En İyi Olabilmek İçin Yetenek mi Yoksa Çalışmak mı Daha Önemli?
Dünya çapında konserler veren bir keman virtüözü, dünya şampiyonu bir satranç ustası veya uluslararası turnuvalarda şampiyonluk kazanan bir tenisçi olmak ister miydiniz?
Önceleri bir alanda uzmanlaşmak için o konuda doğuştan yetenekli olmak gerektiği düşünülürdü. Daha sonraları yeteneğin beceri düzeyini açıklamada yeterli olmadığı, uzmanlık için o konudaki deneyimin de çok önemli olduğu fikri ortaya çıktı.
Chicago Üniversitesinden Prof. Dr. Benjamin Bloom ve ekibi de 1985 yılında yaptıkları çalışmada bir konuda uzman olan kişilerin doğuştan yetenekleri mi yoksa deneyimleri sayesinde mi bu seviyeye geldiklerini belirlemeye çalıştı. Çalışmada, aralarında piyanistlerin, tenis şampiyonlarının, olimpiyatlarda yarışan yüzücülerin, matematikçilerin ve sinir bilimcilerin olduğu dünya çapında başarı kazanmış 120 kişi ile görüşmeler yapıldı. Çalışmanın başında bu kişilerin doğuştan yetenekli oldukları varsayılmıştı. Sonuçlar bu kişilerin çevreleri (örneğin ebeveynleri, öğretmenleri) tarafından, şu anda uzman oldukları alanlara karşı teşvik edildiklerini ve bu yönde destek gördüklerini gösteriyor.
Peki, bu durumda bir kişinin öğrenme fırsatlarına sahip olması, etkili çalışması ve çevresinden yeterli düzeyde destek alması bir alanda uzman olması için yeterli mi?
Polgár ailesi bunun mümkün olduğunun güzel bir örneği. Satranç öğretmeni olan László Polgár, satranç gibi stratejik düşünme becerisi gerektiren bir alanda kadınların başarılı olamayacağı algısını yıkmak istiyordu. Polgár üç kızına da küçük yaşlarından itibaren satranç öğretti ve uzun yıllar boyunca pratik yapmaları konusunda onlara destek oldu. Zsuzsa, Sofia ve Judit Polgár katıldıkları turnuvalarda çok başarılı olarak dünyadaki en iyi satranç oyuncuları arasında yer aldılar. Judit Polgár, 1991’de, 15 yaşındayken büyük usta (grandmaster) unvanını kazanan en genç kişi olmuştu.
Malcolm Gladwell, Outliers adlı kitabında bir alanda uzman olmak için gereken çalışma süresinin 10.000 saat olduğunu öne sürüyor. Ancak bu süre uzmanlık alanına göre değişkenlik gösterebiliyor. Ayrıca deneyimin niceliği değil, niteliği de hayli önemli. Örneğin gitar çalmayı öğrenen birinin yıllarca aynı şarkı üzerinde çalışması kendisini gitar çalma konusunda uzman yapmayacaktır.
Araştırmacılar uzmanlık kazanmada uzun yıllar boyunca amaca yönelik planlı alıştırma yapmanın gerekli olduğunu söylüyor. Bu, uzmanlık alanına yönelik becerileri geliştirmeyi sağlayan egzersizleri (örneğin piyano çalabilmek için birtakım parmak egzersizleri) kapsıyor.
Yapılan alıştırmalar bilişsel düzeydeki gelişmelerin de performans gelişimini desteklediğini gösteriyor. Beynin esnek yapısı sayesinde deneyimle birlikte ilgili beyin bölgelerinin etkinliği artıyor. Örneğin Londra’daki taksi sürücülerinin beynindeki hipokampus bölgesinde normal bireylere göre dikkat çekici bir hacim artışı olduğu biliniyor. Alıştırma yapmak aynı zamanda uzmanlık alanına göre motor becerilerin de gelişmesini sağlıyor. Planlı alıştırmaların, performanstaki gelişmeye bağlı olarak, kademeli şekilde düzenlenmesi ve sürdürülmesi de bu gelişimi desteklemede hayli önemli.
Bazı araştırmacılar müzik alanında tonları ayırt edebilmek için müzik kulağı olarak isimlendirilen yeteneğe sahip olmanın önemli olduğunu, bu nedenle alıştırma yapmanın ikinci planda yer aldığını düşünüyor. Çocuklarla yapılan bir araştırmadaysa yeterli müzik eğitimi ile bu becerilerin geliştirilebildiği gösterildi.
Ancak yaklaşık aynı süreler boyunca alıştırma yapan kişiler aynı beceri düzeyine erişemeyebiliyor. Bu durum ise yaş ve genetik faktörler ile açıklanıyor. Araştırmalar aynı süreler boyunca alıştırma yapılmış olsa da, daha erken yaşta çalışmaya başlayanların alanlarında daha iyi beceri sergilediğini gösteriyor. Beynin esnek yapısının erken yaşlarda şekillenmeye çok daha müsait olması bu durumun nedeni olabilir. Psikolog Miriam Mosing ise İsveç’te on binden fazla ikizle yaptığı müzik becerisi ölçümlerinde, alıştırma süresindeki farklılıkların genetik faktörlere dayandığını ortaya koydu.
Siz de ilgi duyduğunuz bir alanda en iyiler arasında yer almak istiyorsanız, erken yaşlarda çalışmaya başlamayı ve planlı şekilde alıştırma yapmayı unutmayın.
Kaynaklar:
- Sosniak, L. A., “Retrospective interviews in the study of expertise and expert performance.”, The Cambridge handbook of expertise and expert performance, Ed.: K. A. Ericsson ve ark., Cambridge University, s. 287-301, 2006.
- Ericsson, K. A., Prietula, M. J. ve Cokely, E. T., “The making of an expert”, Harvard Business Review, Cilt 85, Sayı 7/8, s.114-121, 2007.
- Ullen, F. ve ark., “Rethinking expertise: A multifactorial gene–environment interaction model of expert performance”, Psychological Bulletin, Cilt 142, Sayı 4, s. 427-446, 2016.