Rüzgâr Enerjisiyle Çalışan Yerli Arabamız: Bora+++
Çocukken hepimiz kâğıttan kayık, uçak ya da uçurtma yapmışızdır.
Çocukken hepimiz kâğıttan kayık, uçak ya da uçurtma yapmışızdır. Belki aramızda kâğıttan maketlerin yanı sıra tahtadan araba yapanlar da olabilir. Şimdi, bunun da ötesine geçip daha büyük projelere imza atanları bir düşünün. Aklınıza hemen hayatlarını deneylerle geçiren bilim insanları ya da büyük mühendisler gelebilir ancak biz bu yazıda onlara değil, rüzgâr enerjisiyle çalışan ilk yerli arabayı üreten bir öğrenci topluluğuna yer vermek istiyoruz.
Bora, Yıldız Teknik Üniversitesi Rüzgâr Enerjisi Kulübü tarafından üretilmiş bir araba.
Rüzgâr enerjisi hakkında toplumsal bir bilinç oluşturmayı hedefleyen Rüzgâr Enerjisi Kulübü, dünyada rüzgâr enerjisiyle ilgili gelişmeleri takip ederek yeni projeler üretiyor. Bu projelerden biri olan Bora, Türkiye’nin rüzgâr enerjisiyle çalışan ilk profesyonel arabası.
Bora’nın serüveni, 2011 yılında kurulan Rüzgâr Kulübü’nün Hollanda’da yapılan Racing Aeolus isimli araba yarışlarından haberdar olmasıyla başladı. Kulüp, Wind Energy Events adlı organizasyon tarafından düzenlenen ve rüzgâr enerjisiyle çalışan arabaların katıldığı bu uluslararası yarışta ülkemizi temsil etmek istedi. Bunun motivasyonu ile başlayan hesaplamalar ve tasarımlar sonucunda rüzgâr enerjisiyle çalışan ve rüzgâr hangi yönden eserse essin istenilen yöne doğru gidebilen bir araba üretildi. Bora adı verilen bu araç aynı yıl yarışlara bile katıldı ve ilk yarışında 12 araba arasından 8. oldu. Bu, daha önce deneyimi olmayan bir araba için önemli bir başarıydı.
Bora+
2012 Racing Aeolus yarışlarına katılmadan önce Bora'nın kanat tasarımı ve gövde tasarımı aerodinamik açıdan incelendi ve daha verimli tasarımlar oluşturuldu. Şanzımanı üzerine ek çalışmalar yapıldı. İlk yıl beyaz olan rengi de artık maviydi. Şase (arabanın iskelet sistemi olarak da düşünebilirsiniz) dışındaki tüm parçalar için yeni bir tasarım hazırlandı. Bu değişikliklerle birlikte Bora’nın adı da bir üst model olduğunu gösterecek şekilde Bora + olarak değiştirildi. Fakat Bora +, bu yarışta bir şanzıman sorunu yaşadı ve maalesef yarışı tamamlayamadı.
Bora++
Bora daha da geliştirilmeliydi. Hız kesmeyen çalışmalar sonucunda Bora+’a bazı yenilikler eklendi. Dört tekerlekli olan araba (bir yön, bir tahrik ve iki denge tekerleği) yön tekerleğinin ikiye çıkarılmasıyla beş tekerlekli hale geldi. Ana şase aynı kaldı. Şoförün aracı direksiyondan dokunmatik bir ekran vasıtasıyla kontrol edebilmesi için mekatronik bir sistem eklendi. Bunun yanı sıra şanzımanda da bazı değişikliklere gidildi. Bütün bu yenilemelerle birlikte Bora +’ın adı da Bora ++ oldu.
Bu değişikliklerle arabada yaşanan kayıpların engellenmesi hedeflendi ve Bora++, 2013 yılındaki yarışlara katıldı. Ancak mekatronik sistemin yarış esnasında hata vermesi nedeniyle 15 araba arasından 11. oldu.
Bora+++
Bora+++ ağırlıktan kaçınılması gerektiği için bir yön iki de tahrik tekerleğinden oluşmak üzere tasarlandı. Şasede ise Bora++'ta hafif bir şase olduğu için bir değişiklik gerekmedi. Elektronik sistemin arızalarından ve ağırlığından kaçınıldığı için manuel sistem kullanıldı. Buna ek olarak kanatların açısıyla oynanarak tork (motordan tekerleğe iletilen dönme kuvveti) ve devir sayısı değiştirildi. Bora+++ piste çıktığında kanatları yeterince hızlı dönüyordu, fakat kavrama bu hızı yakalayamadı ve verimde büyük kayıp yaşayarak katıldığı yarışlarda 8.’likle yetindi.
2015 Tasarımı
Bora+++'ta bulunan denge problemlerinden dolayı araç iki yön, iki de tahrik tekerleği olmak üzere dört tekerlekli hale döndürüldü. Bunun yanı sıra daha önceki gövdelerin aksine bu kez daha hafif ve dayanıklı olan karbonfiber gövde seçildi, tasarlandı fakat kaynak yetersizliği dolayısıyla imal edilemedi. Aynı durumla difüzörde de karşılaşıldı. Yeterli kaynak bulunamamasından dolayı Bora+++, 2015 Ağustos’taki yarışlara katılamadı. Gövde, difüzör (arabanın altından akan havayı düzenleyen parça) ve kanatların imalatı tamamlanamadı. Sene sonuna kadar imalat işlemlerinin tamamlanması öngörülen Bora +++’ın lansmanının yapılarak Türkiye'ye "tekrar merhaba" demesi hedefleniyor.