Curiosity
Curiosity, Dünya'ya olan benzerliği ile her zaman ilgi çeken ve gelecekte bir gün insanlar tarafından yerleşilmesi düşünülen Mars hakkında çok değerli bilgiler gönderdi.
Gökyüzü çok eski zamanlardan beri insanların ilgisini çekmiştir. 20. yüzyıldan önce gökcisimleri hakkındaki bilgilerimizin tamamını onlardan bize ulaşan ışık sayesinde elde ediyorduk. Uzaya gönderilen araçlar ise bu durumu değiştirdi. Artık Mars ve Ay gibi Dünya'ya kısmen daha yakın olan gökcisimleri hakkında doğrudan bilgi edinebiliyoruz.
Mars hakkında bilgi toplamak için gönderilen son uzay aracı olan Curiosity'nin Mars'ın yüzeyine iniş yapmasının üzerinden neredeyse iki yıl geçti. Bu süreçte Curiosity, Dünya'ya olan benzerliği ile her zaman ilgi çeken ve gelecekte bir gün insanlar tarafından yerleşilmesi düşünülen Mars hakkında çok değerli bilgiler gönderdi.
Curiosity'nin Mars'taki en önemli görevi gezegende daha önce su olup olmadığını belirlemekti. Zaten aracın iniş yapacağı bölge de suyun bulunma olasılığının en yüksek olduğu otuz bölge arasından yüz bilim insanı tarafından seçilmişti. Gale krateri olarak adlandırılan 154 kilometre çapındaki bölgenin çevresi dağlarla kaplı olduğu için geçmişte bu bölgede yükseklerden süzülerek gelen suların oluşturduğu bir akarsuyun bulunabileceği düşünülüyordu. Curiosity'nin gönderdiği görüntüler bu beklentiyi haklı çıkardı. Bölgedeki irili ufaklı çakıl taşlarının, şiddetli rüzgârların aşındırması ile değil, suların aşındırması ile oluştuğu tahmin ediliyor. Akarsuyun akış hızının saniyede bir metre olduğu, derinliğinin ise bir metreye kadar çıktığı düşünülüyor.
Mars'ta suyun izlerine rastlanması, bir zamanlar Kızıl Gezegen’de ilkel bir formda da olsa yaşamın olduğu hakkındaki şüpheleri de artırdı. Bu konuda daha iyi bir fikir edinmek için gerekli olan en önemli bilgi ise Mars topraklarında canlı yaşamın oluşmasına imkân verecek elementlerin var olup olmadığı. Curiosity'nin kayaları delerek yaptığı analizlerde karbon, azot, oksijen, hidrojen gibi canlıların yapı taşlarını oluşturan elementlere rastlanması, Mars'ta canlı yaşamının oluşmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Fakat hemen belirtelim ki, bu daha önce Mars'ta yaşam olduğu anlamına gelmiyor. Lazerler kullanılarak Mars atmosferinin analiz edilmesiyle elde edilen sonuçlar atmosferdeki metan gazı miktarının çok düşük olduğunu gösterdi; bu, bir zamanlar Mars'ta yaşamın olması ihtimalini hayli düşürüyor.
Mars'taki çalışmalarına devam eden Curiosity ilginç bir gök olayına da tanık oldu. Mars'ın iki uydusundan biri olan Phobos'un Güneş ile Mars arasında bulunduğu sırada oluşan görüntü Curiosity'nin kameraları tarafından kaydedildi. Mars'ın uydusu Phobos, Dünya'nın uydusu Ay'ın aksine Güneş'i tamamen kapatamıyor. Curiosity'nin gönderdiği görüntülerde Phobos, Güneş'in üzerinde kara bir leke gibi gözüküyor.
Mars'ın uydusu Phobos Güneş'in önünden geçerken Curiosity tarafından alınan görüntü
Phobos Güneş'in önünden geçerken Curiosity'nin çektiği görüntülerin videosu
Curiosity'nin Mars'a inişinin canlandırması
Kaynaklar:
- Ege, B., “Curiosity Bir Yaşında”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik, Sayı 549, s. 60, 2013.