2017’nin Önemli Bilimsel Gelişmeleri
2017 yılında yaşanan önemli bilimsel olaylardan bir derleme...
İki Nötron Yıldızının Çarpışması
Geçtiğimiz yıl, gök olaylarının hem elektromanyetik hem de kütleçekimsel dalgalarla gözlemlendiği yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Ekim ayının 16’sında ABD’deki Lazer Girişimölçer Kütleçekimsel Dalga Gözlemevi (LIGO) dedektörleri ve İtalya’da bulunan Avrupa Kütleçekimsel Dalga Gözlemevi’ndeki Virgo dedektörleri, ilk kez iki nötron yıldızının çarpışması sonucunda yayılmış kütleçekimsel dalgaları tespit etti. Daha sonra 70’in üzerinde araştırma grubu gama ışınlarına, görünür ışığa ve radyo dalgalarına duyarlı teleskoplarla bu olayı inceledi. Sonuçlar bu çarpışmaların ürettiği gama ışınları ve ağır elementlerle ilgili geçmişte yapılan çeşitli kuramsal tahminleri doğruladı.
Kuantum İletişim
Çinli araştırmacılar, 15 Haziran’da Micius uydusundan aralarında 1200 kilometre mesafe bulunan, yeryüzündeki iki istasyona birbirine dolanık halde foton çiftleri gönderdiklerini açıkladı. Elde edilen başarının gelecekte kuantum mekaniği ilkelerine dayalı iletişim sistemlerinin geliştirilmesinde yararlı olacağı düşünülüyor.
Antarktika’dan Kopan Buzdağı
12 Temmuz’da Lüksemburg’un iki katı büyüklüğünde bir buzdağı Antarktika’dan koptu. Antarktika’daki dördüncü büyük buz sahanlığı olan Larsen C’nin yüzey alanı %12 oranında azaldı. Larsen C’nin tamamen çökmesi durumunda deniz seviyelerinin yaklaşık 1 santimetre yükselebileceği belirtiliyor.
Kanser Tedavisi
CAR-T hücre tedavisi olarak adlandırılan bir tedavi 2017 yılında kabul gördü. Hastanın bağışıklık sistemi hücrelerinin genlerinin, hücrelerin tümörleri hedef alacak biçimde değiştirildiği yöntemin güvenli olup olmadığı tartışmalara konu olsa da ABD Gıda ve İlaç İdaresi, tedavinin çocuk ve genç kan kanseri hastalarına uygulanmasını uygun bulduğunu açıkladı.
Cassini’nin Görevi Sonlandı
Yaklaşık 13 yıldır Satürn’ün etrafında yörüngede bulunan Cassini uzay aracının görevi sonlandı. Görev yaptığı süre içinde Satürn’ü ve halkalarını gözlemleyen uzay aracı, Titan’daki hidrokarbon denizlerini ve Enceladus’un yüzeyinden fışkıran sıvıları da keşfetmişti. Satürn’ün atmosferine giren ve yanarak yok olan Cassini’den son sinyal 15 Eylül’de alındı.
Güneş Sistemi’nin Dışından Gelen Göktaşı
Hawaiili gökbilimciler ekim ayının ortalarında çok hızlı hareket eden bir göktaşı keşfetti. Yörüngesi daha önce gözlemlenmiş hiçbir göktaşınınkine benzemeyen yaklaşık 400 metre uzunluğundaki göktaşının Güneş Sistemi’nin dışından geldiği anlaşıldı. Oumuamua adı verilen göktaşı uzayın derinliklerine doğru yol alıyor.
İklim Değişikliği ve Beslenme
Atmosferdeki karbondioksit miktarı artıkça bazı mahsullerin besin değerinin azalabileceği yaklaşık 25 yıldır bilim çevrelerinde konuşuluyordu. 2017 yılında tartışmalar zirveye ulaştı. Her ne kadar bitkiler büyümek için karbondioksite ihtiyaç duysa da karbondioksit artışına tüm bitkiler aynı biçimde tepki vermiyor. Bir ormanın aşırı derecede karbondioksite maruz bırakıldığı kontrollü bir deneyde zehirli sarmaşıkların ağaçlardan daha hızlı büyüdüğü gözlemlendi. Gelecekte buğday, pirinç ve diğer temel gıdaların besin değerinin düşeceği endişeleri artıyor.
Dünya Büyüklüğünde Yedi Ötegezegen
Şubat ayında bir grup gökbilimci Dünya’ya 39 ışık yılı uzaklıktaki, TRAPPIST-1 adı verilen bir yıldızın etrafında dönen, yaklaşık Dünya büyüklüğünde yedi gezegen keşfettiklerini açıkladı. Bu gezegenlerin en az üç tanesinin yüzeyinde sıvı su bulunma ihtimali olduğu belirtiliyor.
Yeni Orangutan Türü Bulundu
Doksan yıldan sonra ilk kez yeni bir büyük maymun türü keşfedildi. Endonezya’daki Sumatra Adası’nda yaşayan orangutanlar, Pongo tapanuliensis adı altında sınıflandırıldı. Yaklaşık 1100 kilometrekare büyüklüğünde bir alana yayılan bir ormanda yaşayan bu orangutanların toplam sayısının 800 civarında olduğu tahmin ediliyor.
2,7 Milyon Yıl Önce Dünya’nın Atmosferi
Ağustos ayında bir grup araştırmacı, Antarktika’da 2,7 milyon yıl önce donmuş buz katmanlarından örnekler aldıklarını açıkladı. Daha önceleri elde edilmiş en eski buz örneği 1 milyon yıllıktı. Dünya’nın ikliminde önemli değişikliklerin yaşandığı bir döneme ait olan örnek üzerinde Dünya’nın atmosferinin o zamanlardaki bileşimiyle ilgili ölçümler yapıldı. Buzul Çağı’nın başladığı dönemdeki karbondioksit seviyelerinin, çeşitli iklim modelleriyle uyumlu biçimde düşük olduğu görüldü. Araştırmacılar aynı bölgeden 5 milyon yıllık buz örnekleri toplamanın da mümkün olabileceğini düşünüyor.
Taşınabilir Nötrino Dedektörleri
Nötrinoları tespit etmeye çalışan araştırmacılar genellikle devasa nötrino gözlemevleri kurarlar. Ancak 2017 yılında bir grup araştırmacı, mikrodalga fırın büyüklüğünde nötrino dedektörleri geliştirmeyi başardı. Yeni dedektörlerin gelecekte hem bilimsel araştırmalarda hem de nükleer enerji santrallerinin izlenmesinde kullanılabileceği belirtiliyor.