logo
Menü
Giriş yap Üye ol
  • Anasayfa Anasayfa
Popüler Bilim

Popüler Bilim

Soru - Cevap

Soru - Cevap

Tasarla ve Yap

Tasarla ve Yap

Deneyler

Deneyler

Bilim Genç TV

Bilim Genç TV

Gökbilim

Gökbilim

Yeryüzü

Yeryüzü

Sesli Yayın

Sesli Yayın

Bilim Çizgi

Bilim Çizgi

Periyodik Tablo

Periyodik Tablo

Yeryüzü

Bunu Biliyor muydunuz?

Yarışmalar

Yarışmalar

  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

logo
Arama
Giriş yap
  • Popüler Bilim Popüler Bilim
  • Soru - Cevap Soru - Cevap
  • Tasarla ve Yap Tasarla ve Yap
  • Deneyler Deneyler
  • Bilim Genç TV Bilim Genç TV
  • Yarışmalar Yarışmalar
  • Gökbilim Gökbilim
  • Yeryüzü Yeryüzü
  • Sesli Yayın Sesli Yayın
  • Bilim Çizgi Bilim Çizgi
  • Bunu Biliyor muydunuz? Bunu Biliyor muydunuz?
  • Periyodik Tablo Periyodik Tablo
  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

Ayın Şifrebilim Sorusu – Haziran 2025

Ayın Şifrebilim Sorusunun Cevabı – Mayıs 2025

Satranç Haziran 2025

Alerjik Rinit ve Bahar Alerjisi Belirtileri, Tedavi Yolları

Ayın Matematik Sorusu - Haziran 2025

Ayın Matematik Sorusunu Doğru Çözenler – Mayıs 2025

Haziran 2025’te Gökyüzü


Alışkanlıklarımızı Terk Etmek Neden Çok Zor?

Dr. Tuba Sarıgül
10/02/2016

Alışkanlıkların, daha az zihinsel aktiviteyle bir davranışı gerçekleştirmemizi sağladıkları için, bir anlamda beynin enerji tasarruf mekanizması oldukları söylenebilir. Ancak yavaş yavaş yerleşerek alışkanlık halini alan davranışları terk etmek hayli zor.

Alışkanlıklarımızı Terk Etmek Neden Çok Zor?

Bu sesli yayına Bilim Genç Spotify, Google Podcasts, Apple Podcasts ve YouTube kanalları üzerinden de ulaşabilirsiniz.

Alışkanlıklar, genellikle günlük hayatta sık sık ve düzenli olarak tekrar edilen davranışlar olarak bilinir. Psikolojide ise belli bir durum karşısında otomatik olarak yani düşünmeksizin ortaya çıkan eylemler olarak tanımlanır.

Peki, alışkanlıklar nasıl oluşur?

Bir davranışın alışkanlığa dönüşebilmesi için ilk aşamada belli bir durum ve bu duruma verilen tepki arasında beynin bir bağlantı kurması gerekiyor. İkinci aşamada ise bu durum tekrar edilerek bağlantı sağlamlaştırılmalı.

Bir eylemi gerçekleştirmeden önce ilk olarak genellikle üzerine düşünür ve bir planlama yaparız. Bunun için bilişsel çaba sarf etmemiz gerekir. Ancak davranış tekrarlandıkça bu eylemi gerçekleştirirken üzerinde daha az düşünmeye başlarız. Dolayısıyla alışkanlıkların beyin açısından “enerji verimliliği yüksek” davranışlar olduğu söylenebilir.

class=attr__format__media_original

Fark etmesek de alışkanlıklar davranışlarımızın önemli bir kısmını oluşturuyor. Duke Üniversitesi’nden bilim insanları günlük hayatta sergilediğimiz davranışların yaklaşık yarısını (%45’ini) neredeyse her gün aynı yerde tekrarladığımızı söylüyor.

Alışkanlık haline gelen davranışlar beynimizde çok derin bağlantılar oluşturuyor yani kökleşiyorlar. Aslında alışkanlıkların ne kadar güçlü olduğunu hepimiz kendi yaşamımızda tecrübe etmişizdir. Örneğin genelde derslerde sınıfta aynı yere oturur, okula giderken aynı güzergâhı kullanır ya da aracımızı evimizin otoparkında aynı yere park ederiz. Hatta böyle durumlarda alışkanlık haline getirdiğimizden farklı şekilde davrandığımızda biraz garip ve rahatsız hissederiz. Ayrıca araştırmalar alışkanlık haline getirdiğimiz davranışı sergilememize sebep olan durum ortadan kalksa bile alışkanlıklarımızı devam ettirebildiğimizi gösteriyor.

Peki, alışkanlıklar neden bu kadar güçlü?

Neuron dergisinde yayımlanan araştırmada bilim insanları alışkanlıkları terk etmenin neden zor olduğunu, yani bir anlamda neden bağımlılık yaptıklarını belirlemek için deney farelerinin beyninin bazal ganglia bölümündeki elektriksel etkinlikleri inceledi.

class=attr__format__media_original

Alışkanlıkların ortaya çıkmasından beyindeki bazal ganglia olarak isimlendirilen bölgenin sorumlu olduğu düşünülüyor. Bu bölge alışkanlık haline gelmiş davranışların yanı sıra tekrar edilerek öğrenilen motor becerilerin de kontrol edilmesini sağlıyor. Son zamanlarda yapılan araştırmalar bazal ganglianın eylemlerimiz arasında seçim yapmamızı sağlamada rolü olduğunu gösteriyor. Bazal gangliada bir davranışın gerçekleştirilmesinin tetiklenmesini ve engellenmesini sağlayan iki mekanizma birlikte çalışıyor. Bu mekanizmaların birbirinin zıttı şekilde etkiye sahip oldukları düşünülebilir. Ancak normal bir hareketin dengeli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için bu iki sistemin de aynı anda etkin olması gerekiyor.

Neuron dergisinde yayımlanan araştırmada ilk aşamada deney farelerine ödül mekanizması kullanılarak bir alışkanlık kazandırıldı. Daha sonra bu alışkanlığa sahip olan ve olmayan farelerin beyinlerindeki elektriksel etkinlikler karşılaştırıldı. Araştırmada belli bir alışkanlık kazanan farelerin beyninde eylemin gerçekleştirilmesini ve engellenmesini sağlayan mekanizmaların ikisinin de, bu alışkanlığa sahip olmayan farelerin beyinlerindekinden daha etkin olduğu anlaşıldı. Ayrıca alışkanlık kazanmış farelerin beyinlerinde davranışın gerçekleşmesini sağlayan mekanizmanın, davranışın engellenmesini sağlayan mekanizmadan daha önce etkin olduğu belirlendi.

class=attr__format__media_original

Araştırmalar sahip olduğumuz alışkanlıkların, o alışkanlığı oluşturan koşullarla güçlü bir şekilde bağlantılı olduğunu gösteriyor. Örneğin sinemada film izlerken patlamış mısır yeme alışkanlığına sahip insanlar, mısırın taze olup olmamasına çok fazla dikkat etmiyor. Sonuçları Personality and Social Psychology Bulletin dergisinde yayımlanan araştırmada, sinemada patlamış mısır yeme alışkanlığı olan insanlardan normalde kullandıkları elleri yerine diğeriyle patlamış mısır yemeleri istendi. Katılımcıların bu durumda bayat patlamış mısırı taze mısıra göre daha az yedikleri anlaşıldı. Ancak mısırı normalde kullandıkları elleriyle yediklerinde bir fark gözlenmemişti. Dolayısıyla yapmaktan rahatsız olduğunuz bir alışkanlığınız varsa, ortaya çıktığı koşulları değiştirmek o alışkanlığı terk etmenize yardımcı olabilir.

Aslında alışkanlıklarımızın günlük yaşamımızdaki davranışlarımızın büyük kısmını oluşturması, yaşam kalitemizi etkilediği anlamına geliyor. Çünkü beslenme ve egzersiz alışkanlıklarımız hayat tarzımızı oluşturuyor ve bu alışkanlıkları değiştirmenin hayli zor olması yaşam kalitemizi düşürebiliyor.

Peki, bir davranışın alışkanlık haline dönüşmesi ne kadar zaman alır?

Maxwell Maltz 1960 yılında yazdığı Psycho-Cybernetics isimli kitabında bir alışkanlığın kalıcı hale gelebilmesi için en 21 güne ihtiyaç olduğunu söylüyor. Kitapta kollarını ya da bacaklarını kaybeden insanların kaybettikleri uzuvlarını yaklaşık üç hafta boyunca hissetmeye devam etmeleri (hayalet uzuv sendromu) ya da insanların yeni bir eve taşındıklarında orayı kendi evleri gibi hissetmelerinin yaklaşık üç hafta sürmesi gibi durumlar nedeniyle, alışkanlıkların da benzer şekilde 21 günde yerleşeceği belirtiliyor.

Ancak European Journal of Social Psychology dergisinde yayımlanan araştırmada davranışların alışkanlığa dönüşmesi için daha fazla zamana ihtiyaç olduğu anlaşıldı. Araştırmada katılımcılar beslenmeyle ilgili bir davranışı gün içinde belirli bir zamanda gerçekleştirerek alışkanlık haline getirmeye çalıştı. Sonuçta katılımcıların tekrar ettikleri davranışların ortalama 66 günde alışkanlık haline dönüştüğü anlaşıldı.

Her ne kadar değişime karşı çok güçlü bir şekilde direnç gösteren davranışlar olsa da alışkanlıklarımızı değiştirme gücüne sahibiz. Bunun için alışkanlık haline gelmiş davranışı doğrudan terk etmeye çalışmak yerine, öncelikle “Bu davranışı gün içinde ne zaman, nerede yapıyorum?”, “Beni bu davranışı yapmaya teşvik eden bir duygusal bir durum yaşıyor muyum?”, “Bu esnada etrafımda birileri oluyor mu?” gibi sorulara cevap bularak bu davranışı tetikleyen sebepleri ortadan kaldırmaya çalışmak daha yararlı olabilir.

Kaynak:

  • Neal, D. T., Wood, W. ve Quinn, J. M., “Habits-A Repeat Performance”, Current Directions in Psychological Science, Cilt 15, Sayı 4, s. 198-202, 2006.
Konu
Psikoloji

paylaş

En Çok Okunan Makaleler

Chandra, Yeni Tip Kozmik Nesneden Gelen Düzenli Sinyaller Tespit Etti

Haberler • 30-05-2025

Lise Öğrencileri İçin 2025 Yılı TÜBİTAK Bilim Kamplarına Katılım Başvuruları Başladı!

Duyurular • 02-01-2025

Bilim Genç’e İçerik Hazırlamak İster misiniz?

Duyurular • 12-05-2025

Pestisit Nedir? Pestisitler Zararlı mıdır?

Haberler • 30-04-2025

Kozmik Gezegen Otopsisi: Yıldızına Yaklaşarak Atmosferine Dalan Gezegen

Gökbilim • 29-04-2025

Bilim Genç Kafede Bilim Etkinliği: “Antarktika Hikâyeleri”

Duyurular • 24-04-2025

Gökyüzünde Gezegen Şöleni

Haberler • 25-01-2025

Keçilerin Göz Bebekleri Neden Dikdörtgen Şeklindedir?

Soru - Cevap • 15-02-2025

Astronot Suni Williams Uzay Yürüyüşünde Rekor Kırdı

Haberler • 31-01-2025

Meşhur Matematik Problemi: ‘‘Taşınan Kanepe Problemi’’ Çözüldü

Haberler • 30-01-2025

Bilim Genç Logo
Tekrardan Hoşgeldiniz!

Bilim Genç’in kozmik derinliklerinde yolculuğa başlamak için giriş yapın.

Bir hesabınız yok mu? Üye olun

Sayfayı Paylaş
Twitter'da paylaş telegram'da paylaş Whatsapp'da paylaş facebook'da paylaş
Bağlantıyı kopyala
baylaş