logo
Menü
Giriş yap Üye ol
  • Anasayfa Anasayfa
Popüler Bilim

Popüler Bilim

Soru - Cevap

Soru - Cevap

Tasarla ve Yap

Tasarla ve Yap

Deneyler

Deneyler

Bilim Genç TV

Bilim Genç TV

Gökbilim

Gökbilim

Yeryüzü

Yeryüzü

Sesli Yayın

Sesli Yayın

Bilim Çizgi

Bilim Çizgi

Periyodik Tablo

Periyodik Tablo

Yeryüzü

Bunu Biliyor muydunuz?

Yarışmalar

Yarışmalar

  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

logo
Arama
Giriş yap
  • Popüler Bilim Popüler Bilim
  • Soru - Cevap Soru - Cevap
  • Tasarla ve Yap Tasarla ve Yap
  • Deneyler Deneyler
  • Bilim Genç TV Bilim Genç TV
  • Yarışmalar Yarışmalar
  • Gökbilim Gökbilim
  • Yeryüzü Yeryüzü
  • Sesli Yayın Sesli Yayın
  • Bilim Çizgi Bilim Çizgi
  • Bunu Biliyor muydunuz? Bunu Biliyor muydunuz?
  • Periyodik Tablo Periyodik Tablo
  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

Kaybedilen Dişler Geri Kazanılabilir mi?

En Uzak Galakside Oksijen Keşfedildi

Güneş’teki Enerjiyi Yeryüzünde Üretmek Mümkün mü?

Yarım Tonluk Uzay Çöpü Kosmos-482 Okyanusa Düştü!

XMM-Newton Uydusu Kozmik Devin Kalp Atışlarını Yakaladı

Satranç Mayıs 2025

Bilim Genç’e İçerik Hazırlamak İster misiniz?


Ay Olmasaydı Ne Olmazdı?

Prof. Dr. Berahitdin Albayrak
20/02/2018

Güneş Sistemi’ndeki uydular ile bu uyduların etrafında döndükleri gezegenlerin kütlelerinin oranlarına bakıldığında en yüksek oranın Ay-Dünya ikilisinde olduğu görülür. Başka bir deyişle Ay görece büyük bir uydudur. Bu durum Ay’ın yerküre üzerinde önemli etkilerinin olduğu anlamına gelir.

Ay Olmasaydı Ne Olmazdı?

Güneş Sistemi’ndeki uydular ile bu uyduların etrafında döndükleri gezegenlerin kütlelerinin oranlarına bakıldığında en yüksek oranın Ay-Dünya ikilisinde olduğu görülür. Başka bir deyişle Ay görece büyük bir uydudur. Bu durum Ay’ın yerküre üzerinde önemli etkilerinin olduğu anlamına gelir.

Dünya’nın ilk oluştuğu zamanlarda kendi ekseni etrafında bir kez dönmesi sırasında geçen sürenin, yani bir günün uzunluğunun, yaklaşık 6 saat olduğu tahmin ediliyor. Bugün bu süre, uzak yıldızlara göre hesaplandığında, 23 saat 56 dakika 4 saniyedir. Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönme hızının zaman içinde giderek yavaşlamasının sebebi, Güneş Sistemi’ndeki diğer gökcisimleri ile ve en çok da uydusu Ay ile arasındaki etkileşimlerdir. Yapılan ölçümler, Ay’ın kütleçekim kuvvetinin yol açtığı gelgit etkisi sonucu Dünya’nın bir gününün her yıl 15 mikrosaniye uzadığını ve buna karşılık Ay’ın Dünya’dan her yıl 38 milimetre uzaklaştığını gösteriyor. Eğer Ay olmasaydı ve Dünya bugün de uzak geçmişte olduğu gibi kendi etrafında çok hızlı bir biçimde dönüyor olsaydı büyük ihtimalle atmosferde şiddetli rüzgârlar ve fırtınalar oluşurdu.

Ay’ın bir diğer önemli etkisi Dünya’nın eksen eğikliği üzerindedir. Dünya’nın yörünge düzlemiyle Ekvator düzlemi arasında yaklaşık 23 derece 27 dakikalık bir açı vardır (bkz. aşağıdaki şekil). Yani Dünya’nın Ekvator’u ile yörünge düzlemi çakışık değildir. Bir başka ifadeyle Dünya Güneş etrafında birazcık boynu bükük bir halde dolanır.

data-cke-saved-src=https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/sites/default/files/ay_eksen_egikligi.jpg

Dünya’nın eksen eğikliği

Bu eksen eğikliği, yeryüzünün farklı bölgelerinin yıl boyunca farklı açılarla güneş ışığı almasına ve böylece mevsimlerin oluşmasına sebep olur. Dünya’nın eksen eğikliği ve dönme ekseninin yönü yıllar içerisinde değişir. Ancak bu değişimin hızı ve büyüklüğü çok küçük olduğu için sadece mevsimlerin tarihlerinde ufak kaymalar yaşanır, büyük değişimler gerçekleşmez.

Gezegenlerin eksen eğiklikleri, çevrelerindeki gezegen, yıldız ya da uydu gibi diğer gökcisimlerinin etkileriyle yönlendirilebilir ve sınırlandırılabilir. Örneğin Merkür’ün eksen eğikliği, Güneş’e çok yakın bir yörüngede bulunması sebebiyle, neredeyse sıfır derecedir. Bu nedenle Merkür’de mevsimler oluşmaz. Mevsimlerle ilgili bir başka uç örnek Uranüs’te görülür. Muhtemelen Güneş Sistemi’nin ilk oluşum zamanlarında meydana gelmiş şiddetli bir olay sebebiyle Uranüs’ün eksen eğikliği yaklaşık 97 derecedir. Bu sebeple bazen sadece bir kutbu güneş ışığı alırken, diğer kutup bölgesi, yörünge döneminin yarısı boyunca hiç ışık almaz. Mars’ın eksen eğikliği günümüzde yaklaşık 25 derecedir. Ancak bu değer uzun zamanlar içerisinde 15 derece ile 35 derece arasında değişir. Mars’ın eksen eğikliğinde büyük değişiklikler yaşanmasının sebebi, Dünya’nınki gibi kendisine göre büyük bir uyduya sahip olmamasıdır. Mars’ın iki uydusu vardır ve bu uyduların kütlelerinin toplamı Mars’ın kütlesine göre son derece küçük olduğu için Mars’ın eksen eğikliği üzerindeki etkileri çok zayıftır. Ay’ın Dünya’nın eksen eğikliği üzerinde etkisiyse büyüktür.

data-cke-saved-src=https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/sites/default/files/gezegenlerin_eksen_egikligi.png

Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin eksen eğiklikleri

Ay’ın kütlesi Dünya’nın kütlesinin yaklaşık 84’te 1’i kadardır ve bu değer Dünya’nın eksen eğikliğini belirli bir aralığın içinde tutmak için yeterlidir. Ay’ın olmadığı bir Dünya herhangi bir zamanda çok farklı eksen eğikliklerine sahip olacak, gezegenimizde bazen Merkür’de olduğu gibi mevsim gözlenemeyecek ya da Uranüs benzeri çok şiddetli mevsimler gözlenebilecekti. Ancak Ay, Dünya’nın eksen eğikliğinin çok yavaş değişmesini ve küçük bir aralığın içinde kalmasını sağlayarak yeryüzündeki yaşama elverişli koşulların süregitmesine katkıda bulunur. Bu durumun nedeni Dünya kutuplarda basık, Ekvator’da şişkin olduğu için Ay’ın kütleçekim etkisinin Dünya üzerindeki her bir noktada eşit olmamasıdır.

data-cke-saved-src=https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/sites/default/files/ayin_olmadigi_dunya_eksen_egikligi.jpg

Ay’ın olmadığı bir Dünya’nın değişen eksen eğikliği

Kısacası Dünya’nın bugünkü yaşanabilir halini önemli oranda Ay’ın varlığına borçlu olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Kaynaklar:

  • Comins, Neil F., What If the Moon Didn't Exist: Voyages to Earths That Might Have Been, HarperCollins Publishers, 1993.
  • http://scienceblogs.com
  • http://curious.astro.cornell.edu

 

 

Konu
Gök Olayları

paylaş

En Çok Okunan Makaleler

Lise Öğrencileri İçin 2025 Yılı TÜBİTAK Bilim Kamplarına Katılım Başvuruları Başladı!

Duyurular • 02-01-2025

Bilim Genç’e İçerik Hazırlamak İster misiniz?

Duyurular • 12-05-2025

Pestisit Nedir? Pestisitler Zararlı mıdır?

Haberler • 30-04-2025

Kozmik Gezegen Otopsisi: Yıldızına Yaklaşarak Atmosferine Dalan Gezegen

Gökbilim • 29-04-2025

Bilim Genç Kafede Bilim Etkinliği: “Antarktika Hikâyeleri”

Duyurular • 24-04-2025

Gökyüzünde Gezegen Şöleni

Haberler • 25-01-2025

Keçilerin Göz Bebekleri Neden Dikdörtgen Şeklindedir?

Soru - Cevap • 15-02-2025

Astronot Suni Williams Uzay Yürüyüşünde Rekor Kırdı

Haberler • 31-01-2025

Meşhur Matematik Problemi: ‘‘Taşınan Kanepe Problemi’’ Çözüldü

Haberler • 30-01-2025

Anadolu Parsının En Net Görüntüsü Kaydedildi

Haberler • 07-12-2024

Bilim Genç Logo
Tekrardan Hoşgeldiniz!

Bilim Genç’in kozmik derinliklerinde yolculuğa başlamak için giriş yapın.

Bir hesabınız yok mu? Üye olun

Sayfayı Paylaş
Twitter'da paylaş telegram'da paylaş Whatsapp'da paylaş facebook'da paylaş
Bağlantıyı kopyala
baylaş