Mikroplastikler Sağlığımızı Nasıl Etkiliyor?
Yapılan çalışmalar, mikroplastiklerin insan vücudunda birçok organa ulaştığını gösteriyor.
Sansert Sangsakawrat / iStock.com
Mikroplastik Nedir?
5 milimetreden daha küçük olan, şekilli ya da şekilsiz, suda çözünmeyen, sentetik polimer bileşiklere mikroplastik denir. Mikroplastikleri gözünüzde daha iyi canlandırabilmek için bir susam tanesini düşünebilirsiniz.
pcess609 / iStock.com
İnsan parmağında mikroplastikler
Mikroplastikler Nasıl Oluşur?
Mikroplastikler, büyük plastiklerin parçalanması sonucu oluşabilir ya da yapay olarak boyu 1 milimetreden küçük olacak şekilde üretilebilir. Bu boyutlardaki mikroplastiklere mikroboncuk denir. Mikroboncuklar; deterjan gibi temizlik ürünlerinde, diş macunu, yüz yıkama jeli ve peeling gibi kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinde raf ömrünü uzatma, hacim artırma ve aşındırma gibi amaçlarla kullanılır. Mikroboncuklar genellikle tek kullanımlık su şişelerinin yapımında kullanılan polietilen tereftalattan (PET) üretilir. Fakat polipropilen, pleksi ve polistiren gibi diğer petrokimya ürünü plastiklerden de yapılabilir.
CRISTINA PEDRAZZINI / SCIENCE PHOTO LIBRARY
Mikroboncuklar bazı peeling ürünlerinde kullanılabiliyor.
Mikroplastikler Canlıları ve Çevreyi Nasıl Etkiliyor?
Günümüzde mikroplastikler boyutlarından ötürü atık sulardan arıtılamıyor. Bu nedenle kolaylıkla nehir, göl ve deniz sularına karışabiliyor. Mikroplastikler yine küçük boyutlarından dolayı suda yaşayan canlılar tarafından kolayca yutulabiliyor.
Yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin suda yaşayan canlılar tarafından yanlışlıkla yutulduğunda iç organların zarar gördüğünü gösteriyor. Örneğin mikroplastiklerin kuşlar üzerindeki etkileri üzerine yapılan bir çalışmada, soluk gagalı yelkovan kuşları tarafından yutulan mikroplastikler sonucu oluşan ve plasticosis adı verilen yeni bir hastalık keşfedilmişti. Başka araştırmalar da suda yaşayan canlıların vücutlarında mikroplastik birikiminin yetersiz beslenmeye neden olduğunu ve bu durumun da üremenin azalmasına ve hatta ölüme yol açtığını gösteriyor.
Mikroplastikler canlılara verdikleri doğrudan zararların yanı sıra, doğada oldukça düşük biyodegredasyon oranına sahip olmaları nedeniyle, doğada kalıcı kirlilik de oluşturuyor. Ayrıca diğer zararlı toksinlerin ve kimyasal maddelerin taşıyıcısı olarak da görev yapabiliyorlar.
Mikroplastikler Besinlerde Bulunuyor mu?
Yapılan araştırmalara göre mikroplastikler çeşitli besinlerde bulunabiliyor. Bunların en önemlilerinden biri günümüzde sıklıkla kullanılan poşet çaylar.
2022 yılında bir Türk araştırmacı tarafından 11 farklı demlik poşeti ile yapılan araştırmada, bir demlik poşetinden binlerce mikroplastik parçacığının içeceğe geçtiği anlaşıldı.
Araştırma görseli: Doç. Dr. Meral Yurtsever
Araştırmacının kullandığı teknik, boyu en az 3 mikrometre olan mikroplastikleri tespit edebiliyor. Bu da içeceğe geçtiği saptanan mikroplastiklerin 3 mikrometre ile 5 milimetre arasında olduğunu gösteriyor.
JustHappy / iStock.com
Araştırmalar poşet çaylardan demliğe mikroplastik geçtiğini gösteriyor.
Farklı araştırmalar ise mikroplastiklerin bozulmadan uzun süre doğada kalması ve plastik paketlemenin yaygın olarak kullanılması dolayısıyla tuza, bala, şekere, suya, meyve ve sebzelere de kolayca geçebildiğini gösteriyor. Örneğin bazı araştırmalara göre işçi arılar kovanlarına mikroplastik taşıyabiliyor. Bu mikroplastikler de bala karışabiliyor. Başka araştırmalarda ise elma, havuç, lahana, brokoli ve armudun yenilebilir kısımlarında mikroplastik olduğu anlaşıldı. Mikroplastiklerin sadece besin aracılığıyla değil soluma ve deri teması ile de insana geçtiği düşünülüyor.
Mikroplastikler İnsan Sağlığı İçin Zararlı mı?
Mikroplastiklerin insan sağlığına etkileri üzerine araştırmalar yeni sayılabilir. 2023 yılında yapılan bir araştırma, 100 nanometrenin altındaki mikroplastiklerin insan vücuduna girdikten sonra hemen hemen tüm organlara ulaşabildiğini gösterdi. Yapılan başka araştırmalarda da mikroplastiklerin insan kanında, akciğerlerde, kalp dokusunda ve doğmamış bebeklerin plasentasında bulunduğu anlaşıldı. Örneğin Çin’de kalp ameliyatı olacak 15 hastanın kalp dokularından alınan örnekler incelendiğinde, dokularda boyu 20 ile 469 mikrometre arasında olan mikroplastikler bulundu. Bu mikroplastiklerin %77’sinin polietilen tereftalat (PET), %12’sinin köpük olarak bilinen poliüretan (PU) olduğu anlaşıldı.
2022 yılında yapılan bir araştırma ise mikroplastiklerin insan hücrelerinde alerjik reaksiyonlara sebep olduğu hatta hücre ölümüne neden olduğunu gösterdi. Bilim insanları, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkileriyle ilgili araştırmalarına devam ediyor.
Sözlük:
Biyodegredasyon: Organik maddenin bakteri ve mantar gibi mikroorganizmalar tarafından küçük parçalara ayrıştırılması işlemi.
Plasenta: Anneyle bebek arasındaki besin, oksijen ve diğer maddelerin alışverişini sağlayan yapı.
Kaynaklar:
- Danopoulos, E. ve ark., “A rapid review and meta-regression analyses of the toxicological impacts of microplastic exposure in human cells”, Journal of Hazardous Materials, Cilt 427, 2022.
- Yang, Y. ve ark., “Detection of Various Microplastics in Patients Undergoing Cardiac Surgery”, Environmental Science & Technology, Cilt 57, Sayı 30, s. 10911-10918, 2023.
- https://www.fao.org/3/cc2392en/cc2392en.pdf https://oceanservice.noaa.gov/facts/microplastics.html
- https://acikerisim.sakarya.edu.tr/bitstream/handle/20.500.12619/98853/T10102.pdf?sequence=1