Neden Yaşlanıyoruz?
Yaşlanma her ne kadar evrenin tümünde gerçekleşen bir süreç olsa da “neden yaşlanıyoruz” sorusunun hâlâ cevaplanamamış olması hayli şaşırtıcı.
Pek çok bilim insanı yaşlanmanın hücrenin oluşumunda rol alan moleküllerde -örneğin protein, lipit, nükleik asitler (DNA ve RNA)- meydana gelen hasarların bir sonucu olduğunu düşünüyor.
Zarar gören moleküllerin sayısı arttıkça hücre fonksiyonları yavaşlar, doku ve organlar zarar görmeye başlar ve bu sorunlar organizmanın ölümüne yol açar. Moleküllerde meydana gelen hasarlar genetik ya da harici kaynaklı olabilir. Örneğin vücudun her noktasına yayılan kan damarları sayesinde bütün hücrelere ulaşabilen oksijenin, hücrenin ihtiyacı olan enerjinin üretilmesinde anahtar rolü vardır. Ancak hayli kararsız ve tepkimeye girmeye eğilimli maddelerin oluşmasına sebep olarak, biyolojik moleküllerin pek çoğunun yapısının bozulmasına da neden olabilir. DNA’nın kopyalanması sırasında meydana gelen hatalar ya da dış kaynaklı, örneğin güneş ışınlarından kaynaklanan DNA mutasyonları da önemli sağlık sorunlarına neden olmanın yanı sıra hücre yaşlanmasına katkıda bulunur.
Hücre bölünmesinin yavaşlamasının da yaşlanmayla ilişkili olduğu düşünülüyor. Kromozomların ucunda bulunan ve kromozomların birbirine yapışmasını önleyerek genetik bilginin korunmasını sağlayan telomerler (DNA dizilerinin bir bölümü) her hücre bölünmesi sırasında kısalır ve vücut hücrelerindeki telomerlerin boyu çok kısaldığında hücre daha fazla bölünemez. Örneğin bir kan hücresindeki telemorler başlangıçta 8000 baz çiftine sahipken yaşlandıkça bu sayı 1500’e kadar düşebilir.
Yorumlar
hakanpekcan Sa, 03/14/2023 - 21:10
"Dersler Cepte" uygulamasındaki "Faydalı Linkler" bölümünden geldim. Bu bilgiyi öğrendiğim için çok mutluyum, gerçekten de "Neden yaşlanıyoruz?" sorusunun cevaplanamamış olması bir epey şaşırtıcı.
aysenurokatan Per, 04/06/2023 - 11:57
In reply to "Dersler Cepte"… by hakanpekcan
🙌