Erken Dönem Sinemada Özel Efektler: 1890 - 1910’lu Yıllar
Sinemanın ilk dönemlerinde birçok özel efekt tekniği geliştiren Georges Melies (1861-1938) özel efektlerin öncüsü olarak anılır.
Sinemanın ilk dönemlerinde birçok özel efekt tekniği geliştiren Georges Melies (1861-1938) özel efektlerin öncüsü olarak anılır. Melies, yüz yıl önce özel efekt tasarımının ve bir bakıma şimdiki adıyla görsel efekt tasarımının günümüzde ulaşacağı seviyenin ve yaratacağı etkinin farkındaydı. Melies’in film endüstrisine ve görsel efekt tasarımı alanına kazandırdığı teknikler bugün hâlâ kullanılıyor.
Hareketli görüntü 1900’lü yılların başında popüler hale geldi.
Hareketli görüntü ya da diğer adıyla sinema 1900’lü yılların başında insanlar için popüler bir eğlence haline geldi. Filmler birçok ülkede eğlence mekânlarında, fuarlarda ve müzelerde gösterilmeye başlandı. Sinemaya olan ilgi arttıkça erken dönem sinemada, Melies ve özel efekt tasarımının diğer öncüleri bu alana daha da yoğunlaşarak yeni teknikler icat ettiler.
Bu isimlerin başında İngiliz mucit Robert W. Paul (1869-1943) gelir. Melies ilk film projektörünü Paul’dan almış ve film endüstrisine giriş yapmıştı. Paul kısa sürede izleyicilerin olağandışı ve fantastik şeylere olan ilgisini keşfetti. Kuzey Londra’da inşa ettiği özel efekt stüdyosunda farklı pozlamalarla çektiği görüntüleri birleştirerek, ilk başlarda trick fotoğrafçılık olarak bilinen trick film alanında (trick kelimesi sihirbazlık numarası, hile, kandırma gibi anlamlara gelir) projeler üretti. 1906 yılında yapımını üstlendiği Motorcu filmi ile tanındı. Başka bir film yapımcısı olan Cecil Hepworth da (1874-1953) film trick’leri kullanarak çektiği Arabanın Patlaması ve Alice Harikalar Diyarında gibi filmler ile adından söz ettirdi.
Diğer taraftan ABD’li film yapımcıları hareketli görüntüde trick unsurlarının kullanımı konusunda son derece mesafeli davrandılar. Avrupalı film yapımcıları ünlü filmlerinde trick fotoğrafçılık olarak bilinen kamera hileleri kullanırken, ABD’li film tasarımcıları hareketli görüntü çalışmalarında hemen göze çarpmayan, ince zekâ ürünü yaklaşımlarla özel efekt tasarımı ile ilgili farklı bakış açıları geliştirdiler.
1898 yapımı Santiago Körfezi Savaşı filmi
1898’de Albert E. Smith ve çizgi film tasarımcısı J. Stuart Blackton, Vitagraph isimli ABD’nin ilk hareketli görüntü şirketini kurdu. Vitagraph şirketinin yapımı olan Santiago Körfezi Savaşı filminde özel efektler ile stüdyoda çekilen görüntüler birleştirildi. Blackton 1906 yılında Komik Yüzlerin Mizahi Aşamaları isimli çalışması ile ABD’deki ilk çizgi filmi üretti. Bu filmde ilk defa kullanılan tek kare metodu ile saniyede 20 kare perdeye yansıtıldı. Biograph, Lubin, Edison gibi birçok stüdyo benzer çalışmalar yaptı ve bu alandaki gelişmelere katkıda bulundu.
ABD’li film yönetmeni Edwin S. Porter (1870-1941), Edison stüdyolarında projeksiyon teknisyenliğine başladı ve kısa sürede aranan yönetmenlerden biri oldu. Porter özellikle kurgu alanında yenilikler getirdi ve kendine has çekim tarzları oluşturdu. Porter’ın film endüstrisine en önemli katkısı 1903’te çektiği Büyük Tren Soygunu filmiydi. Bu film ile kamera açısını değiştirmenin önemini ortaya koydu. Ayrıca ilk yakın çekim görüntüyü üreterek film yapımında hikâye anlatımını öne çıkardı. Porter’dan önce çekimler yatay düzlemde gerçekleştiriliyordu. Porter ile beraber kamera derinliği ve izleyicileri filmin içindeymiş gibi hissettiren kamera açıları kullanılmaya başlandı.
Yapay ışık ile sahneleri aydınlatan ilk yönetmenlerden biri olan Porter, Western adı verilen ABD kültürünü aynı adla sinemaya kazandıran kişidir. Porter iki kere pozlama tekniğini Melies’ten uyarlayarak filmlerinde kullandı. Aynı zamanda görüntüde bir kısmı boşaltarak arka plana başka bir görüntü ekleme (mat tekniği olarak bilinir) gibi birçok teknik geliştirdi. Alfred Hitchcock gibi birçok yönetmen daha sonra bu teknikleri kullandı.
1903 yapımı Büyük Tren Soygunu filmi
1908 yılında George Albert Smith (1864-1959) ve Charles Urban (1867-1942) “kinemacolor” adını verdikleri, sinema tarihinde ilk hareketli görüntü renklendirme işlemini gerçekleştirdi. Bu işlem tek renkli çekilen görüntünün üzerine eklenen kırmızı ve yeşil filtrenin fotoğraflanarak bir dizi kimyasal işlem sonucunda yansıtılması prensibine dayanıyordu. Bu teknik hareketli görüntü olarak tanımlanan erken dönem sinemada uygulanan ilk renk birleştirme işlemidir. Ancak bu işlem yaygın olarak kullanılmadı ve 1930’lu yıllara kadar filmler siyah-beyaz olarak çekilmeye devam edildi. 1940 yıllarda bile renkli görüntüler sadece uzun metrajlı filmlerde görülüyordu.
Kinemacolor yansıtma cihazı
Bu yazımızda erken dönem sinema olarak adlandırılan 1890-1914 tarihleri arasında üretilen özel efektlerde ve hareketli görüntüde yaşanan değişikliklerden bahsettik. Gelecek yazımızda 1914 sonrasında film endüstrisinin yükselişini ve 1930-1940’lı yıllara kadar özel efektler ile ilgili yaşanan gelişmeleri ele alacağız.