Azot Döngüsüne Yeni Bir Halka Eklendi
Yakın zamanlara B. Z. Houlton, S. L. Morford ve R. A. Dahlgren tarafından Science’ta yayımlanan bir çalışma, topraktaki azotun yaklaşık dörtte birinin kaynağının kayalar olabileceğine işaret ediyor.
Yakın zamanlara B. Z. Houlton, S. L. Morford ve R. A. Dahlgren tarafından Science’ta yayımlanan bir çalışma, topraktaki azotun yaklaşık dörtte birinin kaynağının kayalar olabileceğine işaret ediyor. Elde edilen sonuçlar azot döngüsünü anlamanın yanı sıra iklim modelleri açısından da önemli olabilir.
Geçmişte topraklardaki azotun neredeyse tamamının atmosferden geldiği düşünülürdü. 1970’lerde yapılan bilimsel çalışmalar bazı kaya türlerinde kaynağı deniz tabanına çökmüş ölü bitkiler, algler ve hayvanlar olan azot bulunduğunu göstermişti. Ancak kayaların aşınmasıyla toprağa karışabilecek azot miktarının, yağmur sularında çözünmüş halde toprağa düşen ya da mikroplar tarafından atmosferden alınan azot miktarıyla karşılaştırıldığında önemsiz olduğu düşünülüyordu.
Kaliforniya Üniversitesi Davis’te çalışan Prof. Dr. Houlton ve arkadaşları 2011 yılında Nature’da yayımladıkları bir çalışmada Kaliforniya bölgesindeki topraklardaki azot miktarını incelemiş. Tortul kayaların üzerindeki orman topraklarının volkanik kayaların üzerindekilerden %50 daha fazla azot içerdiği, ayrıca tortul kayaların üzerindeki topraklarda büyüyen bitkilerdeki azot miktarının da %42 daha fazla olduğu bulunmuş. Her ne kadar bu sonuçlar tortul kayaların aşınmasıyla toprağa azot karıştığını gösterse de dünya genelindeki azot döngüsünde tortul kayaların önemli bir yere sahip olduğunu iddia etmek için yeterli değildi.
Araştırmacılar yakın zamanlarda yayımladıkları son çalışmalarında sadece Kaliforniya bölgesinden değil, dünya genelindeki yaklaşık 1000 bölgeden topladıkları örneklerdeki azot miktarını ölçmüşler. Daha sonra kendi geliştirdikleri bir bilgisayar modelini kullanarak kayalardaki azotun hangi hızla toprağa karıştığıyla ilgili tahminler yapmışlar. Sonuçlar, topraklardaki azotun yaklaşık dörtte birinin kaynağının kayalar olabileceğini gösteriyor.
Kayaların aşınmasıyla toprağa sızan azot eninde sonunda okyanuslara karışıyor ve deniz tabanında oluşan kayaların içinde birikiyor. Tektonik hareketler kayaları hareket ettirdikçe, kayalar parçalanıyor ve içlerindeki azot açığa çıkıyor. Bitkiler ve hayvanların vücutlarına giren bu azot daha sonra yeniden kayaların içinde hapsoluyor. Böylece azot döngüsü devam ediyor.
Azot miktarının fazla olduğu topraklarda yetişen bitkiler hem daha hızlı büyür hem de daha hacimli olur. Dolayısıyla elde edilen sonuçlar iklim modelleri açısından da önemli olabilir. Çünkü kayaların aşınması sonucunda toprağa karışan azot miktarının fazla olduğu bölgelerde yetişen bitkiler, daha önceleri tahmin edilenlerden daha hızlı büyüyebilir ve dolayısıyla atmosferden daha fazla karbondioksit soğurabilir. Küresel iklim değişikliğinin en önemli sebebi, insan etkinlikleri sonucunda atmosferdeki karbondioksit seviyesinin yükselmesidir. Dolayısıyla bitkilerin daha önce beklenenden daha fazla karbondioksit soğurması küresel ısınmanın hızını azaltacaktır.