Kutup Ayılarının Evlerine Ne Oluyor?
Kuzey Kutbu’nda yaşanacak büyük bir miktarda erime, sıcaklık dengelerini bozacak; iklimleri ve tarım alanlarını, kısaca yaşamımızı derinden etkileyecektir.
Kutuplar Dünyamızın en kuzeyinde ve en güneyinde yer alan bölgelerdir. Güney Kutbu, isminden de anlaşılacağı gibi, Güney Yarımküre'nin en güneyinde bulunur. Buzlarla kaplı bir kara parçası olan bu bölge Antarktika olarak da bilinir ve Antarktika, üzerinde hiçbir ülke bulunmayan tek kıtadır. Kuzey Yarımküre'nin en kuzeyinde ise Kuzey Kutbu bulunur. Kuzey Buz Denizi’nin ortasında yer alan bu bölgede hiçbir kara parçası yoktur. Kuzey Kutbu karalarla çevrili bir buz denizi, Güney Kutbu ise denizlerle çevrili ve buzlarla örtülü bir kara parçasıdır.
Kutuplar buzullarla kaplıdır. Erimeyen kar ve buz kütlesi olan buzullar yıllar boyunca biriken karlardan oluşur. Sadece kutup bölgeleri değil yüksek dağların tepeleri de buzullarla kaplıdır. Dünya üzerinde buzul oluşabilecek bölgenin deniz seviyesinden yüksekliği, kutuplara yaklaştıkça azalır. Örneğin 0° enleminde yer alan Ekvator yakınlarında buzullara rastlamak için yaklaşık 4500 m yüksekliğe çıkmak gerekirken, ülkemizdeki Kaçkar Dağı’nda 3900 m'ye, daha kuzeyde yer alan Norveç'te ise 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutuplarda ise buzullar deniz seviyesindedir.
Kalın bir buz kütlesinden oluşan Kuzey Buz Denizi'ndeki buzullar büyük bir hızla eriyor. Öyle ki bu buzullar tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Buzullardaki erimeler şüphesiz ki oradaki canlıları doğrudan etkiliyor. Örneğin kutup ayıları ince buzullar üzerinde avlanırken çok zorlanıyor. Maalesef bu, sadece kutup ayılarını veya fokları ilgilendiren tehlikeli bir durum değil, bütün dünyayı etkileyen tarafları da var. Biraz da bunlardan bahsedelim. Denizlerde oluşan buz tabakaları parlak bir yüzeye sahip oldukları için güneş ışınlarının büyük bir kısmını uzaya geri yansıtır ve böylece gezegenimizin serin kalmasını sağlarlar. Bu sebeple Kuzey Kutbu’nda yaşanacak büyük bir miktarda erime, sıcaklık dengelerini bozacak; iklimleri ve tarım alanlarını, kısaca yaşamımızı derinden etkileyecektir.
Kuzey Kutbu’ndaki erimenin bir diğer somut etkisi de metan gazı salımı olacak. Kutuplardaki buzulların erimesiyle kıyı açıklarındaki donmuş topraklar ısınacak ve metan gazı yaymaya başlayacaklar. Kuzey Kutbu’nun Doğu Sibirya tarafında kalan kısımlarının altında çok büyük miktarda (yaklaşık 50 milyar ton) metan rezervi var. Eğer Kuzey Kutbu’ndaki erimenin önüne geçilemezse ısınmaya bağlı olarak bu metan gazı yayılmaya başlayacak ve sera etkisi yaparak küresel ısınmayı hızlandıracak. Yapılan araştırmalara göre erime sonucunda dünyanın altından kalkamayacağı ekonomik sıkıntılar da yaşanacak. Nature dergisinde yayımlanan bir makaleye göre Kuzey Buz Denizi’nde yaşanacak erime sonucunda atmosfere salınacak metan gazının insanlığa faturası 60 trilyon dolar olacak. Söz konusu miktarın 2012’deki tüm dünya ekonomisinin büyüklüğüne yakın bir değer olduğu düşünülünce, erimenin bedelinin ne kadar ağır olacağı da ortaya çıkıyor.
Ayrıca buzulların ortadan kalkması ile Dünya'nın ikliminin yanı sıra okyanus sularının asitliği ve okyanus akıntıların yönleri gibi pek çok şey de değişecek. Dolayısıyla erimenin toplam maliyeti bir hayli yüksek olacak.
Bugün pek çok araştırma grubu Kuzey Buz Denizi’ndeki erimenin ve bu erimenin neden olacağı, geleceğimizi tehdit eden değişikliklerin önüne nasıl geçilebileceği üzerine çalışmalar yapıyor. Fakat Kuzey Kutbu'nda bir kara parçası olmadığı için burada araştırmalar yapmak için bir istasyon kurmak çok zor. Bu nedenle Kuzey Kutbu ile ilgili araştırmalar çoğunlukla uydular ile elde edilen veriler kullanılarak yapılıyor. Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Kuzey Buz Denizi’ndeki buzulları incelemek için CryoSat adı verilen bir program kullanıyor. Sonuçlar Kuzey Buz Denizi’ndeki buzulların hem kalınlığının hem de kapladığı alanın önemli ölçüde azaldığını gösteriyor. Bu değişikliklerin doğal bir sonucu olarak deniz seviyesi de yükseliyor. Araştırmalara göre, erimelerin neden olduğu deniz seviyesi yükselişi 1990’lı yıllarda 0,27 mm iken, son yıllarda 0,95 mm’ye kadar ulaştı.
Uydu görüntüleri de yaşanan olumsuz değişikliklerin boyutlarını gözler önüne seriyor. Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi’nin (National Snow and Ice Data Center, NSIDC) NASA’dan elde ettiği verileri kullanarak hazırladığı video 1980-2012 yılları arasında Kuzey Kutbu’nda meydana gelen erimeyi gösteriyor.
Kaynaklar: