Dinozorlara Ne Oldu?
Dinozorlar tarih sahnesine yaklaşık 230 milyon yıl önce çıktı ve 66 milyon yıl önce de yok oldular. Peki, bunu nasıl bu kadar iyi bilebiliyoruz?
Dinozorları hepiniz biliyorsunuz; neredeyse bir bina kadar kocaman ve sivri dişleri olan, o dev yaratıklar... Doğal olarak, bu yaratıkları filmlerde gördüğümüzde hiçbir şeyin onları öldüremeyeceğini düşünürüz. Ancak geçmiş zaman içerisinde dinozorların hepsi öldü ve yok olmaları da öyle milyonlarca yıl sürmedi.
Dinozorlar tarih sahnesine yaklaşık 230 milyon yıl önce çıktı ve 66 milyon yıl önce de yok oldular. Peki, bunu nasıl bu kadar iyi bilebiliyoruz? Kısaca şöyle açıklayabiliriz: Çevremizdeki kayaların oluşma yollarından biri atmosferdeki toz ve kum taneciklerinin üst üste yığılması ve uzun seneler sonunda sıkışarak taşlaşmasıdır. Böyle bir durumda en alttaki kaya en eski, en üstteki kaya ise en genç kaya olarak adlandırılır. Bu toz ve kum tanecikleri içlerinde az da olsa radyoaktif elementler barındırır. Bu radyoaktif elementlerin analiz edilmesiyle her kaya katmanının kaç yaşında olduğunu kestirebiliriz. Herhangi bir katmanın içinde bir kemik veya bir deniz kabuğu bulursak, o canlının katmanın oluştuğu zamanda ölmüş olduğunu kabul ederiz. Bu da bize kaya katmanının yaşından yola çıkarak dinozorların ya da başka canlıların ne zaman öldüğünü belirleme imkânı verir.
Bu bilgiyi kullanarak dinozorların 230 milyon yıldan daha öncesinde yaşamadıklarını, 66 milyon yıl önce de birdenbire ortadan kaybolduklarını söyleyebiliriz. Ancak her ne kadar birdenbire desek de ölçümlerimiz bize o kadar da net bir cevap veremiyor. Bunun ana nedeni toz ve kumların birikmesi ile kayaların oluşmasının çok uzun sürmesi. Yani dinozorlar birkaç yıl içinde de ölmüş olabilir birkaç bin yıl içinde de. Ama milyonlarca yılla kıyaslandığında bunun çok kısa sürmüş olduğunu söyleyebiliriz.
Sebebine gelince... Nobel ödüllü fizikçi Luis Alvarez, 1980 yılında, tam 66 milyon yıl öncesine işaret eden kaya katmanında diğer katmanlarda bulunmayan bir element buldu: iridyum. İridyum, Dünya’nın yüzeyinde az, ama göktaşlarında bol miktarda bulunan bir elementtir. 66 milyon yıl önceye ait olan tabakadaki iridyum miktarı diğer tüm tabakalara oranla 1000 kat daha fazlaydı. Ayrıca bu iridyumlu tabaka dünyanın her tarafında vardı. Sadece kalınlığı bulunduğu bölgeye göre değişiyordu; bazı yerde az bazı yerde ise hayli fazlaydı. Bu tabakanın kalınlığının hangi bölgede arttığını araştıran bilim insanları, Meksika'nın Chicxulub kenti yakınlarında en fazla kalınlığı ve dolayısıyla da bir göktaşının 66 milyon yıl önce oluşturduğu krateri buldular. Bu göktaşı 180 km çapında bir çukur açmakla kalmamış, bol miktarda tozu da atmosfere saçmıştı.
Göktaşının saçtığı tozlar güneş ışınlarının Dünya’ya ulaşmasını zorlaştırarak dev otçul dinozorların beslendiği dev ağaçların ölmesine neden oldu. Otçul dinozorları avlayarak beslenen etçil dinozorlar da zaman içinde av bulamadıkları için öldüler. Dev ağaçlar ve dev dinozorlar yeterince güçlü olsalardı bir göktaşının çarpması onları yok edemeyebilirdi. Ancak 130 milyon yıldır dünyanın her tarafına yayılmış olan dinozorlar, hâlihazırda doğanın onları besleyebileceğinden daha irileşmiş ve çoğalmışlardı. Bunun üzerine bir de göktaşı çarpınca yiyecek bulmaları iyiden iyiye güçleşti ve çok uzun sayılmayacak bir sürede yok oldular.
Buradan önemli bir ders çıkarmamız gerekiyor. Dinozorlar dünyaya yaklaşık 165 milyon sene hâkim oldular ve doğanın limitlerini zorlayacak kadar çoğaldıklarında 10 km çapında bir göktaşının Dünya’ya çarpması onların soyunu tüketti. Ya sıra şimdi de doğanın tüm limitlerini zorlayan insanlardaysa?