tablo Periyodik Tablo
  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

Filtre Balonu Nedir? Kişiselleştirilmiş İçeriklerin Ardındaki Görünmez Duvar

NEXT Sosyal Nedir?

Keneler Neden Tehlikeli?

Uzaydan Okyanus Tabanını Haritalayan Uydu: SWOT

Vızıltı Tozlaşması Nedir?

36 Milyar Güneş Kütlesinde Kara Delik Keşfedildi!

Kardelen Bitkisi Kışı Nasıl Atlatır?


Filtre Balonu Nedir? Kişiselleştirilmiş İçeriklerin Ardındaki Görünmez Duvar

Rıdvan Gençer
18/08/2025

İnternette gördüğümüz içerikler gerçekten rastgele mi karşımıza çıkıyor? Aslında çoğu zaman algoritmalar ilgi alanlarımıza göre bilgi akışını şekillendiriyor ve bizi fark etmeden bir filtre balonunun içine hapsediyor.

Filtre Balonu Nedir? Kişiselleştirilmiş İçeriklerin Ardındaki Görünmez Duvar

Xavier Lorenzo/iStockphoto.com

Sosyal medya platformlarında karşılaştığınız haberlerin, videoların ve diğer içeriklerin gittikçe daha çok birbirine benzemeye başladığını mı fark ettiniz? Öyleyse bu, dijital dünyada nasıl yönlendirildiğimize dair önemli bir ipucunu yakaladınız demektir. Gün geçtikçe daha fazla benzer içeriğe maruz kalıyor ve ilgilendiğimiz konular etrafında daralan bir bilgi dünyasına sıkışıyoruz. Bunun nedeni, dijital izlerimizi takip ederek nelerle ilgilendiğimizi öğrenen algoritmalar. Bu duruma filtre balonu (filter bubble) deniyor.

Filtre balonu kavramı ilk olarak 2011 yılında Eli Pariser tarafından kaleme alınan The Filter Bubble (Filtre Balonu) adlı kitapta ortaya atıldı. Ancak bu kitabın ilham kaynağı olan gelişmeler 2009 yılında Google’ın kişiselleştirilmiş arama motorunu duyurmasıyla başladı.  Kişiselleştirilmiş arama motoruyla kullanıcıların yorumları, beğenileri ve aramaları kaydedilerek kapsamlı profilleri oluşturuldu ve bu veriler, daha fazla kişiselleştirilmiş arama sonuçları sunmak için kullanılmaya başlandı. Kısa süre sonra Facebook, YouTube ve diğer teknoloji şirketleri de aynı yöntemle kullanıcıların ilgisine göre içerik sunmaya başladı.

İlk bakışta faydalı gibi görünen bu kişiselleştirme, kullanıcı deneyimini geliştiriyor gibi dursa da zamanla ciddi riskler doğurabiliyor. Sosyal medyada paylaşım yaptığımız, tıkladığımız, beğendiğimiz ya da yorum yaptığımız her şey algoritmalar tarafından kaydediliyor. Bu davranışlarımız izlenerek ilgi alanlarımız ve görüşlerimiz tespit edilebiliyor ve karşımıza çoğu zaman benzer içerikler çıkarılıyor. Zamanla ilgi alanımız dışındaki konularla ve farklı fikirlerle karşılaşma olasılığımız azalıyor. Bir nevi kendi görüşlerimizle yankılanan bir dijital odada yaşamaya başlıyoruz.

Bu durumun bireysel olduğu kadar toplumsal riskleri de var. Örneğin 2020 yılında başlayan COVID-19 salgını sürecinde aşı karşıtı içerikler algoritmaların etkisiyle hızla yayıldı. Kullanıcılar, daha önce benzer içeriklerle etkileşime geçtikleri için tekrar tekrar benzer haberlerle karşılaştılar. Bu da toplumda bilgi kirliliğine, doğru bilgiye erişimde güçlüklere ve aşıya olan güvenin sarsılmasına neden oldu.

Peki bu balondan nasıl çıkabiliriz? Her şeyden önce filtre balonlarının farkında olmamız gerekiyor. Karşılaştığımız içeriklerin rastgele değil, algoritmalar tarafından filtrelenerek sunulduğunu bilmeliyiz. Bu nedenle sosyal medyada gördüğümüz her içeriği sorgulayarak tüketmemiz çok önemli. Instagram, Facebook, TikTok ve YouTube gibi platformlar bizi daha uzun süre çevrimiçi tutmak için beğenilerimize ve ilgi alanlarımıza uygun içerikleri öne çıkarır. Dolayısıyla bu platformlarda çok uzun süre vakit geçirmemek, karşılaştığımız içerikleri eleştirel bir gözle değerlendirmek ve farklı kaynaklardan doğrulamak büyük önem taşıyor.

Filtre balonlarından kaçınmak için bilgiye ulaşırken güvenilir kaynaklara başvurmak ve doğru bilgiye ulaşma yöntemlerini kullanmak iyi bir başlangıç olacaktır. Sadece düşüncelerine katıldığımız kişileri değil, farklı görüşlere sahip insanları ve kaynakları da takip etmek bakış açımızı genişletir. Kullandığımız uygulamaların hangi verilerimizi topladığını ve bu verileri kimlerle paylaştığını bilmek de önemli. Bu nedenle kullanıcı sözleşmelerini dikkatle incelemeli, dijital araçlarımızın mikrofon, kamera ve galeri gibi alanlara erişimlerini düzenli olarak kontrol etmeliyiz.

Medya okuryazarlığı becerileri geliştirmek ise filtre balonlarının etkisinden korunmanın en etkili yollarından biridir. Bu sayede medya içeriklerini sorgulayabilir, analiz edebiliriz ve dijital ortamda ulaştığımız bilgileri eleştirel bir gözle değerlendirebiliriz. Doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmak için farklı kaynaklara yönelir, telif haklarına saygı gösterme, doğru bilgi paylaşımı gibi etik sorumluluklar ediniriz. Ayrıca kişisel verilerimizi koruma bilinci kazanarak dijital gizliliğimizi güvence altına alır, sahte hesaplara karşı daha dikkatli oluruz.

Kaynaklar:

  • Altun, A. (2023). Dijital geleceğin öğrencisi. RTÜK İletişim Dergisi, (5), 30–37. https://www.academia.edu/118416530/Dijital_Geleceğin_Öğrencisi
  • Cinelli, M., Quattrociocchi, W., Galeazzi, A., et al. (2020). The COVID-19 social media infodemic. Scientific Reports, 10, 16598. https://doi.org/10.1038/s41598-020-73510-5
  • Pariser, E. (2011). The Filter Bubble: What the Internet Is Hiding from You. Penguin Press.
  • Spohr, D. (2017). Fake news and ideological polarization: Filter bubbles and selective exposure on social media. Business Information Review, 34(3), 150-160. https://doi.org/10.1177/0266382117722446 
  • Tufekci, Z. (2015). Algorithmic harms beyond Facebook and Google: Emergent challenges of computational agency. Colorado Technology Law Journal, 13, 203–218.
  • Tufekci, Z. (2018). YouTube, the great radicalizer. The New York Times.
  • Google (2009). Personalized search for everyone. Google Official Blog. https://googleblog.blogspot.com/2009/12/personalized-search-for-everyone.html

Yazar Hakkında:

Rıdvan Gençer

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü Doktora Öğrencisi

Konu
Sosyal Medya

paylaş

En Çok Okunan Makaleler

Keneler Neden Tehlikeli?

Soru - Cevap • 16-08-2025

NEXT Sosyal Nedir?

Haberler • 17-08-2025

Lise Öğrencileri İçin 2025 Yılı TÜBİTAK Bilim Kamplarına Katılım Başvuruları Başladı!

Duyurular • 02-01-2025

Temmuz 2025’te Gökyüzü

Gökbilim • 08-07-2025

Bilim Genç’e İçerik Hazırlamak İster misiniz?

Duyurular • 12-05-2025

Chandra, Yeni Tip Kozmik Nesneden Gelen Düzenli Sinyaller Tespit Etti

Haberler • 30-05-2025

Pestisit Nedir? Pestisitler Zararlı mıdır?

Haberler • 30-04-2025

Kozmik Gezegen Otopsisi: Yıldızına Yaklaşarak Atmosferine Dalan Gezegen

Gökbilim • 29-04-2025

Gökyüzünde Gezegen Şöleni

Haberler • 25-01-2025

Keçilerin Göz Bebekleri Neden Dikdörtgen Şeklindedir?

Soru - Cevap • 15-02-2025

Bilim Genç Logo
Tekrardan Hoşgeldiniz!

Bilim Genç’in kozmik derinliklerinde yolculuğa başlamak için giriş yapın.

Bir hesabınız yok mu? Üye olun

Sayfayı Paylaş
Twitter'da paylaş telegram'da paylaş Whatsapp'da paylaş facebook'da paylaş
Bağlantıyı kopyala
baylaş