Edirne ve Çanakkale’de 8 Milyon Yıl Önce Filler Yaşamış

Türkiye fosil açısından hayli zengin bir ülke. Yakın zamanlarda Edirne ve Çanakkale’de yapılan paleontolojik çalışmalar sonucunda hortumlu memelilere ait fosiller bulundu. Fosiller 8-9 milyon yıl öncesine tarihlendiriliyor.

Fosilleri inceleyen bilim dalına paleontoloji denir.

Çanakkale’de bulunan fosil, Mastodon cinsi fillere ait azı dişlerinden oluşuyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Ege Üniversitesinden araştırmacıların yaptığı incelemeler sonucunda dişlerin biri yetişkin, diğeri yavru olmak üzere iki file ait olduğu tespit edildi.

Çanakkale’de bulunan Mastodon cinsi fillere ait azı dişi fosil örneği. 

Edirne’nin Büyükdöllük köyündeki kum ocağında ise yine hortumlu memeliler takımında yer alan Choerolophodon cinsi bir file ait savunma dişi ile kırık azı dişinden oluşan bir fosil bulundu. Trakya Üniversitesi ve Ege Üniversitesinden araştırmacıların yaptığı incelemelerin ardından fosiller Troya Müzesine ve Ankara’daki Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesine teslim edildi. Fosiller buradaki incelemeleri de tamamlandıktan sonra sergilenecek.

Edirne’nin Büyükdöllük köyündeki bulunan Choerolophodon cinsi bir file ait savunma dişi fosil örneği. 

Çanakkale’de bulunan Mastodon cinsine ait fillerin Avrupa’da günümüzden 9 ila 10 milyon yıl önce Geç Miyosen Devresi’nde, Edirne’de bulunan Choerolophodon cinsine ait hortumlu memelilerin ise Avrasya ve Afrika’da Orta-Geç Miyosen Devresi’nde yaşadığı biliniyor.

Mastodon cinsinin nehir ve göller ile çevrelenen ormanlık alanlarda yaşadığı düşünülüyor.  Choerolophodon cinsi ise otsu bitkilerle besleniyor ve kurak bölgeleri kendine yaşam alanı olarak seçiyor. Farklı zamanlarda Anadolu’da yaşayan bu canlıların fosilleri üzerinde araştırma yapan bilim insanlarına göre bu canlıların yaşadığı dönemde Çanakkale’de çok sayıda ormanlık alan, Edirne’de ise daha açık araziler bulunuyordu.   

Fosiller Nasıl Oluşur?

Dünya’nın geçmişi hakkında bize bilgi sağlayan fosilleşme, bitki ve hayvan gibi canlıların öldükten sonra üzerlerinin kum ve kil ile hızlı bir şekilde örtülmesiyle başlıyor. Kum ve kile gömülen bu canlıların yumuşak dokuları hızla çürüyor ve geriye kemik ve kabuk gibi sert kısımları kalıyor. Bu kalıntılara ortamdaki minerallerin yerleşmesi, fosillerin milyonlarca yıl bozulmadan günümüze kadar korunmasını sağlıyor.