Bir Doğasever Gözüyle Su Altının Fotoğrafını Çekmek
Doğa fotoğrafçılığı son yıllarda doğaseverlerin yoğun ilgisini çekiyor. Fotoğraf teknolojileri ve dijital teknolojilerdeki ilerlemeler sayesinde çektiğimiz fotoğrafları geçmiştekinden daha kolay paylaşabiliyoruz. Bu sayede doğa fotoğrafları çok daha geniş kitlelere ulaşabiliyor ve çok daha fazla ilgi çekiyor.
Fotoğraf: Prof. Dr. Alp Can
Yeryüzü denildiğinde aklımıza çoğunlukla kara parçaları ve karasal yaşam gelir. Oysa Dünya’nın %78’i suyla kaplıdır. Dünya üzerindeki suyun toplam hacmi yaklaşık 1,4 milyar kilometreküp iken karasal yaşam alanları yaklaşık 150 milyon kilometrekaredir. Dolayısıyla sucul (deniz ve tatlı su) ekosistem karasal ekosistemden çok daha büyük. Bugüne kadar kayıtlara geçmiş sucul canlı türü sayısı yaklaşık 500.000. Okyanusların derinlerinde henüz keşfedilmeyen bölgelerin varlığını da dikkate alırsak her geçen gün yeni türlerin ortaya çıkarılmasına tanık olabiliriz.
Doğa fotoğrafçılığı son yıllarda doğaseverlerin yoğun ilgisini çekiyor. Fotoğraf teknolojileri ve dijital teknolojilerdeki ilerlemeler sayesinde çektiğimiz fotoğrafları geçmiştekinden daha kolay paylaşabiliyoruz. Bu sayede doğa fotoğrafları çok daha geniş kitlelere ulaşabiliyor ve çok daha fazla ilgi çekiyor.
Su altı fotoğrafçılığı son yıllarda birçok insanın uğraştığı fotoğrafçılık dallarından birisi. Turizmin gelişmesinin bu duruma önemli katkısı var. 20-30 yıl önce ulaşması çok zor ve maliyetli olan bölgelere gitmek artık çok daha kolay ve ucuz. Konaklama ve ulaşım imkânlarının artması sayesinde neredeyse dünyanın her noktası ulaşılabilir hale geldi. Günümüzde amatör bir doğaseverin bile Kuzey Kutbu’na veya Güney Kutbu’na gitmesi artık bir hayal değil.
Su Altında Fotoğraf Çekmek İçin Nelere İhtiyaç Duyulur?
Su altı fotoğrafı çekebilmek için öncelikle suyu sevmek ve ona alışık olmak gerekiyor. Örneğin deniz kenarında yaşayan topluluklarda suyla bebeklik döneminde tanışıldığını ve suyun yaşamın bir parçası haline geldiğini görebiliriz.
Su altı fotoğrafı çekebilmek için suyun altında uzun süre kalmak gerekir. Su altında nefes almak içinse çeşitli ekipmanlara ihtiyaç duyarız. Bu dalış türü, aletli dalış (scuba) olarak isimlendirilir. Aletli dalış yapabilmek için dalıcı ehliyetine (dalış brövesi) sahip olmak gerekiyor. Dalıcı ehliyeti aldıktan sonra farklı coğrafyalarda ve koşullarda dalış yaparak dalış deneyimi artırılmalı ve deneyim kazanıldıktan sonra su altı fotoğrafçılığına başlanmalıdır.
Bir dalış gezisinden önce kullanacağımız fotoğraf ekipmanlarını kontrol etmeliyiz. Su altında ve karada kullanılabilen bir fotoğraf makinesi (amfibik kamera olarak isimlendirilir) ve basit flaş kullanacaksak su geçirmezliği sağlayan contaları, pilleri, hafıza kartlarını, bağlantı aparatlarını ve kabloları gözden geçirmeliyiz.
Daha gelişmiş bir fotoğraf makinesi (örneğin lensi değiştirilebilen SLR fotoğraf makineleri) kullanacaksak yukarıdakilere ek olarak ihtiyaç duyduğumuz farklı ekipmanların da kontrol edilmesi gerekir. Fotoğraf ekipmanlarının yanı sıra bir arıza durumunda basit sorunları çözebilmek için küçük bir alet çantası bulundurulması faydalı olacaktır.
Su altında fotoğraf çekmek istiyorsanız öncelikle dalış sırasında güvenliğinizi sağlamalısınız. Böylece fotoğrafını çekeceğiniz konuya odaklanabilirsiniz. Ayrıca fotoğraf çekmeden önce canlıları gözlemlemelisiniz. Ancak bazen gözlem yapmaya zaman bulamayabilirsiniz. Böyle bir durumda fotoğrafını çekeceğiniz canlının davranışları hakkında önceden bilgi sahibi olursanız daha hızlı davranarak fotoğrafını çekebilirsiniz.
Su altında fotoğraf çekerken kullanılan objektifin özelliğine göre (örneğin geniş açı, standart açı, makro objektifler) seçilecek fotoğraf açısına, ışık şiddetine ve açısına (özellikle güneşin konumuna), arka planın rengine, çevredeki diğer ögelerin (örneğin dalgıç, tekne, başka bir canlı) fotoğrafın içine nasıl yerleştirileceğine dikkat etmek gerekir.
Dalıştan Sonra
Fotoğrafların nasıl kaydedileceği, depolanacağı ve işleneceği fotoğrafı çeken kişinin tercihine bağlıdır. Önemli olan fotoğraf kaybetmemek ve çok sayıda fotoğraf arasından en iyilerini seçebilmektir. Örneğin on günlük bir dalış gezisinde 20-25 kez dalış yapılabilir ve bu süreçte binlerce fotoğraf çekilebilir.
Su altı ortamı elektronik cihazların bozulmasına neden olabilir. Bu nedenle çektiğiniz fotoğrafları hızlı bir şekilde bilgisayara aktarmalısınız.
Gelişmiş bir fotoğraf makinesi kullanıyorsanız, çektiğiniz fotoğrafları bilgisayarda çeşitli özelliklerini değiştirebileceğiniz (bu süreç fotoğrafın işlenmesi olarak isimlendirilir) ham formatta kaydedebilirsiniz. Fotoğrafların işlenmesi için farklı bilgisayar programları kullanabilirsiniz. Fotoğraf işleme sürecinde ışık, kompozisyon ve konunun ilgi çekiciliği gibi fotoğrafın temel ögelerini göz önüne alarak müdahale etmek önemlidir.