Orman Yangınları Yaban Hayatını Yok Ediyor
Orman yangınları sonucunda yangının büyüklüğüne bağlı olarak birçok hayvan yaşamını kaybediyor ve çok sayıda bitki yok oluyor.
Günümüzde küresel ısınmanın da etkisiyle orman yangınları günlerce hatta aylarca sürebiliyor. Yangınları kontrol altına almak ise gitgide zorlaşıyor. Orman yangınları sonucunda yangının büyüklüğüne bağlı olarak birçok hayvan yaşamını kaybediyor ve çok sayıda bitki yok oluyor.
Orman yangınlarında yangının büyüklüğüne, süresine veya sıklığına bağlı olarak ormanın toprak yapısı da değişebilir. Örneğin küçük yangınlar toprağı sadece birkaç milimetre derinliğe kadar etkiler ve toprağı kaplayan bitki örtüsünde kalıcı hasarlar bırakmaz. Fakat toprağın üzerinde yaşayan hayvanların yok olmasına sebep olur. Büyük yangınlarsa toprağın kimyasal yapısını bozup su geçirmez hâle gelmesine neden olabilir. Toprak su geçirmediğinde, su toprak üzerinden akıp gider ve erozyona neden olur.
Orman yangını sonrasında toprağın kendini yenilemesi yangının büyüklüğüne göre günler aylar hatta yıllar sürebilir. Bazı yangınların ardından toprak bir daha kendini yenileyemez.
Orman yangınlarında geyik gibi daha büyük ve hızlı hayvanlar ormandan kaçabilirken sincap, yılan, koala gibi daha küçük hayvanlar, böcekler ya da yaşlı ve zayıf hayvanlar yangından kaçamayabilir. Hayatta kalanların ise habitatlarının yani yaşam alanlarının büyük bir kısmı yok olur. Orman yangını sonrasında hayvanların yaşam alanlarının tekrar oluşması aylar sürebilir. Bu sırada hayvanlar besin, su, barınak ve eş bulma amacıyla farklı yerlere göç eder. Bu göçler bölgeye yeni yerleşen canlılarla daha önce o bölgede bulunan canlılar arasında rekabet oluşturur.
2019 yılında Amazon Yağmur Ormanları’nda ve Avustralya’da meydana gelen orman yangınlarında birçok canlı öldü, bazıları yaralandı, bazıları da yaşam alanlarını kaybetti. Bu bölgelerde aşırı kuraklık zamanlarında orman yangınları sık görülüyor. Ancak artan hava sıcaklıkları yangınların çok daha tahrip edici hâle gelmesine neden oluyor.
Güney Amerika’da bulunan Amazon Yağmur Ormanları yaklaşık 5,5 milyon km2’lik bir alanı kaplar. 390 milyar civarında ağaca (dünya nüfusunun 50 katından fazla) ev sahipliği yapan ormanlar iklimin, karbon ve su döngüsünün dengelenmesini sağlar. Milyonlarca yaban hayvanının ve bitki türünün yaşadığı Amazon Yağmur Ormanları şu ana kadar bilinen yabani türlerin en az %10’una ev sahipliği yapıyor. Bunlar arasında 40.000’den fazla bitki, 6000 balık, 1300 kuş, 1000’den fazla iki yaşamlı, 430’dan fazla memeli ve 400’den fazla sürüngen türü yer alıyor.
Amazonlar soyları tükenme tehlikesi altında olan jaguarların son yaşam alanlarından biri.
2019 yılında Amazonlar’da arazi genişletme veya hasat sonrası kök ve sapları temizleme amaçlı ateş yakılması amacıyla insanlar tarafından başlatılan yangınlar aşırı kurak havanın da etkisiyle büyüyerek toplamda 9060 km2’lik (yaklaşık 1.300.000 tane futbol sahası büyüklüğünde) alanın yanmasına yol açtı. Amazon Yağmur Ormanları’nın çoğunluğunun bulunduğu Brezilya’da yıl içinde 80.000’nin üzerinde yangın meydana geldi. Yangınlar sonucunda biyologlar 2.300.000’den fazla canlının öldüğünü tahmin ediyor.
Tembel hayvanlar dakikada 30 cm ilerleyebilir.
Avustralya da Amazonlar gibi binlerce canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Bu türlerin 386’sını memeliler, 828’ini kuşlar, 917’sini sürüngenler, 227’sini iki yaşamlılar ve 5000’ini balıklar oluşturuyor. Ayrıca Avustralya’da yaklaşık 21.000 bitki türü bulunuyor.
Eylül 2019’da aşırı sıcaklıklar nedeniyle başlayan yangınlar sonucu şu ana kadar 107.000 km2’lik (yaklaşık 15.000.000 tane futbol sahası ya da Ankara’nın 4 katı büyüklüğünde) alan yandı. Bilim insanları yangınlar sonucunda 1 milyara yakın hayvanın öldüğünü düşünüyor. Özellikle Avustralya’nın simgesi olan koalaların 25.000’den fazlası yangında yok oldu.
Bilim insanları bu yangınların uzun vadede canlılar için daha zararlı olabileceğini düşünüyor. Örneğin Amazon Yağmur Ormanları’ndaki ağaçların yoğunluğu güneş ışığının toprağa ulaşmasını engelleyerek bölgenin daha nemli ve ılıman kalmasını sağlıyor. Fakat yangınlar sonucunda yok olan orman bölgeleri daha çok güneş ışığının toprağa ulaşmasını ve bölgenin nemini kaybetmesine neden oluyor. Nemli topraktaki böceklerle beslenen böcekçil kuşlar kuruyan topraktan besin elde edemeyince yeni yaşam alanları aramak için göç ediyor. Göç eden canlıların benzer yaşam koşullarını bulamaması ya da yeni yerleştikleri bölgelerdeki rekabet ortamı bu canlı türlerinin zamanla yok olmasına neden olabiliyor.