Robotlar “Elektronik Birey” Olma Yolunda

Programlanmış görevleri yerine getirebilen robotlar, mutfakta soğan doğramak için kullanılandan uzaya gönderilenlere kadar çok çeşitlilikte. Robotların kimi sadece bir makineye benzerken kimi insansı bir görünüme bile sahip olabiliyor. Bu mekanik cihazların son dönemde en hızlı artanları arasında önemli bir bölümü robot işçiler oluşturuyor. Öyle ki Japonya’da fabrikalarda çalışan robot işçi oranı %3,14 iken Güney Kore’de bu oran %4,78’e ulaşıyor. Dünyadaki robot işçi oranı ise %0,66 civarında ancak bu sayı hızla artmaya devam ediyor.

Robotların işçi olarak pek çok sektörde aktif görev alması avantajlı gibi görünse de bu durumun uzun vadede ciddi ekonomik problemlere neden olacağı öngörülüyor. Bazı ekonomi uzmanlarına göre, robot işçilerin işsizliğin artmasına neden olacağı gibi azalan işçi sayısının da sigorta primi ve benzeri ödemeleri azaltıp ülke ekonomisine zarar verme riski bulunuyor. Bu nedenle robotların “elektronik birey” olarak tanımlanmasını hedefleyen yeni bir plan gündemde. Avrupa Birliği tarafından hazırlanan ve henüz taslak halinde olan bu plana göre, robotlara özel bir numara verilmesi, bununla birlikte sosyal güvenlik primi ve vergiye tabi tutulmaları söz konusu. Başta robot üreticileri ve otomasyona dayalı üretim yapanlar olmak üzere pek çok kişi tarafından karşı çıkılan bu fikir, henüz sadece tasarı aşamasında olsa da kimilerine göre kaçınılmaz görünüyor. Ancak uygulamaya geçmesinin uzun bir süreç alacağı düşünülüyor. Günümüzde fabrika işçiliğinden garsonluğa kadar pek çok görev üstlenen ve her geçen gün yeni sektörlerde yer edinen robotların elektronik birey statüsüne sahip olması hayli tartışılacak gibi duruyor.

Önce farklı işlerde çalışmaya başlayarak hayatımıza giren insansı robotlar, elektronik birey olma hakkını da elde ederse insan gerçekten bir sonraki aşamanın ne olacağını düşünmeden edemiyor.