logo
Menü
Giriş yap Üye ol
  • Anasayfa Anasayfa
Popüler Bilim

Popüler Bilim

Soru - Cevap

Soru - Cevap

Tasarla ve Yap

Tasarla ve Yap

Deneyler

Deneyler

Bilim Genç TV

Bilim Genç TV

Gökbilim

Gökbilim

Yeryüzü

Yeryüzü

Sesli Yayın

Sesli Yayın

Bilim Çizgi

Bilim Çizgi

Periyodik Tablo

Periyodik Tablo

Yeryüzü

Bunu Biliyor muydunuz?

Yarışmalar

Yarışmalar

  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

logo
Arama
Giriş yap
  • Popüler Bilim Popüler Bilim
  • Soru - Cevap Soru - Cevap
  • Tasarla ve Yap Tasarla ve Yap
  • Deneyler Deneyler
  • Bilim Genç TV Bilim Genç TV
  • Yarışmalar Yarışmalar
  • Gökbilim Gökbilim
  • Yeryüzü Yeryüzü
  • Sesli Yayın Sesli Yayın
  • Bilim Çizgi Bilim Çizgi
  • Bunu Biliyor muydunuz? Bunu Biliyor muydunuz?
  • Periyodik Tablo Periyodik Tablo
  • Popüler Bilim Bilim Genç' i Tanıyın
    • - Bilim Genç Hakkında
    • - Ekibimiz
    • - İçerik Kullanım Şartları
    • - İletişim
  • Bilim Genç TÜBİTAK’ın dijital ortamda ücretsiz popüler bilim yayınıdır.

Gün İçinde Daha Zinde Hissetmek İçin Neler Yapabiliriz?

Mikroskop Altında Nesneler Nasıl Görünür?

NASA, Ay Görevlerinde Kullanılacak Yeni Uzay Kıyafetini Tanıttı

Kot Pantolon: Kim, Ne Zaman İcat Etti?

Kalp Bulutsusu

Hava Kirliliği Her Yerde

Bor Karbür Nedir? Nerelerde Kullanılır?

Kendinizi Sürekli Aç mı Hissediyorsunuz? İşte Nedenleri…

Kimyasal Saat Yapalım


Yalnız Değiliz: Vücudumuzdaki Mikroorganizmalar

Melis Savaşan Söğüt
28/11/2018

Vücudumuzu mikroorganizma adı verilen gözle görülemeyecek kadar küçük trilyonlarca canlı ile paylaştığımızı biliyor muydunuz?

Yalnız Değiliz: Vücudumuzdaki Mikroorganizmalar

Vücudumuzu mikroorganizma adı verilen gözle görülemeyecek kadar küçük trilyonlarca canlı ile paylaştığımızı biliyor muydunuz?

Bakteriler, mantarlar, protistler, arkeler gibi farklı türlerden oluşan bu canlılara insan mikrobiyotası adı verilir. Genellikle bu canlıların hastalıklara neden olduğu düşünülür. Ancak vücudumuzdaki mikroorganizmaların bir kısmı sağlığımız için faydalıdır. Bazı mikroorganizmalar ise (patojen olarak isimlendirilir) normal şartlarda insanlara zararı olmasa da uygun koşullarda yaşadığı canlıyı hasta edebilir.

Doğduğumuz yere ve doğum şeklimize bağlı olarak farklı mikroorganizmalar vücudumuzda yaşayıp çoğalabilecekleri uygun bölgelere yerleşir. Doğum kanalından geçerek dünyaya gelen bebekler ilk besinlerini sindirmede yardımcı olan bakteri grupları ile burada karşılaşır. Sezaryen ile dünyaya gelen bebeklerde ise daha çok ciltte yaşayan mikroorganizmalar bulunur.

Doğumu takip eden üç yıl içinde çocukların karşılaştığı ortamlar, hastalıklar, yüksek ateş, antibiyotik kullanımı, beslenmedeki farklılıklar gibi sebeplere bağlı olarak mikrobiyotada hızlı değişimler olabilir. Üç yaşından itibaren mikrobiyotada belirgin değişimler ortaya çıkmaz ve mikrobiyota genel anlamda erişkin mikrobiyotasına benzer bir hal alır.

Vücudumuzda yaşayan mikroorganizma gruplarını etkileyebilecek birçok faktör (örneğin cinsiyet, beslenme, iklim, yaş, meslek, hijyen, genetik yapımızdaki farklılıklar) vardır. Hücrelerimizin vücudumuzdaki  mikroorganizmalarla kurduğu ilişkiler bu faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu nedenle her insanın mikrobiyatası birbirinden farklıdır. Bu durumu kişilerin parmak izlerinin farklı olmasına benzetebiliriz.

Yapılan araştırmalar antibiyotik kullanımının kontrolsüzce artması, faydalı bakterilerin kaybına neden olacak hijyen uygulamaları (örneğin antibakteriyel sabunlar ve diğer kişisel bakım ürünleri), işlenmiş gıdaların tüketiminin artması gibi sebeplerle bağırsaklardaki mikroorganizma grupları arasındaki dengenin bozulduğunu gösteriyor. Bu durum birçok hastalığa (otizm, kanser, depresyon, obezite, diyabet, astım/alerji gibi) yol açabiliyor.

Nutrition in Clinical Practice dergisinde yayımlanan araştırma, bağırsak mikrobiyotasındaki çeşitliliğin azalması ile diyabet ve obezite arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Araştırmada ayrıca bakteri çeşitliliğinin kilo alımı ve insülin direnci üzerindeki etkileri de incelendi. Bağırsak mikrobiyotasındaki bakteriler bağırsaklarda besinlerin sindirimi ve emiliminde rol oynadığından, sindirim sistemindeki bakterilerin tür ve sayısının doğrudan kilo alımı ile ilişkili olabileceğini gösteren araştırmalar da var. Örneğin yapılan bir araştırmada obez farelerden zayıf farelere bakteri transferi yapıldığında zayıf farelerin kilo aldıkları belirlenmiş.

Peki, bağırsaklarımızdaki faydalı bakterileri desteklemek için ne yapmalıyız?

Tükettiğimiz besinler bağırsak mikrobiyotasını etkiler. Ev yapımı turşu, kefir, boza, şıra ve yoğurt insan sağlığı için yararlı mikroorganizmalar içeren besinlerden (probiyotik besinler olarak isimlendirilirler) bazılarıdır.

Bağırsaklarımızdaki bakteriler enerji ihtiyaçlarını karbonhidratlardan karşılar. Bu nedenle sindirilmeyen ancak bağırsakta fermente olan besinler (prebiyotik besinler olarak isimlendirilirler) bağırsaklardaki bakterilerin çoğalmasını ve etkinliğini olumlu yönde etkiler. Bu besinlerden bazıları soğan, sarımsak, yer elması, muz, tam tahıl ürünleri ve kuru baklagillerdir.

Ayrıca sebze ağırlıklı beslenerek de bağırsak mikrobiyotamızı destekleyebiliriz. Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmeye önem vermeli, mümkün olduğunca beslenme düzenimizdeki çeşitliliği artırmalıyız. İşlenmiş ve paketli gıdaları olabildiğince az tüketmek vücudumuz için faydalı olan bakterileri desteklememize yardımcı olabilir.

Vücudumuzu paylaştığımız bu mikroorganizmaları destekleyerek sağlığımızı koruyabiliriz.

 

Kaynaklar:

  • Barlow, G. M., Yu, A. and Mathur, R., “Role of the Gut Microbiome in Obesity and Diabetes Mellitus”, Nutrition in Clinical Practice, Cilt 30, s. 787-797, 2015.
  • Turnbaugh P. J. ve ark., “An obesity-associated gut microbiome with increased capacity for energy harvest”, Nature, Cilt 444, Sayı 7122, s. 1027-1131, 2006.
  • Ellekilde M. ve ark., “Transfer of gut microbiota from lean and obese mice to antibiotic-treated mice”, Scientific Reports, Cilt 4, Sayı 5922, 2014.
  • Oriach, C. S. ve ark.,“Food for thought: The role of nutrition in the microbiota-gut–brain axis”, Clinical Nutrition Experimental, Cilt 6, s. 25-38, 2016.

 

Yazar Hakkında:
Melis Savaşan Söğüt
Gebze Teknik Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Araştırma Görevlisi

 

Konu
Mikroorganizmalar

paylaş

En Çok Okunan Makaleler

Ayın Matematik Sorusu - Mart 2023

Ayın Matematik Sorusu • 02-03-2023

Ayın Şifrebilim Sorusu - Mart 2023

Duyurular • 01-03-2023

Eski ve Yeni Uluslararası Birim Sistemi

Haberler • 30-01-2019

Otonom Araçlar Çevrelerini Nasıl “Görüyor”?

Haberler • 13-09-2022

Simyadan Kimyaya: Modern Kimyanın Doğuşu

2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı • 28-02-2019

Robot Balık SoFi

Haberler • 14-03-2019

Kuantum Bilgisayarlar ve Kübitler

Haberler • 25-03-2019

Okyanus Kirliliğinin Canlılara Etkisi

Haberler • 17-04-2019

DNA’dan Gene

Grafik Bilgi • 17-01-2020

Ayın Matematik Sorusu - Kasım 2022

Ayın Matematik Sorusu • 02-11-2022

Bilim Genç Logo
Tekrardan Hoşgeldiniz!

Bilim Genç’in kozmik derinliklerinde yolculuğa başlamak için giriş yapın.

Bir hesabınız yok mu? Üye olun

Sayfayı Paylaş
Twitter'da paylaş telegram'da paylaş Whatsapp'da paylaş facebook'da paylaş
Bağlantıyı kopyala
baylaş