Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
2000 yılında yeni binyıla girmenin heyecanı ile Birleşmiş Milletler'in (BM) kalkınmanın tüm dünyaya yayılması amacıyla ortaya koyduğu Binyıl Kalkınma Hedefleri'ni tüm dünya devletleri kabul etti.
Bu hedefler 2015 yılına kadar özellikle az gelişmiş ülkelerin öncelikle eğitim ve sağlık sorunlarını çözmeyi öneriyordu. Ancak bu hedefler belirlenirken özellikle amaçlanan ülkelerin fikrinin alınmaması ve yaptırımların olmaması Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin başarılı olmasını engelledi.
Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin yeterince başarılı olmaması üzerine bunun nedenlerini inceleyen BM, benzer hataları yapmamak adına 2015-2030 dönemi için Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ni 25-27 Eylül 2015 tarihleri arasındaki toplantısında kabul etti. Bu hedeflerin çoğu bizleri etkileyeceğinden ve devletimiz de bu hedeflere ulaşmak için çaba sarf edeceğinden öncelikle gençlerin bu hedefleri bilmesi gerekiyor.
Büyük hali için resme tıklayın.
Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için BM, 169 amaç ve bu amaçlardaki başarıyı ölçmek için de 304 kriter belirliyor. Örneğin herkesin ulaşabileceği kaliteli eğitimi garanti altına almak ve hayat boyu eğitimi desteklemek hedefi için öngörülen amaçlardan ilki 5 yaşın altındaki tüm çocukların gelişme potansiyellerine ulaşması için erken çocukluk gelişme programları ve politikalarının uygulanmasıdır. Bu amacın ne seviyede yerine getirildiğini belirlemek için de iki ölçek var:
- Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) ve Dünya Bankası tarafından ölçülen, en az bir yıl kaliteli okul öncesi eğitim programına devam eden çocukların oranı
- UNICEF tarafından ölçülen Erken Çocuk Gelişme İndisi (ECDI)
Benzer şekilde tüm hedeflerin amaçları ve bu amaçların başarısını değerlendirmek için kullanılan ölçekler var. Tüm dünya ülkeleri bu hedeflere ulaşmaya çalışacaklarını kabul ettikleri için bizlere düşen görev bu ölçekleri takip ederek devletlerin başarısını belirlemektir.
Unutmamamız gereken iki önemli nokta var: Sürdürülebilir kalkınma dilimizde özellikle son yıllarda sıkça kullanılan ve aklımıza hep ekonomiyi getiren bir terim. Aslında İngilizceden tam olarak tercüme edersek bu terim sürdürülebilir gelişme anlamına geliyor. Yani ekonomik büyüme olmaksızın da gelişmek mümkün; örneğin eğitimi iyileştirip geleceğe yatırım yaparak. İkinci noktayı da akıldan çıkarmamalıyız! Hepimiz dünyada yaşıyoruz ve dünyanın bize sağlayabileceklerinin bir sınırı var. Eğer bugün yerine koyabileceğimizden fazlasını harcarsak bizden sonra yaşayanların kullanması için daha az kaynak bırakacağımızı unutmamalıyız. Dolayısıyla kaynakları sürdürülebilir olarak kullanmak geleceğe olan borcumuzdur.