En Ölümcül Salgın Hastalık Olan Tüberkülozun Kökeni
Son bilimsel çalışmalar büyükbaş hayvanların evcilleştirilmesinden önceki dönemlerde de insanlarda tüberküloz görüldüğünü gösteriyor.
Halk arasında verem olarak adlandırılan tüberküloz, bugüne kadar insanları etkileyen en ölümcül salgın hastalıktır. 17. ve 19. yüzyıllar arasında Batı dünyasında her beş insandan biri tüberküloz nedeniyle hayatını kaybediyordu. Hastalık, günümüzde de her yıl 1,5 milyondan fazla can almaya devam ediyor.
Mycobacterium tuberculosis bakterilerinin sebep olduğu tüberküloz, daha çok ciğerleri etkiler. Ayrıca kemiklere ve vücudun başka kısımlarına da hasar verebilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birine tüberküloz bakterileri bulaşıyor. Ancak bu insanların çok büyük bir kısmı hastalanmıyor ve hastalığı başkalarına yaymıyor. Bakteri bulaşan insanların yaklaşık %10’unda hastalık belirtileri görülüyor ve bu insanlardan öksürme, konuşma ve hapşırma sırasında havaya yayılan bakteriler başka insanlara da bulaşabiliyor. Tıbbi yardım almamaları durumunda, hastalık belirtileri görülen insanların yaklaşık yarısı ölüyor.
Alman mikrobiyolog Robert Koch, 1882 yılında tüberküloza neden olan bakterileri tespit etmişti. BCG adlı tüberküloz aşısı yaklaşık 100 yıl önce geliştirildi. Ayrıca 1940’lardan beri tüberküloz tedavisi için kullanılan antibiyotikler var. Ancak BCG dünyanın büyük bir kısmındaki vakalarda etkisiz kalıyor. Ayrıca bakteriler de zamanla antibiyotiklere karşı direnç geliştiriyor. Tüberküloz günümüzde özellikle Sahra Altı Afrika’da ve Güneydoğu Asya’da çok büyük bir sağlık sorunu. WHO, 1990’ların başında tüberkülozu küresel tehlike olarak adlandırmıştı ve günümüzde de 2035’ten önce yeni bir tüberküloz aşısı geliştirmek amacıyla çalışmalar yapıyor.
BCG aşısının tüberküloza karşı etkisiz kalması, farklı bölgelerde görülen bakterilerin genetik kodları arasında az da olsa farklılıklar bulunmasından kaynaklanıyor. Tüberküloza karşı daha etkili bir aşı geliştirmenin yolu da hastalığın kökenini tespit edip hastalığa neden olan bakterilerin dünyaya yayıldıkça nasıl mutasyona uğradığını anlamaktan geçiyor.
İnsanlarda tüberküloza neden olan patojenin (hastalık yapıcı mikroorganizmalar ve virüsler) genetik kodu, çeşitli hayvanlarda hastalıklara yol açan bir grup bakterinin genetik kodlarına çok benzer. Bu bakterilerden biri de büyükbaş hayvanlarda sıklıkla görülen ve insanlara da bulaşabilen Mycobacterium bovis’lerdir. Bu yüzden geçmişte insanlarda ilk tüberküloz vakalarının büyükbaş hayvanların evcilleştirilmeye başlanmasından sonra, günümüzden yaklaşık 10.000 yıl önce ortaya çıktığı düşünülüyordu. Ancak son bilimsel çalışmalar, tüberkülozun çok daha uzun bir süredir insanları öldürmeye devam ettiğini gösteriyor.
Dja’de el’Mughara Kazıları
Kuzey Suriye’de Fırat Nehri’nin batı kıyısında yer alan Dja’de el’Mughara, 11.300 yıllık tarihi olan bir yerleşim yeri. Bölgede insanların tarımla uğraşmaya başladığı ilk dönemlerden beri tarım yapılıyor. Ayrıca yaklaşık 10.000 yıl önce bugün soyu tükenmiş inek benzeri bir bizon türünün bu bölgede evcilleştirildiğine dair bulgular var.
Dja’de el’Mughara’da otuz seneden beri yapılan kazılarda keşfedilen insan kalıntılarının onunda tüberküloz izlerine rastlandı. Bunlardan yedisi günümüzden 8.000-10.000 yıl önce büyükbaş hayvanların evcilleştirilemeye başlandığı döneme ait. Ancak kalıntılardan birinin henüz 1 yaşındayken ölmüş, büyükbaş hayvanların evcilleştirilmesinden önceki bir dönemde yaşamış bir bebeğe ait olduğu tespit edildi. Bu durum, insanlarda ilk tüberkülozun büyükbaş hayvanların evcilleştirilmesinden sonra görülmeye başlandığı hipotezini yanlışlıyor.
Büyükbaş hayvanların evcilleştirilmesinden önce de insanların tüberküloza yakalandığına dair diğer bir bulgu da yine Suriye’deki başka bir kazı alanında elde edildi. Tell Aswad’da yapılan kazılarda 7.600-8.000 yıl önce yaşamış, üzerinde tüberküloz izleri bulunan bir insan iskeleti keşfedildi. Bu tarih aralığında Tell Aswad bölgesinde evcilleştirilmiş büyükbaş hayvanlar bulunmadığı belirtiliyor.
Günümüzde her biri farklı coğrafi bölgelerde görülen, aralarında az da olsa genetik farklılıklar olan yedi ayrı tüberküloz patojeni var. Yapılan son keşiflerden sonra tüberkülozun ilk olarak Afrika’daki insanlarda görüldüğü, daha sonra insanlarla beraber dünyaya yayıldıkça mutasyon yoluyla bugünkü yedi ayrı tüberküloz bakterisinin ortaya çıktığı düşünülmeye başlandı.
Kaynak:
- Batley, Rebecca, “The suprising, ancient origins of TB, humanity’s most deadly disease”, New Scientist, 23 Haziran 2021.