Elektrikli Araçlar Formula Yarışlarında
Formula E sadece elektrikli araçların yarıştığı, yeni bir motor sporları dalı.
Formula E sadece elektrikli araçların yarıştığı, yeni bir motor sporları dalı. 2014 yılında başlayan yarışların bu sene üçüncü sezonu düzenleniyor. Sezonun ilk yarışı ise ekim ayında Hong Kong’da gerçekleştirildi.
Motor sporlarının doğası gereği çevreci olmadığı kabul edilir. Çünkü genellikle bu yarışların temel motivasyonunun daha hızlı araçlar geliştirmek, heyecan ve mücadele duyguları olduğu düşünülür. Aslında bu alanda çalışan mühendisler sadece daha hızlı değil, aynı zamanda daha verimli araçlar geliştirmeye çalışıyor ve geliştirilen teknolojiler daha sonra günlük hayatta kullandığımız araçlara transfer ediliyor.
Formula E’nin temel amacı ise alternatif enerji kaynaklarının kullanıldığı araç teknolojilerinde yeniliklerin geliştirilmesine öncülük etmek ve elektrikli araçların kullanımını yaygınlaştırmak. Ancak Formula E sadece yarışan araçların özellikleriyle değil, yarış organizasyonunun her aşamasıyla diğer motor sporları dallarından hayli farklı.
Enerji
Elektrikli araçlarla ilgili eleştirilerden biri elektrik enerjisinin fosil yakıtlardan elde edilmesi. Formula E’de yarışan otomobillerin motorlarının ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisi ise yakıt olarak gliserin kullanan jeneratörlerden üretiliyor. Biyodizel üretimi sırasında açığa çıkan yan ürünlerden biri olan gliserinin yanması sırasında havaya salınan azot oksit bileşiklerinin ve katı parçacıkların miktarı diğer fosil yakıtlara kıyasla çok daha düşük. Dolayısıyla Formula E araçlarının sera gazı salımına sebep olmayan enerji kaynakları kullandığı söylenebilir.
Formula E araçlarında kullanılan motorlar normal elektrikli araçlarındakinden hem daha hafif hem de daha güçlü. Ulaşabildikleri en yüksek hız ise saatte yaklaşık 225 km. Şu an kullanılan bataryalarda depolanan enerji araçların yarışı tamamlamasına yetmiyor. Bu nedenle sürücüler yarış esnasında araçlarını bir kez değiştiriyor. 2018-2019 sezonundan itibaren ise sürücülerin tek araçla yarışı tamamlamalarını sağlayabilecek yeni batarya teknolojilerinin kullanılması planlanıyor.
Lastikler
Formula 1 otomobillerinde hava koşullarına bağlı olarak kuru ve ıslak zeminler için farklı lastikler tercih ediliyor. Ayrıca sürücüler yıpranma nedeniyle yarış içinde çoğunlukla lastik değiştiriyor. Formula E araçları için geliştirilen lastikler ise tüm hava koşulları için elverişli. Ayrıca lastikler bütün yarış boyunca dayanıyor, yarış sonunda ise geri dönüştürülüyor.
Pistler
Formula E yarışları, yarış pistleri yerine şehir içindeki yollarda yapılıyor. Böylece seyircilerin yarış alanlarına toplu taşıma araçlarını kullanarak daha kolay ulaşması hedefleniyor.
Ayrıca yarışlar sırasında görev alan güvenlik ve sağlık araçları da elektrikli.
Daha önce bir Formula 1 yarışı seyrettiyseniz otomobillerden gelen yüksek seslere tanık olmuşsunuzdur. Bazı motor sporları severler için bu sesler vazgeçilmez olsa da Formula 1 araçlarından gelen seslerin şiddeti 140 dB’e ulaşabiliyor. Bu değer bir uçağın kalkışı sırasında duyulan sesin şiddetiyle nerdeyse aynı. Formula E araçlarından gelen seslerin şiddeti ise günlük hayatta kullandığımız motorlu araçlarınkiyle kıyaslanabilir seviyede.
Dolayısıyla her ne kadar sadece bir motor sporları dalı gibi görünse de Formula E’nin aslında sadece bir yarış değil, ulaşım alanında yeni teknolojilerin ve farklı yaklaşımların test edildiği bir laboratuvar ortamı olduğu söylenebilir.