Güney Kutbu Yarışı I: Roald Amundsen’in Öyküsü
1911 yılında Norveçli Roald Amundsen ve Britanyalı Robert Falcon Scott, Güney Kutbu’na ulaşan ilk insanlar olmak için yola çıkmışlardı. Güney Kutbu’nun bu ilgi çekici keşif öyküsünü üç bölümde ele alıyoruz.
1911 yılında Norveçli Roald Amundsen ve Britanyalı Robert Falcon Scott, Güney Kutbu’na ulaşan ilk insanlar olmak için yola çıkmışlardı. Amundsen hem amacına ulaşmayı hem de ekibindeki herkesi sağ salim geri döndürmeyi başardı. Scott ve dört arkadaşıysa kutba ulaştıktan sonra dönüş yolunda hayatlarını kaybetti. Her ne kadar bu iki keşif yolculuğu günümüzde “Güney Kutbu’na ulaşma yarışı” olarak anılsa da aslında önceden planlanmış bir yarış yoktu.
Güney Kutbu’nun bu ilgi çekici keşif öyküsünü üç bölümde ele alıyoruz.
Roald Amundsen’in Öyküsü
Roald Amundsen (1872-1928), 21 yaşındayken tıp eğitimini yarıda bırakmıştı ve kutupları keşfetmeyi amaçlıyordu. 1897-1899 yılları arasında Antarktika seferine, 1903-1906 yılları arasındaysa Kuzey Kutbu yakınındaki Kuzey-Batı Geçidi seferine katılmıştı. Aslında öncelikli olarak Kuzey Kutbu’na ulaşan ilk insan olmayı amaçlıyordu, ama ABD’li Robert Edwin Peary 1909 yılında bunu başaran ilk insanın kendisi olduğunu iddia ettikten sonra hedefini Güney Kutbu olarak değiştirdi.
1911 yılında Fram adlı gemiyle denize açıldıklarında Amundsen, geminin kaptanı ve başka iki denizci haricinde kimse Güney Kutbu’nu keşfetmeye gittiklerini bilmiyordu. Gemideki diğer denizcilerse bu durumdan çok daha sonraları haberdar edileceklerdi.
Amundsen ve ekibi, Antarktika’nın Balina Koyu’na ulaştığında yanlarında köpekler, kar kızakları, yakıt ve çok miktarda yiyecek vardı. Köpekleri başlangıçta kızakları çekmek için, daha sonraları ise besin olarak kullanmayı düşünüyorlardı. Amundsen’in planı, ağustosun sonlarında Güneş doğduktan kısa süre sonra kutba doğru yolculuğa başlamaktı. İtirazlara rağmen soğuğa aldırmadan ekibindeki dokuz kişiden sekizini yanına alarak 8 Eylül’de yola çıktı. İlk birkaç gün gündüz vakti yolculuk ederek uzun mesafe katetmeyi başardılar. Ancak geceleri hayli soğuk olduğu için çok az uyuyabiliyorlardı ve bazı köpeklerin pençeleri donmaya başlamıştı. 12 Eylül günü hava sıcaklığı -56°C’ye düşünce önce korunmak için bir igloo inşa ettiler, daha sonra gemiye geri döndüler. Dönüş yolculuğu sırasında bazı köpekler öldü bazılarınınsa kızaklar üzerinde taşınması gerekti. İlk deneme başarısız olmuştu.
Amundsen 19 Ekim’de dört kişi, dört kızak ve 52 köpek ile beraber ikinci kez Güney Kutbu’na ulaşmak için yola çıktı. Daha sonraları Axel Heiberg Buzulu olarak adlandırılacak olan dik bir buzulu tırmanarak Antarktika Platosu’na çıkmayı başardılar. Köpeklerin yedisi buzula ulaşmadan ölmüştü, kalanların 18 tanesiniyse planlandığı gibi buzula ulaştıktan sonra öldürdüler. Ölü köpeklerin bazılarını dönüş yolculuğu için depoladıktan sonra kalanları kendilerinin ve sağ kalan köpeklerin gıda ihtiyacını karşılamak için yanlarına aldılar.
Amundsen ve arkadaşları yola çıktıktan 56 gün sonra, 14 Aralık 1911’de Güney Kutbu’na ulaşmayı başardı. Amaçlarına ulaştıklarından emin olmak için bir süre civarda dolaştıktan sonra 18 Aralık’ta 38 gün sürecek dönüş yolculuğuna başladılar. Amundsen Güney Kutbu’nda bir çadır ve Norveç kralına hitaben yazılmış bir mektup bırakmıştı. Daha sonra bölgeye ulaşması beklenen Scott’tan mektubu yerine ulaştırmasını rica ediyordu. 99 gün süren keşif yolculuğu 25 Ocak 1912’de tamamlandığında toplamda 3440 kilometre yol yapmışlardı.
Gemiye döndüklerinde Amundsen başarısını dünyaya duyurmak için sabırsızlanıyordu. 8 Mart’ta Avustralya’daki Hobart’a ulaşınca önce kardeşine telgraf çekti, daha sonra da vereceği konferansları planlamaya başladı. Evlerde televizyon ve radyonun olmadığı o dönemlerde başarıları paraya dönüştürmenin yolu şehir şehir gezerek konferanslar vermekten geçiyordu.
Amundsen ve ekibindeki herkes 20 Ağustos 1912’de Norveç Kralı Haakon tarafından “Güney Kutbu Madalyası” ile onurlandırıldı. Takip eden yıllarda kutup keşifleriyle ilgilenmeyi sürdüren Amundsen’in 1918 yılında Kuzey Kutbu’na ulaşmak için çıktığı gemi yolculuğu başarısız oldu. Daha sonraları uçakla Kuzey Kutbu’na ulaşmak için yaptığı denemeler de başarısız olduktan sonra 1928 yılında hayatını kaybetti.
Kaynak: