Gen Düzenleme Yöntemiyle Kanser Tedavisi
Bir grup araştırmacı, CRISPR/Cas9 gen düzenleme yöntemini kullanarak fareler üzerinde yaptıkları deneylerde kanser tedavisinde başarılı sonuçlar elde etti.
Nobel Kimya Ödülü’nü, CRISPR/Cas9 gen düzenleme yöntemini geliştirmeleri sebebiyle bu yıl Emanuelle Charpentier ve Jennifer Doudna kazanmıştı. CRISPR/Cas9 yöntemini kullanarak herhangi bir DNA dizisini kesip ikiye bölmek, onarmak ya da başka bir diziyle değiştirmek mümkündür.
CRISPR/Cas9 gen düzenleme yönteminin potansiyel uygulama alanlarından biri de genlere müdahale edilerek çeşitli hastalıkların tedavi edilmesidir. Bu amaca ulaşılması için aşılması gereken en büyük zorluklardan biri, ilaçların canlı dokulardaki hücrelerin içine nasıl aktarılacağıdır. Tel Aviv Üniversitesinde çalışan bir grup araştırmacı yakın zamanlarda bu amaçla kullanılabilecek bir yöntem geliştirdi. Dr. Daniel Rosenblum ve arkadaşlarının geliştirdiği, yağ nanoparçacıklarının kullanıldığı yöntem ile fareler üzerinde yapılan ilk deneyler olumlu sonuçlar verdi.
Araştırmacılar CRISPR/LNPs adını verdikleri yöntemi iki kanser türünü tedavi etmek için kullanmışlar: gliyoblastom ve yumurtalık kanseri. Gliyoblastom, beyin kanserlerinin en ölümcül türlerinden biridir. Hastaların büyük çoğunluğu teşhisin konulmasından sonra 15 ay içinde hayatlarını kaybeder. Teşhisten sonra 5 yıl daha yaşayabilenlerin oranı ise %3 civarındadır. Yumurtalık kanseri ise kadınlarda görülen yaygın ölüm sebeplerinden biridir. Hastalığın tedavisini zorlaştıran en önemli etkenlerden biri, çok hızlı ilerlemesidir. Yumurtalık kanseri teşhisi konulan kadınların büyük çoğunluğunda hastalık zaten ileri bir aşamaya geçmiş ve kanserli hücreler vücuda yayılmış (hastalık metastaz yapmış) olur.
Araştırmacıların Science Advances’ta yayımladıkları sonuçlara göre, CRISPR/LNPs yöntemi ile tedavi edilen gliyoblastomlu farelerin beklenen yaşam süresinin iki katına çıktığı, hastalığı atlatma oranınınsa %30 arttığı görülmüş. Söz konusu metastazlı yumurtalık kanseri olduğundaysa hayatta kalma oranındaki artış %80'e çıkıyor.
Araştırma ekibinin lideri Prof. Dr .Dan Peer, elde ettikleri sonuçların CRISPR/LNPs yönteminin kanser tedavisinde başarılı bir biçimde kullanılabileceğini gösterdiğini söylüyor. Üstelik bu yöntemin, kemoterapi ve diğer yöntemlerin aksine, hiçbir yan etkisinin olmadığı da belirtiliyor. Gelecekte sadece çeşitli kanser türlerinin değil genetik hastalıkların ve bulaşıcı hastalıkların tedavisinde de bu yöntemden yararlanılabilir.