Mitokondrinin Bilinmeyen Bir İşlevi Keşfedildi
Yakın zamanlarda yapılan araştırmalar, mitokondrilerin daha önceleri bilinmeyen yeni bir işlevini ortaya çıkardı.
Mitokondrilerin hücrelerin enerji santralleri olduğu biliniyordu. Yakın zamanlarda yapılan araştırmalar, mitokondrilerin daha önceleri bilinmeyen yeni bir işlevini ortaya çıkardı. Dr. Zheng Wu ve arkadaşlarının Nature Metabolism’de yayımladıkları sonuçlara göre, mitokondriler DNA’ya zarar veren etkenleri algılayarak çekirdekteki DNA’nın daha iyi korunmasını sağlıyor.
İnsan hücrelerindeki DNA’nın büyük çoğunluğu çekirdekte bulunur. Ayrıca mitokondrilerin de kendi DNA’ları vardır. Çekirdekteki DNA’nın aksine mitokondrilerdeki DNA ebeveynlerin her ikisinden değil sadece anneden gelir.
Geçmişte Prof. Dr. Gerald Shadel’in araştırma grubu tarafından yapılan bilimsel çalışmalar, hücrelerin hasarlı mitokondriyal DNA’lara sanki yabancı virüslermiş gibi tepki verdiğini göstermişti: Hasarlı DNA önce mitokondrinin dışına atılıyor, ardından hücrenin savunma sistemlerini güçlendiren bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkıyordu.
Aynı araştırma grubu, hasarlı DNA’nın mitokondriden atılmasından sonra meydana gelen süreçleri daha detaylı olarak incelemek için virüsler tarafından etkinleştirildiği bilinen bir grup gen üzerine odaklanmış. Sonuçlar bu genlerin belirli bir alt grubunun aktifleştiğini göstermiş. Daha da önemlisi, aynı genlerin kemoterapiye direnç geliştiren kanserli hücrelerde de etkin olduğunun bilinmesi.
Kanser tedavisi için kullanılan çeşitli kimyasal ilaçlar çekirdekteki DNA’ya hasar vererek kanserli hücreleri öldürmeye çalışır. Yapılan son çalışmada bu ilaçların aynı zamanda mitokondrideki DNA’ya da hasar verdiği bulunmuş. Mitokondrilerden dışarı atılan DNA’lar ise çekirdeklerdeki DNA’nın hasar görmesini engelleyen bir grup genin etkinleşmesine ve böylece kanserli hücrelerin ilaca karşı daha dirençli hâle gelmesine sebep oluyor.
Prof. Dr. Shadel elde edilen sonuçlardan kanser tedavisinde yararlanılabileceğini söylüyor. Eğer mitokondriyal DNA’nın hasar görmesi ya da hasarlı DNA’nın mitokondriden dışarı atılması engellenebilirse kanserli hücrelerin kemoterapiye karşı direnç geliştirmesinin önüne geçmek mümkün olabilir.