1990’lar ve Sinemada Dijital Efektler Dönemi
1990’lar, bilgisayar teknolojisinin de gelişmesiyle birlikte, dijital görsel efektlerin öne çıktığı yıllar oldu. Bu dönemde günümüzde de kullanılan birçok yazılım geliştirildi.

Terminatör 2: Mahşer Günü (1991) filminden bir sahne
1990’lar, bilgisayar teknolojisinin de gelişmesiyle birlikte, dijital görsel efektlerin öne çıktığı yıllar oldu. Bu dönemde günümüzde de kullanılan birçok yazılım geliştirildi. 1989’da Adobe Photoshop yazılımının ilk versiyonu Thomas Knoll ve John Knoll kardeşler tarafından tanıtıldı. George Lucas’ın kurduğu Industrial Light & Magic (ILM) firmasında kullanılan yazılım, yönetmenliğini James Cameron’un yaptığı Derinlik Sarhoşluğu (1989) filminde dijital görsel efekt oluşturmada önemli rol oynadı. Filmdeki dijital karakter, ILM firmasının bilgisayar ortamında ürettiği ilk önemli karakter oldu. Deniz suyundan oluşan, kıvrımlı bir yapıya sahip olan karakter, geleneksel optik efektler ve dijital efektlerle oluşturuldu. Bunun için canlı yüz modelleri taranarak dijital gövde kısmına eklendi. On sekiz sekanstan oluşan filmin efektli sahneleri toplamda 72 saniyeydi ve çekimler altı ay gibi bir sürede tamamlandı. Su altı sahneleri ise eski bir nükleer santral içinde, büyük bir su tankında çekildi.
Derinlik Sarhoşluğu (1989) filminden bir sahne
Yönetmenliğini James Cameron’un üstlendiği Terminatör 2: Mahşer Günü (1991) filmi dönemin en pahalı yapımlarından biri oldu. Filmde ILM firması aktör Robert Patrick’in hareketlerini dijital efektler kullanarak bilgisayar tarafından oluşturulan T-1000 karakterine ekledi. Böylece bilgisayarda tasarlanan karakterler hareket ettirilirken karşılaşılan birtakım sınırlandırmalar ortadan kalktı. Filmdeki T-1000 karakteri herhangi bir nesneye dönüşebilen sıvı metal bir yapıya sahipti. Ayrıca bu filmde hızlı tarama ve kayıt teknolojisi geliştirildi. Bu sayede film görüntülerinin dijital hâle dönüştürülmesine, bilgisayarda düzenlenmesine ve tekrar gösterim için filme geri kaydedilmesine imkân sağlandı. Kalite kaybı olmadan görüntüleri dijital hâle dönüştürüp değişiklikler yapabilmek, film sektöründe dijital dönüşümün önünü açtı.
Güzel ve Çirkin (1991) filminden bir sahne
1990’lı yıllarda birçok uzun metrajlı çizgi film ve üç boyutlu animasyon filmi vizyona girdi. Disney yapımı olan ve yönetmenlik koltuğunda Gary Trousdale ile Kirk Wise’ın oturduğu Güzel ve Çirkin, 1991 yılında yakaladığı gişe başarısının ardından sinema tarihinde “En İyi Film” kategorisinde Akademi Ödülü’ne (Oscar Ödülü) aday gösterilen ilk animasyon filmi oldu. Disney bu dönemde, diğer çizgi film yapım stüdyolarından farklı olarak, tasarladığı her karakteri lisanslayarak filmlerinin ticari değerini artırmayı başardı. Bu karakterler oyuncaklardan kitaplara, kıyafetlerden bilgisayar oyunlarına pek çok üründe kendine yer buldu.
Jurassic Park (1993) filminden bir sahne
1993 yılında yönetmenliğini Steven Spielberg’in yaptığı Jurassic Park filmi, soyu tükenmiş dinozorların gerçekmiş hissi yaratan görüntülerini perdeye taşıdı. Bu olağanüstü sahneler bilgisayarlar kullanılarak oluşturuldu. Film sinema tarihindeki en yüksek gişe hasılatını elde etti. Filmde dinozorların iskelet sistemini ve animasyonlarını dijital animasyon şefi Dennis Muren ve Steve Williams yaptı. Efekt sekansları günümüzde Autodesk Maya olarak bilinen yazılımın ilk versiyonu Alias yazılımı kullanılarak tasarlandı. Dinozorlar Pixar RenderMan adlı yazılımdan çıktı alınarak çekim sekanslarına eklendi. Yapımcılar, bu filmde kullanılan yeni teknolojiden etkilendi ve geçmişte çekilmesi imkânsız olarak görülen senaryoları üretime geçirdiler.
Oyuncak Hikâyesi (1995) filminden bir sahne
Yönetmenliğini John Lasseter’in yaptığı Oyuncak Hikâyesi (1995), tamamen bilgisayar ortamında üretilen ilk uzun metrajlı film oldu. Filmin çarpıcı hikâyesi, ilgi çekici görüntüleri ve eğlenceli karakterleri sinema seyircisi tarafından büyük ilgi gördü. Disney yapımı olan ve yönetmenliğini John Lasseter’in yaptığı Bir Böceğin Yaşamı (1998) ile Dreamworks yapımı olan ve yönetmenliğini Eric Darnell ile Tim Johnson’un yaptığı Karınca Z (1998) gibi animasyon filmleri de tamamen bilgisayar ortamında üretildi.
1990’lar hem maddi hem de teknolojik bakımdan sinemanın canlandığı yıllar oldu. Uzun süre sinemada kullanılan özel efektlerin yerini bilgisayar ortamında üretilen dijital efektler aldı. Dijital görsel efektler, uzun metrajlı filmlerden televizyon dizilerine, animasyon filmlerinden bilgisayar oyunlarına çok sayıda yapımda kullanıldı.
Bu ayki yazımızda, 1990’lı yıllarda hareketli görüntü tasarımında yaşanan gelişmelere değindik. Gelecek yazımızda 2000’li yıllar ve sonrasında yaşanan gelişmelere değineceğiz.