Kalbin Duygularla Bir İlişkisi Var mı?

stellalevi / iStock

Kalp belki de vücudumuzdaki en hayati öneme sahip organ. Kalp; kanın dolaşım sistemi boyunca hücrelere, dokulara ve organlara taşınmasını sağlar. Böylece vücudun solunum yoluyla enerji üretmek için ihtiyaç duyduğu oksijen ve besin ögeleri vücudun her noktasına ulaşabilir. Bu nedenle kalp durduğunda organlar işlevlerini yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi üretemez.

Duygular önceki tecrübelerimize dayanarak çevremizdeki durumları ve uyaranları öngörmemizi ve değerlendirmemizi sağlayan duyusal deneyimlerdir. Duygularımız düşüncelerimizi ve davranışlarımızı yönlendirir. Duygusal durumlar vücudumuzda fizyolojik değişimlere de neden olur. Örneğin korku hissettiğimizde vücudumuzda adrenalin ve kortizol gibi stres hormonları salgılanır, kalp atım hızı artar ve solunum sıklaşır. Böylece vücudumuz savaş ya da kaç tepkisi vermek üzere hazır hâle gelir. Duyguların ortaya çıkmasında beynin farklı bölgelerinin (örneğin amigdala, prefrontal korteks, singulat korteks, hipokampus ve bazal gangliya) rolü olduğu düşünülüyor.

Korku ve kaygı duygularının kalp atım hızını artırdığı biliniyor. Yakın zamanda Nature dergisinde yayınlanan bir araştırmada ise kalp atım hızındaki artışın kaygı benzeri davranışlara yol açtığı anlaşıldı. Çalışmada farelerin kalp atım hızları dışarıdan bir uyarıyla artırıldı ve farelerin anksiyete benzeri davranışlar gösterdikleri belirlendi. Araştırmacılar bu sonuçların kalbin duygu durumları üzerinde rolü olduğu anlamına gelebileceğini ve panik bozukluk gibi psikolojik sorunların tedavisinde bu bilgilerin kullanılabileceğini düşünüyor.