Doç. Dr. Utkan Demirci ile Söyleşi
Mühendislik bilimlerini tıp ve biyolojik bilimler ile birleştirerek hayatımızdaki problemlere çözümler üretmeye çalışan Doç. Dr. Utkan Demirci ile kendisi ve çalışmaları hakkında keyifle okuyacağınız bir söyleşi yaptık.
Mühendislik bilimlerini tıp ve biyolojik bilimler ile birleştirerek hayatımızdaki problemlere çözümler üretmeye çalışan Doç. Dr. Utkan Demirci kurduğu laboratuvarlar ve yaptığı araştırmalarla dünya çapında tanınan bir bilim insanı. Özellikle küresel sağlık sorunlarının erken teşhisi üzerine yoğunlaşan Doç. Dr. Demirci ile kendisi ve çalışmaları hakkında keyifle okuyacağınız bir söyleşi yaptık.
TÜBİTAK Bilim Genç: Kendinizi tanıtır mısınız?
Doç. Dr. Utkan Demirci: Kadıköy Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, üniversite giriş sınavında Boğaziçi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü kazandım. Millî Eğitim Bakanlığı’nın o dönemde ilk 100 içerisine giren başarılı öğrencilere sağladığı yurt dışı bursuyla lisans eğitimimi ABD’deki Michigan Üniversitesi’nde tamamladım. Stanford Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora yaptıktan sonra Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) Bio-Acoustic Mems in Medicine (BAMM) laboratuvarlarını kurup bu üniversitelerde öğretim üyesi olarak çalıştım. 2013 yılında Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doçent olduktan sonra 2014 yılında Stanford Üniversitesi’ne transfer oldum. ABD’nin ve dünyanın en iyi mühendislik ve tıp fakültesini bünyesinde bulunduran Stanford Üniversitesi, aynı zamanda Google gibi dünya devi şirketlerin ortaya çıktığı ve silikon vadisinin göbeğinde dünyaya ışık saçan bir ortam. Yenilikçi teknolojilerin hızlı bir şekilde hizmete girmesi açısından hayli gelişmiş özelliklere ve geniş imkânlara sahip. Üniversitenin bu yönü çalışmalarımızı Stanford Üniversitesi’nde sürdürmemizde daha etkili oldu.
TÜBİTAK Bilim Genç: Sizi çalıştığınız konular üzerine araştırma yapmaya yönelten nedenler?
Doç. Dr. Utkan Demirci: Biyomühendisliğin bize sunduğu nano ve mikro teknolojileri kullanarak sorunlara etkili, bir o kadar da ulaşılabilir çözümler üretmek bana heyecan veriyor. Geceli gündüzlü benim ve sayısız öğrencimin üzerinde emek harcayarak geliştirdiğimiz bu teknolojilerin, hekimlerin ve hastaların yaşadığı zorluklara çare olması ve elde ettiğimiz bilgileri ve geliştirdiğimiz teknolojileri binlerce kilometre öteden milletimizin hizmetine sunabilmek, dünyadaki en büyük sevinç ve hazinedir. Saydığım etkenlerin hepsi beni çalışmaya daha da teşvik ediyor.
TÜBİTAK Bilim Genç: BAMM laboratuvarları…
Doç. Dr. Utkan Demirci: BAMM laboratuvarlarımızın dinamiği hiç eksilmiyor çünkü sürekli düşünüyor, sorular soruyor ve yeni projeler üretiyoruz. Bu noktada BAMM laboratuvarlarında çok sayıda araştırmacı ile onların yüksek lisans eğitimleri veya doktoraları sonrasında çalışmalar yapıyoruz. Doktora sonrasında çalışmalarını bizimle yürüten ve ardından da Türkiye’deki ve ABD’deki üniversitelerde öğretim üyesi olan Dr. Umut Atakan Gürkan (Case Western Reserve Üniversitesi), Dr. Onur Tokel (Bilkent Üniversitesi), Dr. Onursal Önen (İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü), Dr. Hikmet Geçkil (İnönü Üniversitesi), Dr. Emel Sokullu (İzmir Katip Çelebi Üniversitesi), Dr. Savaş Taşoğlu (Connecticut Üniversitesi), Dr. İmran Rizvi (Harvard Üniversitesi), Dr. Hadi Shafiee (Harvard Üniversitesi) ve Dr. Waseem Asghar (Florida Atlantic Üniversitesi) gibi birçok başarılı bilim insanı var. Bunun yanı sıra Türkiye’den ve birçok farklı ülkeden lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimleri sırasında bizimle çalışan araştırmacı öğrencilerimiz var. Her gün bu araştırmacılardan başarı ve teşekkür e-postası alıyoruz ve onların başarılarıyla gurur duyuyoruz, çünkü onların başarıları bizim başarılarımız.
TÜBİTAK Bilim Genç: Hangi konularda araştırma yapıyorsunuz?
Doç. Dr. Utkan Demirci: Stanford Üniversitesi’nde tamamladığım doktora tezi çalışmalarımda, mikro damlacık teknolojilerini kullanıp üretimi oldukça pahalı olan yarı iletken çiplerin üretim maliyetlerini %95 azaltarak, “Dünya Start-up” yarışmasında birincilik ödülünü aldım.
TÜBİTAK Bilim Genç: HIV (AIDS) testi için yeni bir cihaz geliştirdiniz…
Doç. Dr. Utkan Demirci: Harvard Üniversitesi ve MIT’de bulunduğum sürede, hayli pahalı ve gelişmiş cihazlarla üretilen ve maliyeti 100 dolar olan bir HIV (AIDS) testini, maliyeti 1 doları geçmeyen çiplerle yapılabilir hale getirdik. Bu çalışmamız HIV’nin çok sık rastlandığı Afrika gibi yoksul ülkelerde, hastalığın teşhis edilip kontrol altına alınması için oldukça önemli bir adım.
TÜBİTAK Bilim Genç: Bunların yanı sıra araştırma yaptığınız diğer konular?
Doç. Dr. Utkan Demirci: Diğer bir çalışmamızda ise akıllı cep telefonlarının kamerasını okuyucu olarak kullanıp kan ve idrardaki proteinlerin durumunu analiz ederek yumurtalık kanserini teşhis etmeye çalışıyoruz. Ayrıca epilepsi hastalarının kanlarındaki ilaç seviyelerini yakından izlemeleri gerekliliğinden yola çıktığımız çalışmamız da bize Harvard Tıp Fakültesi-Brigham and Women’s Hospital tarafından düzenlenen “Bright Futures” yarışmasında birinciliği getirdi. Bu çalışmayla birlikte şeker ölçüm cihazı gibi taşınabilir bir cihazla parmak ucundan alınan küçük bir damla kan ile hastaların kanlarındaki ilaç seviyeleri yakından izlenebilecek. Böylece ilaçların dozunu ayarlamak ve doktorların ilaçların yan etkilerini takip etmesi kolaylaşacak.
TÜBİTAK Bilim Genç: Şu anda neler yapıyorsunuz?
Doç. Dr. Utkan Demirci: Şu anda tüp bebek, HIV, doku mühendisliği, kanser ve kök hücre üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Bunların yanı sıra daha önceki başarılarımızın sağladığı motivasyon ve inanç kaynağı ile beraber Stanford Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kanarya Erken Kanser Teşhisi Merkezi’nde kanser hastalığı ve teşhisi konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle kemoterapi gören hastalarda, bağışıklık sistemindeki ve dolaşım sistemindeki kanser hücrelerini yataklarının başucunda görüntüleyebilecekleri hayli ucuz teknolojiler geliştiriyoruz.
TÜBİTAK Bilim Genç: Yaptığınız araştırmaların uygulama alanları neler?
Doç. Dr. Utkan Demirci: İzmir’de Türkiye’nin ilk yenilikçi şirketlerinden biri olan Koek Biotechnology firmasını kurduk. Çünkü bir Türk bilim insanı olarak, büyük Türk milletine hizmet etmek en temel vazifemiz. Bu nedenle KOSGEB desteği ile İzmir’de kurduğumuz Koek Biotechnology üzerinden mikro akışkan teknolojilerini kullanarak spesifik hücre ayrımlama hizmeti sunuyoruz. Bu noktada Harvard Üniversitesi’nde çalışmalarımı sürdürürken geliştirdiğimiz çip tabanlı sağlıklı sperm ayrımlama sistemi, bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin umudu oluyor. Tüp bebek tedavisi gören bazı çiftlerin, tedavi süreçlerindeki ilk denemede bebek sahibi olamama olasılıkları var. Bu olasılık spermin kalite düşüklüğüyle ve sağlıklı olmamasıyla doğrudan ilişkili. Tedavi sürecindeki sperm ayrımlama sırasında kullanılan yüksek devirde döndürme işlemiyle hücrelerin çöktürülmesi gibi yöntemler her ne kadar elimizde olmasa da spermlere zarar veriyor. Koek Biotechnology, laboratuvarlarımızda kullandığımız mikro akışkan teknolojilerini kullanarak sağlıklı spermlere zarar vermeden spermlerin ayrımlanmasını ve toplanmasını sağlayan çipler üretiyor. Çiplerin Türkiye ve Avrupa’da kliniğe sunulması için gerekli tüm onaylar alındı. Şu anda çipler Türkiye ve Rusya’da aktif olarak kullanılıyor. Çiplerle elde edilen sağlıklı spermlerin kullanıldığı tüp bebek denemelerindeki gebelik oranlarında ciddi artışlar görüldü.
TÜBİTAK Bilim Genç: ABD’deki çalışmalarınız da yoğun bir şekilde sürüyor…
Doç. Dr. Utkan Demirci: Sadece Türkiye ve Avrupa’daki değil, ABD’deki hastaların da sorunlarına çare olmak istiyoruz. Bunun için ABD’de DxNow isimli şirket ile ürünlerimizin hizmet ağını genişletiyoruz. DxNow ile sperm ayrımlama çiplerinin ABD’de kullanılması için gerekli olan işlemleri yürütüyoruz. Aynı zamanda DxNow, diyaliz tedavisi gören hastalarda diyaliz sonrası oluşabilecek enfeksiyon riskleri üzerine odaklanan çalışmalar yapıyor. Bu hastalarda oluşabilecek enfeksiyon olasılığı erkenden belirlenebilirse, hastanın yaşam kalitesi, çektiği acı, fazladan kullandığı ilaçlar ve sağlık masraflarının önüne geçilir. Bu amaçla çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz, çünkü biliyoruz ki çalışmalarımız hastaların hayatını kurtarabilir.
TÜBİTAK Bilim Genç: Son olarak söylemek istedikleriniz…
Doç. Dr. Utkan Demirci: Benim için bilime hizmet etmek esastır. Biz tıbbın bazı alanlarındaki çözülmeyi bekleyen sorunları gördük, sorular sorduk ve çözümler ürettik, düşündük, projeler hazırladık, elde ettiğimiz bilgiyi ve ürünü insanlara ulaştırmayı hayal ettik ve elimizden geldiğince ulaştırıyoruz. Bunu da hedeflerimiz uğruna uğraşarak, durmadan, gerekirse kan ter içinde kalana dek çalışarak başarıyoruz.