Nota Bilmeden Müzik Yapılabilir mi?
Müzik eğitimi, genellikle nota okuma ve yazma becerisine dayalı olarak yürütülüyor. Oysa tarih boyunca birçok usta müzisyen, nota bilgisi olmadan enstrüman çalmayı ya da ezgiler üretmeyi başarmıştır. Bu durum, müzik yapmanın yalnızca yazılı sistemlere bağlı olmadığını, öğrenme biçimleri, kültürel çevre ve bilişsel yetilerle yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. Peki nota bilmeden gerçekten müzik yapılabilir mi?

Pavlo Stavnichuk/iStockphoto.com
Ünlü psikolog Howard Gardner, 1983 yılında ortaya koyduğu ‘‘çoklu zekâ kuramı’’yla müziksel zekâyı bağımsız bir yetenek alanı olarak tanımladı. Gardner'a göre müziksel zekâ; ritim, melodi, ton ve tınıları algılama ve ifade etme kapasitesidir. Bu zekâ türüne sahip bireyler, nota bilgisi olmadan da müziği sezgisel olarak kavrayabiliyor, ritimleri ve ezgileri kolaylıkla taklit edebiliyor. Gardner’a göre bu bireyler, görsel simgelere yani notalara ihtiyaç duymadan, sesler ile hareketler arasında doğrudan bir bağ kurabiliyor.
Prof. Dr. Howard Gardner, ‘’çoklu zekâ kuramı’’ ile zekânın birçok yetenekten oluştuğunu ve birbirinden bağımsız sekiz farklı türü olduğunu ileri sürdü.
Müzik öğrenme süreci üzerine geliştirilen çeşitli kuramlar da bu yaklaşımı destekliyor. Edwin E. Gordon’un 1997’de geliştirdiği Müzik Öğrenme Teorisi’ne göre insanlar, müziği tıpkı dili öğrenir gibi önce dinleyerek sonra tekrar ederek öğreniyor. Bu süreçte birey duyduğu müziği içselleştirerek enstrüman üzerinde yeniden üretiyor. Nota bilmeden müzik aleti çalabilme becerisi bu içsel duyma yeteneğine dayanıyor. 2002 yılında Lucy Green de halk müziği alanında birçok müzisyenin işitsel hafızaya dayalı, formel müzik eğitimi almadan yetkinlik kazandığını ortaya koydu. Green, bu tür müzik öğrenme biçimlerinin kültürel ve pratik temelli olduğunu vurguluyor. Daniel Levitin ise 2006’da yayımladığı çalışmasında, müzik yapmanın beyinde motor hareketi, duyusal işlemeyi ve bilişsel sistemleri eş güdümlü olarak çalıştırdığını belirtiyor. Bu da müzik yapma sürecinde sadece ezber değil, kas hafızası, işitsel hafıza ve motor planlamanın da devrede olduğu anlamına geliyor.
Nota bilmeden müzik yapmanın temel dayanaklarından biri “kas hafızası” olarak da bilinen motor bellektir. Kas hafızası, tekrar edilen fiziksel hareketlerin beyinde motor kontrol merkezlerinde depolanmasıdır. Enstrüman çalarken parmakların, nefesin ya da ellerin konumları tekrar edilerek öğrenme gerçekleşiyor ve bu süreç zamanla otomatikleşiyor. Bu beceri, nota okumadan, işitsel geribildirimle gelişebiliyor.
Nota bilmeden müzik yapabilmede işitsel hafıza da önemli rol oynuyor. Caz ve halk müziği gibi doğaçlamaya dayalı türlerde müzisyenler, melodiyi dinleyerek hafızalarında tutuyor ve enstrümanla yeniden üretiyor. Birçok kültürde müzik bilgisi, usta-çırak ilişkisiyle, kulaktan öğrenme yoluyla kuşaktan kuşağa aktarıldı. Özellikle Anadolu, Afrika ve Orta Doğu gibi bölgelerde nota sistemleri tarihsel olarak sınırlı kullanıldı; melodiler, ritimler ve biçimler genellikle sözlü kültür aracılığıyla öğrenildi. Bu tür öğrenme süreçlerinde birey, müziği doğrudan işiterek ve tekrar ederek içselleştiriyor. Elbette nota bilgisi, özellikle çok sesli Batı müziği repertuvarında öğrenmeyi hızlandırması, tutarlılık sağlaması ve müziğin aktarılabilirliğini kolaylaştırması açısından önemli bir avantaj sunuyor. Ancak müzik yapmak için nota bilmek her zaman zorunlu değil. Modern müzik eğitimi yaklaşımları da bireylerin sezgisel, işitsel ve bedensel yollarla öğrenmesini destekleyen yöntemlere giderek daha fazla yer veriyor.
Sonuç olarak nota bilmeden müzik yapmak hem bilişsel hem pedagojik açıdan mümkün. Beynin işitsel, motor ve hafıza sistemleri eş güdüm içinde çalışarak bireye müzik yapma yetisi kazandırıyor. Bununla birlikte bu yetinin gelişiminde bireyin müziksel zekâsı, öğrenme tarzı ve içinde bulunduğu kültürel ortam belirleyici rol oynuyor. Nota bilgisi, yalnızca teknik bir araç; oysa müziksel ifade, sezgiyle, deneyimle ve yaratıcılıkla şekillenen çok yönlü bir beceridir.
Kaynaklar:
- Gardner, H. (1983). Frames of mind: The theory of multiple intelligences. Basic Books.
- Gordon, E. E. (1997). Learning sequences in music: A contemporary music learning theory (2nd ed.). GIA Publications.
- Green, L. (2002). How popular musicians learn: A way ahead for music education. Ashgate.
- Levitin, D. J. (2006). This is your brain on music: The science of a human obsession. Dutton.
- Rizzolatti, G., & Sinigaglia, C. (2008). Mirrors in the brain: How our minds share actions and emotions. Oxford University Press.
- Sloboda, J. A. (1985). The musical mind: The cognitive psychology of music. Oxford University Press.
Yazar Hakkında:
Dr. Fatma Gökçe Çiçek Tuğer,
Piyano Sanatçısı-Müzikolog