Paris İklim Konferansı ve Küresel Isınma
Küresel iklim değişikliğine çare bulabilmek amacıyla gerçekleştirilen Paris İklim Konferansın'da ülkelerin çeşitli taahhütlerde bulunması ve bu taahhütlerin uluslararası yasalarla bağlayıcı hale getirilmesi bekleniyor.
Çağımızın en önemli sorunlarından biri küresel iklim değişikliği. Dünya’nın ortalama sıcaklığı giderek artıyor. 2014 yılı, sıcaklık kayıtlarının tutulmaya başlandığından beri yaşanan en sıcak yıl olmuştu ve tüm veriler 2015’te yeni bir sıcaklık rekorunun kırılacağını gösteriyor. Tahminlere göre Dünya’nın 2015 yılındaki ortalama sıcaklığı Sanayi Devrimi öncesindekinin 1°C üzerine çıkacak.
Küresel ısınma, iklim değişikliklerine ve Dünya’daki doğal dengenin bozulmasına yol açıyor. Örneğin buzullar eriyor, deniz seviyeleri yükseliyor ve dünyanın dört bir yanında aşırı hava olayları (seller, kasırgalar vs.) kayda değer biçimde artıyor. Gelecekte durumun daha da kötüleşmemesi için önlemler alınması gerekiyor. Bu amaçla 1997 yılında pek çok ülke taahhütlerde bulunmuş ve Kyoto Protokolü’nü imzalamışlardı. Ancak 1997’den günümüze kadar geçen sürede olumlu gelişmeler yaşandığı söylenemez.
Küresel iklim değişikliğine çare bulabilmek amacıyla şu günlerde Paris’te bir konferans düzenleniyor. Pek çok ülkenin temsilcilerinin katıldığı bu konferans sonucunda ülkelerin çeşitli taahhütlerde bulunması ve bu taahhütlerin uluslararası yasalarla bağlayıcı hale getirilmesi bekleniyor.
Küresel ısınmanın önüne geçilmesi için alınması gereken önlemlerin başında sera gazları salımının azaltılması geliyor. Ancak Paris Konferansı’nda bu konuda alınacak kararların kısa vadede küresel ısınmaya çare olacağı düşünülmüyor. Bugüne kadar verilen taahhütler ve Paris Konferansı’nda verilecek yeni taahhütler yerine getirilse bile 2030 yılına kadar sera gazları salımının artmaya devam edeceği öngörülüyor. Alınacak yeni önlemlerle Dünya’nın ortalama sıcaklığının Sanayi Devrimi öncesindekinin 2°C üzerine çıkmasının engellemesi amaçlanıyor.