logo
Menü
Giriş yap Üye ol
  • Anasayfa Anasayfa
Popüler Bilim

Popüler Bilim

Soru - Cevap

Soru - Cevap

Tasarla ve Yap

Tasarla ve Yap

Deneyler

Deneyler

Bilim Genç TV

Bilim Genç TV

Gökbilim

Gökbilim

Yeryüzü

Yeryüzü

Sesli Yayın

Sesli Yayın

Bilim Çizgi

Bilim Çizgi

Periyodik Tablo

Periyodik Tablo

Yeryüzü

Bunu Biliyor muydunuz?

Yarışmalar

Yarışmalar

  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

logo
Arama
Giriş yap
  • Popüler Bilim Popüler Bilim
  • Soru - Cevap Soru - Cevap
  • Tasarla ve Yap Tasarla ve Yap
  • Deneyler Deneyler
  • Bilim Genç TV Bilim Genç TV
  • Yarışmalar Yarışmalar
  • Gökbilim Gökbilim
  • Yeryüzü Yeryüzü
  • Sesli Yayın Sesli Yayın
  • Bilim Çizgi Bilim Çizgi
  • Bunu Biliyor muydunuz? Bunu Biliyor muydunuz?
  • Periyodik Tablo Periyodik Tablo
  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

Evrenin Sınırlarını Fotoğraflayan Kamera

İnsanlar Matematiğe İlk Ne Zaman İhtiyaç Duydu?

Beden Dili ve Mikroifadeler

Yalnızlık Salgını

Modemden Cihazlara İnternet Verisi Nasıl İletilir?

Hava Kirliliğini Emen Betonlar: Şehirlerin Gizli Akciğerleri

Satranç Açılışlarının Temelleri ve Gelişimi


Cüce Gezegenler: Güneş Sistemi’nin Mini Dünyaları

Doç. Dr. Selçuk Topal
08 / 10 / 2025

Güneş sisteminde sekiz ana gezegenin yanı sıra çok sayıda gök cismi bulunur. Bunlar arasında gezegenlerle kimi ortak özellikleri olsa da tam anlamıyla “gezegen” sayılmayan cüce gezegenler özellikle dikkat çeker. Küçük boyutlarına rağmen hem yapısal hem de dinamik özellikleriyle Güneş sisteminin geçmişine dair ipuçları sunan bu cisimler, günümüz astronomisinin ilgi gören çalışma alanlarından biridir.

Cüce Gezegenler: Güneş Sistemi’nin Mini Dünyaları

Dottedhippo/iStockphoto.com

Cüce gezegen Plüton (canlandırım)

 

Asteroit ile cüce gezegen arasındaki fark nedir?

Uluslararası Astronomi Birliği’ne (IAU) göre asteroitler, kuyrukluyıldızlar ve Kuiper Kuşağı cisimleri gibi Güneş etrafında dolanan fakat hidrostatik dengeye ulaşamayacak kadar küçük nesnelerdir; bu nedenle genellikle düzensiz şekillidirler ve kütleleri küçüktür. IAU, bu cisimleri “Küçük Güneş Sistemi Cisimleri” (Small Solar System Bodies) olarak sınıflandırır.

Cüce gezegenler ise yeterli kütleleri sayesinde hidrostatik dengeye ulaşıp küresel/yuvarlağa yakın şekil alabilir. Ancak “gezegen” sayılmak için gerekli tüm koşulları karşılamazlar.

Gezegen tanımı ve Plüton’un gezegen kategorisinden çıkarılması

2006’ya dek IAU’nun üzerinde uzlaştığı resmî bir gezegen tanımı yoktu. O tarihe kadar “Güneş etrafında dolanan cisimler” gibi genel ifadeler kullanılıyordu. Örneğin 1801’de keşfedilen Ceres başlangıçta ‘gezegen’ sayılmış, daha sonra benzer cisimler keşfedilince ‘asteroit’ sınıfına alınmıştı. Bir gezegen tanımı olmadığı için bir cüce gezegen tanımı da yoktu.

1930 yılında keşfedilen Plüton uzun süre Güneş sisteminin dokuzuncu gezegeni kabul edildi. Plüton’dan sonra Kuiper Kuşağı’nda ona benzer başka gök cisimleri de keşfedildi. 2005’te Plüton’a benzer hatta kütlece ondan daha büyük olan Eris’in keşfi üzerine artık net bir ‘gezegen’ tanımına ihtiyaç doğdu. IAU, 2006’da bir cismin ‘gezegen’ sayılması için üç ölçüt belirledi:

  1. Bir yıldızın etrafında dolanmalı.
  2. Yeterince büyük kütleyle hidrostatik dengeye ulaşıp (yaklaşık da olsa) küresel şekil almış olmalı.
  3. Yörüngesini diğer cisimlerden temizlemiş olmalı.

Plüton ilk iki koşulu sağlasa da üçüncüyü sağlamaz: Neptün-ötesi bölgede Kuiper Kuşağı cisimleriyle yörüngesini paylaşır. Bu nedenle 2006’da ‘gezegen’ statüsünden çıkarılıp “cüce gezegen” olarak yeniden sınıflandırıldı.

Gezegen tanımının yapılması cüce gezegen tanımını da mümkün kıldı. IAU’nun tanımına göre cüce gezegenler:

  • Güneş etrafında dolanan,
  • Hidrostatik dengeye ulaşacak yani küresel şekle yakın bir forma sahip olacak kadar büyük kütleli,
  • Yörüngesini diğer cisimlerden temizleyememiş,
  • Bir gezegenin uydusu olmayan gök cisimleridir.

Bu tanım, cüce gezegenlerin gezegen kabul ettiğimiz gök cisimlerinden niçin ayrı tutulduğunu net biçimde ortaya koyuyor. Ceres, Makemake, Haumea ve Eris bu tanım doğrultusunda cüce gezegen kabul edildi.

Yıldızsız gezegenler olabilir mi?

Astronomide herhangi bir yıldızın etrafında dolanmayan, oluşum sürecinde sistem dışına atıldığı düşünülen, serseri gezegenler de (rogue planets) vardır. Keşifleri zor olan bu cisimlerin galaksimizdeki sayılarının yüksek olabileceğine dair gözlemsel ipuçları bulunmaktadır.

IAU’ya göre Plüton dışındaki cüce gezegenlerin genel özellikleri

  1. Ceres
  • Keşif: 1801
  • Konum: Asteroit Kuşağı (Mars-Jüpiter arası); bu bölgede sınıflanan tek cüce gezegen
  • Güneş’ten ortalama uzaklık: ~413 milyon km (~2,8 Astronomi Birimi)
  • Yörünge dönemi: 4,6 Dünya yılı
  • Çapı: ~950 km
  • Uydu: Yok
  • Not: NASA’nın Dawn görevi (2015) yüzeyde parlak tuz birikintileri ve su buzu işaretleri buldu

cüce gezegen

Meletios Verras/iStockphoto.com

Cüce gezegen Haumea (canlandırım)

  1. Haumea
  • Keşif: 2003
  • Konum: Kuiper Kuşağı
  • Güneş’ten ortalama uzaklık: ~6,5 milyar km (~43 Astronomi Birimi)
  • Yörünge dönemi: 285 Dünya yılı
  • Eşdeğer çap: ~1.740 km (elipsoid, belirgin derecede uzamış şekil)
  • Uydular: Hi’iaka ve Namaka
  • Not: Yüzeyinde su buzu izleri olduğu düşünülüyor.

 

  1. Makemake
  • Keşif: 2005
  • Konum: Kuiper Kuşağı
  • Güneş’ten ortalama uzaklık: ~6,8 milyar km (~46 Astronomi Birimi)
  • Yörünge dönemi: 305 Dünya yılı
  • Çap: 1.430 km
  • Uydu: MK 2 [S/2015 (136472) 1]
  • Not: Çok ince bir atmosferi olabilir (olası bileşenler: metan ve azot)

 

  1. Eris
  • Keşif: 2005 (ön adlandırma “Xena”; 2006’da Eris olarak onaylandı)
  • Konum: Neptün ötesi dağınık disk (scattered disk) bölgesi
  • Güneş’ten ortalama uzaklık: ~10 milyar km (~68 Astronomi Birimi)
  • Yörünge dönemi: 557 Dünya yılı
  • Çap ve kütle: 2400 km. Plüton’a yakın boyutta, kütlesi ise biraz daha büyük (daha yoğundur)
  • Uydu: Dysnomia

Cüce Gezegenleri İncelemek Neden Önemli?

Cüce gezegenler, Güneş sisteminin erken dönemlerinden günümüze büyük ölçüde değişmeden kalmış gök cisimlerdir. Bu nedenle onları “kozmik fosiller” olarak düşünebiliriz çünkü özellikle Kuiper Kuşağı’ndaki cüce gezegenler, 4,5 milyar yıl önce gezegenleri oluşturan ilksel malzemelerin önemli bir kısmını hâlâ barındırır. Yüzeyleri ve iç yapıları incelendiğinde gezegenlerin hangi bileşenlerden oluştuğu ve bu bileşenlerin zamanla nasıl değiştiği konusunda değerli ipuçları elde edilir.

Büyük gezegenler küçük cisimlerin birleşmesiyle ortaya çıkarken cüce gezegenler bu birikim sürecini tamamlayamamıştır. Bu nedenle onları “yarım kalmış çekirdekler” gibi görmek mümkündür. Bu durum, gezegenlerin bazı bölgelerde neden başarıya ulaştığını bazılarında ise neden küçük gök cisimleri olarak sınırlı kaldığını anlamamız açısından önemlidir.

Üstelik cüce gezegenlerin yapıları sadece kaya ve buzdan ibaret değildir. Ceres’te tuzlu su izleri ve parlak tuz birikimleri, Plüton’da azot ve metan buzları ile organik bileşikler, Eris ve Makemake’de ise benzer uçucu maddeler bulunmuştur. Bu tür maddeler, yaşamın kökenine dair senaryolar açısından kritik rol oynuyor. Bilim insanları, yaşam için gerekli suyun ve organik bileşiklerin Erken Dünya’ya cüce gezegenler ve kuyrukluyıldızlar aracılığıyla taşınmış olabileceğini düşünüyor.

Cüce gezegenler ayrıca sanılanın aksine ‘ölü’ cisimler değildir. Plüton’daki buz volkanları ve aktif buzullar ile Ceres’teki tuzlu su kaynaklarına dair işaretler, küçük gök cisimlerinin de jeolojik açıdan etkin olabileceğini gösteriyor. İç ısılarını uzun süre koruyarak jeolojik ve kimyasal açıdan karmaşık süreçler geçirmiş olabilirler. Yani gezegen oluşumundaki süreçler yalnızca büyük gök cisimlerinde değil, küçüklerde de gerçekleşmiş olabilir.

Cüce gezegenlerin yörüngeleri, Güneş sisteminin geçmişteki dinamik yapısını anlamamız açısından önemli ipuçları sunar. Bugün Kuiper Kuşağı’nda gördüğümüz cisimlerin yörüngelerinin, özellikle en dıştaki gezegen olan Neptün’ün geçmişteki yörünge hareketleriyle şekillendiği ve bu süreçte bazı küçük cisimlerin dışarı atıldığı düşünülüyor. Bu nedenle cüce gezegenler, Güneş sisteminin bugünkü düzenini ve gezegenlerin birbirlerini nasıl etkilediğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Son olarak, cüce gezegenleri incelemek yalnızca kendi sistemimizi anlamak için değil, ötegezegen araştırmaları açısından da önemlidir. Başka yıldızların çevresinde de “gezegen olamamış” cisimlerin bulunabileceği tahmin ediliyor. Bu sayede evrendeki diğer yıldız sistemlerindeki gezegen oluşum süreçleri daha sağlıklı biçimde modellenebilir.

Cüce Gezegenler Hakkında Bilmeniz Gereken 10 Şey

  1. “Cüce gezegen” sınıfı, 2006’da, IAU tarafından tanımlandı.
  2. Günümüzde resmî olarak 5 cüce gezegen kabul ediliyor: Ceres, Plüton, Eris, Haumea ve Makemake.
  3. Ceres, diğerlerinden farklı olarak Asteroit Kuşağı’nda bulunuyor.
  4. Plüton hâlâ en ünlüsü ve en çok tartışılanı.
  5. Cüce gezegenlerin uyduları olabilir; Plüton 5, Haumea 2, Eris ve MakemMake ise 1’er uyduya sahiptir.
  6. Yeterli kütleye sahip olduklarından çoğu küresel şekle yakındır (Haumea hariç).
  7. Yörüngelerindeki diğer cisimleri temizleyemezler.
  8. Su buzları ve organik moleküller barındırabilirler.
  9. Bazıları jeolojik olarak aktiftir (örn. Plüton’da buz volkanları ve genç yüzeyler bulunur).
  10. Resmî üye sayısı 5 olsa da Kuiper Kuşağı’nda onlarca hatta yüzlerce cüce gezegen adayı olduğu düşünülüyor.

Plüton’un Genel Özellikleri

Dünya’nın uydusu Ay’dan daha küçük olan Plüton, Güneş’ten ortalama 5,9 milyar km uzaklıktadır. Saatte 100 km hızla gidilse yaklaşık 6.700 yılda ulaşılabilir.

Yüzeyinde buzdan dağlar, vadiler, düzlükler ve kraterler bulunur. Dağların yüksekliği ~3 km’ye ulaşabilir; vadiler yüzlerce kilometre boyunca uzanır. Buzlu yüzey çoğunlukla su buzundan, bazı bölgelerde donmuş metandan oluşur. En belirgin düzlük, kalp şekilli Tombaugh Bölgesi'nin parlak sol lobunu oluşturan Sputnik Planitia’dır (Sputnik Düzlüğü). Bu bölge krater açısından fakirdir ve azot-metan buzları içerir. Plüton’a şimdiye kadar yakın geçiş yapan tek uzay aracı New Horizons’tır (Yeni Ufuklar).

Plüton’un Atmosferi

Plüton Güneş’e yaklaştığında genişleyen, uzaklaştığında incelen bir atmosfere sahiptir. Bileşimi çoğunlukla azot, ayrıca metan ve karbon monoksit izleri taşır. Yüzeyindeki atmosfer basıncı gezegenimiz deniz seviyesindekinin yüz binde biri kadardır. Güneş’e en yakın konumlarında (~4,4 milyar km) yüzey buzları süblimleşerek (katı hâlden doğrudan gaz formuna geçerek) atmosferde ince bir gaz tabakası oluşturur. New Horizons verileri, atmosferin üst katmanlarının 1.600 km yüksekliğe ulaşabildiğini göstermiştir. Bu değer Plüton’un yarıçapından bile fazladır. Güneş’e en uzak konumlarında ise (~7,4 milyar km) atmosfer kısmen çökelerek belirgin bir şekilde incelebilir. Ekvator çevresinde sıcaklıklar yaklaşık −240 °C’ye düşebilir.

Plüton’un Kütlesi ve Büyüklüğü

Plüton’un kütlesi Dünya’nınkinin yaklaşık %0,2’sidir. Eğer Dünya 70 kg’lık bir yetişkin insan olsaydı Plüton bir mandalina kadar olurdu. Yüzey kütle çekimi Dünya’nınkinin ~1/16’sı olduğundan Dünya’da 100 kg gelen bir kişi Plüton’da yaklaşık 6 kg ağırlık hissederdi. Çapı Dünya’nın çapının yaklaşık beşte biridir. Eğer Dünya bir basketbol topu olsaydı Plüton bir pinpon topu büyüklüğünde görünürdü.

Yörünge ve Dönme

Plüton’un yörüngesi sekiz gezegeninkine göre daha eliptiktir. Güneş’e en yakın ve en uzak konumu arasında 3 milyar km fark vardır (Dünya için ~5 milyon km). Eliptik yörüngesinin önemli derecede basık oluşu nedeniyle Güneş’e yakın ve uzak olduğu dönemlerdeki atmosfer boyutu çok değişkenlik gösterir. Plüton’un Güneş etrafındaki yörüngesi ile Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesi (ekliptik) arasında 17 derecelik eğim açısı vardır. Bu değer diğer tüm gezegenlerdekinden daha yüksektir.

Plüton’da bir gün 6,4 Dünya günü sürer. Ancak onu asıl ilginç kılan şey, 120°’lik aşırı eksen eğikliğidir. Bu nedenle Plüton, Güneş sisteminde adeta “ters dönen” bir gök cismidir. Bu olağanüstü eğiklik, mevsimlerini de ekstrem hâle getirir: Bir yarım küre 100 yılı aşkın bir süre boyunca hiç bitmeyen bir gündüz yaşarken diğer yarım kürede gece yaşanır. Bu uzun dönemlerde yüzeydeki azot ve metan buzları sürekli yer değiştirir; bir yarım kürede donup diğerinde buharlaşabilir. Yani küçük cüce gezegen Plüton, düşündüğümüzden çok daha canlı ve dinamik bir gök cismidir.


İç Yapı

Plüton’un yüzeyi inanılmaz derecede soğuk olsa da iç kısımlarının daha sıcak olduğu hatta yüzeyinin altında okyanus bulunabileceği düşünülüyor. New Horizons uzay aracının verilerine göre Sputnik Düzlüğü’nün özellikleri, Plüton’un buzdan kabuğunun altında, geçmişte ya da hâlen sıvı bir okyanus bulunması gerektiğine işaret ediyor. Bu konudaki araştırmalar devam ediyor.

Plüton’un 368 km yarıçapa sahip demirden bir çekirdeği olduğu düşünülüyor. Çekirdeğin üzerinde sulu/buzlu veya kayalık içeren bir manto tabakası, onun üzerinde ise kalınlığı 320 km’ye ulaşabilen bir buz kabuğunun olduğu varsayılıyor. Cüce gezegenin ortalama yoğunluğu ise Dünya’nınkinin üçte biri. Plüton’un bir manyetik alana sahip olup olmadığı henüz tespit edilmese de sahip olduğu küçük kütle ve yavaş dönüşü nedeniyle kayda değer bir manyetik alanı olması beklenmiyor.

Keşiflerle Plüton

Plüton’da yapılan keşiflerin büyük bir çoğunluğu ona yakın geçiş yapan New Horizons uzay aracı sayesinde gerçekleşti. Su buzundan oluşan dev yapılar, daha yumuşak metan buzunun üzerinde ‘yüzer’ gibi durur. Piccard Mons ve Wright Mons gibi yapılar, Plüton’da buz volkanlarının varlığına işaret ediyor. Ekvator yakınında metan buzunun erozyonuyla oluşmuş bıçak benzeri sivri yapılar (Bladed Terrain) keşfedildi. İnce atmosferinde CO, HCN ve metan bulunurken moleküler oksijenin yok denecek kadar az olduğu saptandı. Azot, karbon monoksit ve metan buzlarından oluşan genç bir buzul ovası olan Sputnik Düzlüğü (bir diğer adıyla Kalp Bölgesi), cüce gezegenin en dikkat çeken yüzey şeklidir.

Plüton’un sahip olduğu büyük eksen eğikliğinin nedeninin Sputnik Düzlüğü’nün oluşumu esnasında meydana gelen kütle hareketleri olduğu düşünülüyor. Plüton’un en büyük uydusu Charon’da, JWST gözlemleri sayesinde CO₂ ve hidrojen peroksit gibi bileşiklerin varlığı keşfedildi. Bu bulgular, Plüton’un jeolojik olarak aktif bir cüce gezegen olduğunu hatta olası yer altı okyanusları barındırabileceğini düşündürüyor.

Plüton Hakkında Bilmeniz Gereken 10 Şey

  1. 1930’da Clyde Tombaugh tarafından keşfedildi.
  2. 2006’da gezegen sınıfından çıkarılarak cüce gezegen statüsü kazandı. Kuiper Kuşağı’nda yer alıyor.
  3. Güneş sistemindeki sekiz gezegeninkiyle karşılaştırıldığında eliptiklik derecesi en yüksek (en basık) yörüngesi olandır. Güneş’e uzaklığı 4,4–7,4 milyar km arasında değişiyor.
  4. Sputnik Düzlüğü gibi kratersiz, donmuş azot buzları içeren, düz ve genç bir yüzeyi var.
  5. Yüksek ve sert su buzundan oluşmuş dağlara sahip.
  6. Yüzeyden 1.600 km’ye kadar uzanan, bolca azot ve metan içeren, geniş bir atmosferi var.
  7. En büyük uydusu Charon ile ortak kütle merkezi etrafında hareket ediyor ve ikisi birbirine gelgit kilitlenmesi ile bağlı: Birbirinin hep aynı yüzünü görüyorlar.
  8. Konveksiyon ve buz akışları Plüton’un hâlâ aktif olduğunu gösteriyor.
  9. Sputnik Düzlüğü çevresindeki yapılar, Plüton’un buz tabakası altında su olabileceğini düşündürüyor.
  10. Bugüne kadar sadece New Horizons uzay aracı Plüton’a yakın geçiş yaptı.

Sayılarla Plüton

Keşif tarihi: 18 Şubat 1930

Çapı: 2.377 km

Kütlesi: 1,3 x 1020 kg

Güneş’e ortalama uzaklık: 5,9 milyar km

Yörünge dönemi (yıl süresi): 248 Dünya yılı

Yıldız günü süresi: 6,4 gün

Güneş günü süresi: 6,4 gün

Başlıca atmosfer bileşimi: Azot (%98), Metan (%1-2)

Doğal uydu sayısı (Ekim 2025): 5. Charon (en büyüğü), Hydra, Kerberos, Nix ve Styx

Plüton çevresindeki aktif uzay aracı (Ekim 2025): Yok

Sözlük:

Eşdeğer Çap: Küre şeklinde olmayan gök cisimlerinin (örneğin elipsoid, düzensiz asteroit veya cüce gezegenlerin) hacmi esas alınarak hesaplanan, hayali bir kürenin çapı. Yani cisim küresel olsaydı sahip olacağı çapı ifade eder. Bu kavram, farklı eksen uzunluklarına sahip cisimler için tek bir karşılaştırma değeri vermek amacıyla kullanılır.

Hidrostatik Denge: Bir gök cisminin iç basıncı ile kendi kütle çekimi arasındaki dengenin kurulması durumu. Bu denge sağlandığında cisim küresel şekle yakın bir form alır.

Kaynaklar:

  • https://solarsystem.nasa.gov/planets/dwarf-planets/overview
  • https://dawn.jpl.nasa.gov
  • https://solarsystem.nasa.gov/planets/dwarf-planets/ceres/overview
  • https://science.nasa.gov/dwarf-planets/pluto/facts/
  • https://jwst.nasa.gov/content/science/solarSystem.html
  • https://www.esa.int/Science_Exploration/Space_Science/Pluto_and_Beyond
  • https://www.eso.org/public/science/solar-system/kuiper-belt/
  • Protopapa et al, 2024, Detection of carbon dioxide and hydrogen peroxide on the stratified surface of Charon with JWST, Nature Communications, 15, 8247.
  • International Astronomical Union (IAU) – Definition of a Planet (2006): https://www.iau.org/public/themes/pluto/
  • IAU Resolution B5, (2006): 
  • https://www.iau.org/static/resolutions/Resolution_GA26-5-6.pdf
  • Lellouch et al., 2016, Detection of CO and HCN in Pluto’s atmosphere with ALMA - arXiv: https://arxiv.org/abs/1606.03293
  • New Horizons Pluto probe notches 3 new discoveries in outer solar system (2023) - https://www.space.com/nasa-new-horizons-pluto-probe-lpsc-2023-discoveries    
  • Mishra et al., 2025, Investigating the Extent of Bladed Terrain on Pluto via Photometric Surface Roughness,  https://doi.org/10.1029/2024JE008554
  • Stern et al., 2015, The Pluto system: Initial results from its exploration by New Horizons, Science, vol 350, p. 292
  • Nimmo et al., 2016, Reorientation of Sputnik Planitia implies a subsurface ocean on Pluto, Nature, vol 540, pp. 94–96
  • Gladstone et al., 2016, The Atmosphere of Pluto as Observed by New Horizons, Science, 351, 6279
  • Moore et al. 2016, The geology of Pluto and Charon through the eyes of New Horizons, Science, 351, 1284.
  • Brown et al. 2005, Discovery Of A Planetary-Sized Object In The Scattered Kuiper Belt, The Astrophysical Journal, 635, L97.
  • Plüton’un iç yapısı: https://arxiv.org/pdf/1510.06604

Yazar Hakkında:

Doç. Dr. Selçuk Topal

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fizik Bölümü

Yüksek Enerji ve Plazma Fiziği Anabilim Dalı

Konu
Gezegenler
Plüton

paylaş

En Çok Okunan Makaleler

TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarları Destekleme Programının 12. Dönem Çağrıları Yayınlandı!

Duyurular • 26-09-2025

Bilim Genç’e İçerik Hazırlamak İster misiniz?

Duyurular • 08-09-2025

NEXT Sosyal Nedir?

Haberler • 17-08-2025

Pestisit Nedir? Pestisitler Zararlı mıdır?

Haberler • 30-04-2025

Kozmik Gezegen Otopsisi: Yıldızına Yaklaşarak Atmosferine Dalan Gezegen

Gökbilim • 29-04-2025

Gökyüzünde Gezegen Şöleni

Haberler • 25-01-2025

Keçilerin Göz Bebekleri Neden Dikdörtgen Şeklindedir?

Soru - Cevap • 15-02-2025

Astronot Suni Williams Uzay Yürüyüşünde Rekor Kırdı

Haberler • 31-01-2025

Meşhur Matematik Problemi: ‘‘Taşınan Kanepe Problemi’’ Çözüldü

Haberler • 30-01-2025

Anadolu Parsının En Net Görüntüsü Kaydedildi

Haberler • 07-12-2024

Bilim Genç Logo
Tekrardan Hoşgeldiniz!

Bilim Genç’in kozmik derinliklerinde yolculuğa başlamak için giriş yapın.

Bir hesabınız yok mu? Üye olun

Sayfayı Paylaş
Twitter'da paylaş telegram'da paylaş Whatsapp'da paylaş facebook'da paylaş
Bağlantıyı kopyala
baylaş