Karagöz, Kahve, Çinicilik... Ülkemizin Somut Olmayan Kültürel Mirası
Kültürel miras denilince aklınıza ne geliyor? Her yıl binlerce ziyaretçinin akınına uğrayan geçmiş medeniyetlere ait tarihi kalıntılar mı? Peki, kebabın tadına ayrı bir lezzet katan yufka ekmeği?
Kültürel miras denilince aklınıza ne geliyor? Her yıl binlerce ziyaretçinin akınına uğrayan geçmiş medeniyetlere ait tarihi kalıntılar mı? Müzelerde sergilenen nesneler mi? Geçtiğimiz günlerde Göbeklitepe’nin de eklendiği, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan sit alanları mı?
Peki, kebabın tadına ayrı bir lezzet katan yufka ekmeği? Kırk yıl hatırı olan Türk kahvesi? Kahvenin yanında ikram edilen dünyaca meşhur Türk lokumu? Kem gözlerden korunmak için takılarımızda kullandığımız ya da evlerimize astığımız nazar boncukları? Annenizin çeyizinden kalma kanaviçe el işlemeleri, oyalı yazmalar? Gelinlerin ağlatıldığı kına geceleri? Ertesi günkü düğünlerde çekilen halaylar? Söylenen türküler? Bozlak havaları? Bunların hepsi somut olmayan kültürel mirasımızın birer parçası.
“Somut olmayan” ifadesi kafanızı karıştırabilir. UNESCO’nun konuya dair hazırladığı İngilizce metinlerde Türkçe karşılığı “elle tutulamayan”, “dokunulamayan” olan intangible ifadesi kullanılmış, Türkçeye de “somut olmayan” biçiminde kazandırılmıştır. Diğer bir deyişle, somut olmayan burada soyut ile aynı anlama gelmez. Sözlü halk edebiyatı ürünleri; müzik, dans ve el sanatları gibi eyleme ve uygulamaya dayalı etkinlikler; doğa ve evrenle ilgili inanışlar ve nesilden nesile aktarılan bilgiler somut olmayan kültürel mirasa dâhildir.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarihi kalıntılar gibi, somut olmayan kültürel mirasın da korunması için çalışmalar yürütüyor. 17 Ekim 2003 tarihinde kabul edilen Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi ile UNESCO’ya üye olsun olmasın her devletten alınan başvurularla insanlığın somut olmayan kültürel mirasının korunması ve yaşatılması için çalışmalar başlatıldı. Sözleşme 2003 yılında kabul edilse de somut olmayan kültürel miras listelerinin oluşması 2008 yılını buldu. Bu çerçevede İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi ve Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi ile çeşitli ülkelerden gelen başvurular değerlendirilerek listeye giren ögelerin korunmasına ve yaşatılmasına yönelik etkinlikler düzenlenmeye başlandı. UNESCO bu çalışmalar için ülkelere maddi yardım sağlıyor. Bunun yanı sıra somut olmayan kültürel mirasın yaşatılması için yapılan etkinlikler arasında öne çıkanları En İyi Uygulama Örnekleri listesinde sunuyor. Böylece diğer ülkeler kendi çalışmalarını düzenlerken en iyi uygulama örneklerinden yararlanabiliyor.
Ülkemizden İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kabul edilen ögeler; Mevlevi sema ayini, meddahlık sanatı, Karagöz, âşıklık geleneği, Semah: Alevi-Bektaşi ayini, Kırkpınar yağlı güreş festivali, keşkek geleneği, Türk kahve kültürü, ebru sanatı ve çiniciliktir. Bunun yanı sıra Afganistan, Azerbaycan, Hindistan, İran, Irak, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Pakistan, Tacikistan ve Türkmenistan ile birlikte Nevruz; Azerbaycan, İran, Kazakistan ve Kırgızistan ile birlikte yufka ekmek yapma ve paylaşma kültürü; Makedonya ile birlikte de Hıdırellez: bahar kutlaması ülkemizin diğer ülke ve topluluklarla kültür alışverişinde bulunduğunu gösteren ortak başvuru ögeleridir.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Günümüzde daha çok Giresun’un Çanakçı ilçesine bağlı köylerde engebeli arazilerde iletişim sağlamak için kullanılan “ıslık dili”, 2017’de, Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne kabul edildi. 2015 yılında Türk bilim insanı Prof. Dr. Onur Güntürkün, ekibiyle birlikte ıslık dili ile ilgili bilimsel bir çalışma yürütmüştü. Current Biology dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, ıslık dili kullanılırken beynin her iki yarı küresi de eşit düzeyde aktif oluyor. Oysaki beynin dil becerisinin ortaya çıkmasında beynin sol yarı küresinin aktif olduğu biliniyor. Bu yönüyle Çanakçı’da kullanılan ıslık dilinin konuşma ve konuşulanı anlama yetilerini kaybetmiş hastalar için tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabileceği düşünülüyor.
Somut olmayan kültürel mirasın korunması ve yaşatılmasına yönelik uygulama çalışmalarından biri olan Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, 2013’ten beri Ankara’da hizmet veriyor.
Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi
Randevu alınarak ziyaret edilmesi gereken müzede Karagöz’den geleneksel çocuk oyunlarına, sözlü edebiyat ürünlerinden el sanatlarına pek çok geleneğimiz yaşatılıyor. Müze görevlileri gelenekleri yeniden canlandırarak ziyaretçilerin hem bilgilenmesini hem de keyifli zaman geçirmesini sağlıyor. Bunun yanı sıra müze yılın belirli dönemlerinde çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi