Bilmediğini Bilmemek: Dunning-Kruger Etkisi
Bazı insanlar kişisel performanslarını değerlendirirken olduğundan farklı sonuçlara ulaşabilir. Peki, bu durumun sebebi nedir?
Elde ettiği başarıları sahip olduğu becerilere değil de şansa bağlayanlardan mısınız? Yoksa yeteneklerine çok güvenenlerden misiniz? Bazı insanlar kişisel performanslarını değerlendirirken olduğundan farklı sonuçlara ulaşabilir. Yani kendileriyle ilgili yanlış bir öz değerlendirmeye sahip olabilirler.
Bir konuda yeterli becerilere sahip olmayan bireylerin yeteneklerini olduğundan fazla görme eğilimi “Dunning-Kruger etkisi” olarak tanımlanıyor. Bu etki, ilk olarak 1999 yılında Cornell Üniversitesi araştırmacıları David Dunning ve Justin Kruger tarafından ortaya konuldu.
Dunning ve Kruger’ın yaptığı deneylerde katılımcılara mizah anlayışı, dil bilgisi ve mantık alanlarında dört test uygulandı. Ardından katılımcılardan kendi performanslarını tahmin etmeleri istendi. Sonuçta yapılan testlerde kötü performans gösteren katılımcıların, kendi performanslarını ortalamanın üzerinde görme olasılıklarının daha yüksek olduğu belirlendi. Araştırmacılar bu durumun, bireylerin kendi düşünceleri hakkında düşünme yeteneğindeki (Üstbiliş olarak tanımlanır.) bir eksiklikten kaynaklandığını söylüyor. Ayrıca bu kişilerin hem kendi yetersizliklerinin hem de yetersiz olduklarının farkında olmamalarının sıkıntısını yaşadığını belirtiyorlar.
Elektroensefalografi (EEG) yönteminde beyindeki elektrik sinyalleri kaydedilir.
Bilim insanları, 2020 yılında yapılan bir çalışmada Dunning-Kruger etkisinin varlığını beyindeki elektrik sinyallerinin kaydedildiği elektroensefalografi (EEG) yöntemini kullanarak ortaya koymaya çalıştı. Deneyde katılımcılardan gerçekleştirdikleri görevler sonunda, diğer katılımcılara göre kendi performanslarını değerlendirmeleri istendi. Katılımcılar, görevdeki başarılarına göre sıralandı. Sonuçta en alt %25’lik dilimdeki katılımcılar kendi yüzdelik dilimlerini gerçek değerden daha yüksek, daha başarılı olan %75’lik dilimdeki katılımcılar ise yüzdelik dilimlerini olduğundan daha düşük tahmin etti. Bu iki farklı seviyedeki bireylerin tepki sürelerinin de ölçüldüğü deneyde, alt yüzdelik dilimdekilerin daha hızlı, üst yüzdelik dilimdekilerinse daha yavaş tepki verdiği anlaşıldı. Sonuçlar ayrıca performanslarını olduğundan daha yüksek ve düşük gören katılımcıların değerlendirme sırasında, beyinlerinde farklı bilişsel süreçler meydana geldiğini gösteriyor. Örneğin performanslarının gerçektekinden daha düşük olduğunu düşünenler değerlendirmelerini yaptıkları sırada hatırlama becerilerini kullanırken, performanslarının gerçektekinden daha iyi olduğunu düşünenler sorulan bilgiye aşina olup olmadıklarına güveniyor. Bir kişiyi gördüğünüzde yüzünü anımsamanız ancak o yüzün kime ait olduğunu hatırlayamamanız aşina olma durumuna, o kişinin kim olduğu ve onu nereden tanıdığınız bilgisine sahip olmanız ise hatırlama durumuna örnek olarak verilebilir.
Dunning-Kruger etkisi ile ilgili son çalışmalardan biri de COVID-19 salgını bağlamında yapıldı. Bu çalışmada, 2.487 katılımcıya COVID-19 hakkında dokuz soru soruldu ve eş zamanlı olarak verdikleri cevaplarla ilgili kendilerini değerlendirmeleri istendi. Sonuçta testte yüksek oranda yanlış cevap verenlerin eğitim düzeylerinin diğer katılımcılara göre düşük olduğu ve bilgi kaynağı olarak medyayı ve sosyal ağları kullanma olasılıklarının daha yüksek olduğu anlaşıldı. Bu kişilerde öz değerlendirme ve gerçek bilgi düzeyinin bağlantılı olmadığı belirlendi.
Peki, kendinizi nasıl daha gerçekçi bir şekilde değerlendirebilirsiniz?
Bir konu hakkında fazla bilgisi olmayan insanlar, kendi hatalarını veya yetersizliklerini tespit edecek bilgi veya becerilere sahip olamaz. Bu nedenle, nerede yanlış yaptıklarını göremez ve sahip oldukları becerileri abartabilirler.
Örneğin arkadaşınızla yeni bir dil öğrenmeye karar verdiğinizi varsayın. Birkaç gün içinde sınırlı sayıda cümle kurabildiniz. Ancak bunu herkesin yapabileceğini farz ettiğiniz için bu gelişmeyi yetersiz bulabilirsiniz. Gruptaki arkadaşlarınızdan biri de aynı süre içerisinde birkaç kelime öğrense de cümle kurmada ve telaffuzda başarısız oldu. Bu arkadaşınız grupta en az öğrenen kişi olsa dahi, bilgi eksikliği kendi hatalarını fark etmesini engelleyebilir. Özellikle gruptaki diğer kişiler ile karşılaştırma yapma fırsatı yoksa bu durum göreceli olarak yeteneğini abartmasına yol açabilir.
Dunning-Kruger etkisi genellikle onu tecrübe edenler tarafından fark edilmez. Bu nedenle David Dunning ve Justin Kruger, bu etkiyi ilk defa tanımladıklarında makalelerinin başlığını bu durumu vurgulayacak şekilde seçmişlerdi: “Yetersizler ve Bunun Farkında Değiller”.
Peki, Dunning-Kruger etkisinin üstesinden gelmek için neler yapabilirsiniz?
Dunning ve Kruger, sonuçlarını 1999’da yayımladıkları çalışmalarında, katılımcıların bir konudaki bilgileri arttıkça üstbiliş becerilerinin de geliştiğini belirledi. Yani bir konudaki bilgileriniz arttıkça o konuda neleri bilmediğinizi de bilirsiniz. Böylece o konuda gerçekten daha yetenekli veya daha bilgili olan insanlardan bilmediğiniz ayrıntıları öğrenme fırsatı elde edersiniz.
Kaynaklar:
- Kruger, J., Dunning, D., “Unskilled and unaware of it: how difficulties in recognizing one’s own incompetence lead to inflated self-assessments.”, Journal of Personality and Social Psychology, Cilt 77, Sayı 6, s. 1121-1134, 1999.
- Muller, A., Sirianni, L. A., Addante, R.J., “Neural correlates of the Dunning-Kruger effect.”, European Journal of Neuroscience, Cilt 53, sayı 2, s. 460-484, 2020
- Claessens, A. ve ark., “Self-Illusion and Medical Expertise in the Era of COVID-19.”, Open Forum Infectious Diseases, Cilt 8, Sayı 4, Makale no:ofab058, 2021.
Yazar Hakkında: