Takıntılar: “Ellerimi Dört Kere Yıkadım mı?”
Koronavirüs salgını sürecinde birçok psikolojik ve psikiyatrik sorunda artış oldu. Halk arasında takıntı hastalığı olarak bilinen obsesif kompulsif bozukluk da bu sorunlardan biri.
Yeni tip koronavirüsün yol açtığı küresel salgının insanların fiziksel sağlığı üzerine olan etkileri bilim insanları tarafından yoğun şekilde araştırılıyor. Ancak COVID-19 fiziksel sağlığımızın yanı sıra ruh sağlığımızı da olumsuz etkiliyor.
Bilimsel araştırmalar, salgın sürecinde birçok psikolojik ve psikiyatrik sorunda artış olduğunu gösteriyor. Halk arasında takıntı hastalığı veya temizlik hastalığı olarak bilinen obsesif kompulsif bozukluk (OKB) da bu psikiyatrik sorunlardan biri. OKB’den muzdarip kişilerin sahip olduğu düşünceler salgın sürecinde hepimizde görülmeye başladı.
Salgınla birlikte günlük hayatımızda birçok alışkanlığımız değişti. Sürekli olarak elimizi yeterince uzun yıkayıp yıkamadığımızı, nerelere dokunduğumuzu ve diğer insanlarla olan mesafemizi kontrol ediyoruz. Birçoğumuz kapı kolu veya tırabzan gibi ortak kullanılan alanlardaki nesnelere dokunmaya korkuyor, dokunduğumuz da ise hemen ellerimizi yıkıyoruz. Ancak OKB’si olan kişiler buna benzer davranışları salgından önce de yoğun şekilde sergiliyorlardı. Bu süreçte bu davranışları daha da arttı.
Peki, OKB nasıl bir psikiyatrik sorun? OKB’ye sahip kişilerde temizlikle ilgili düşünceler diğer insanlara göre çok daha sık, çok daha şiddetli ve çok daha rahatsız edici şekilde akla gelir. Kişiler bu düşüncelerin yarattığı sıkıntıdan kurtulmak için aşırı şekilde temizlik yapar veya kirlenmekten kaçınma davranışları sergilerler. Bu düşünceler ve davranışlar kısır döngü hâlinde devam eder.
OKB günümüzün bir sorunu değil. Örneğin Shakespeare’in ünlü eseri Macbeth’te, Lady Machbeth iktidar uğruna işlettiği cinayetin ardından ellerinin kirli olduğu düşüncesinden bir türlü kurtulamaz ve sürekli ellerini yıkamaya başlar.
Peki, OKB sorununun ortaya çıkmasının sebebi nedir? OKB’si olan kişiler fiziksel olarak kendilerini temizleyerek sahip oldukları bilinç dışı bir suçluluk duygusundan kurtulmaya çalışıyor olabilirler. Tabii bu OKB hastalığının nedenine yönelik öne sürülen psikolojik açıklamalardan sadece biri. Bu sorunu açıklamaya çalışan birçok psikolojik kuram var.
OKB'li kişilerin beyinlerinde de bazı farklılıklar olduğunu gösteren araştırmalar var. Yani OKB’nin biyolojik temelli bir bozukluk olduğunu destekleyen bilimsel veriler bulunuyor. Yapılan araştırmalarda bu sorunun görüldüğü kişilerin beynindeki kortiko-striato-thalamo-kortikal (CSTC) yolak olarak isimlendirilen yapıda (Beyindeki bir devre olarak düşünülebilir.) işlevsel bir bozukluk olduğu tespit edildi. Sağlıklı bireyler bir görevi tamamladıklarında beyindeki CSTC yolağı sayesinde o işin yeterli düzeyde olduğu mesajı iletilir. OKB’li kişilerde ise bu mesaj uygun şekilde iletilemez.
Örneğin bir cerrah düşünelim. Cerrahların ameliyata girmeden önce ellerini belirli kurallara göre yıkaması gerektiğini çoğumuz filmlerde görmüşüzdür. Cerrah ellerini yeterli sayıda ve uygun şekilde yıkadığında beyne “Tamam, oldu.” mesajı gider. Eğer kişide OKB sorunu varsa “Tamam, oldu.” mesajı beyinde uygun şekilde iletilemez ve kişi uyguladığı temizlik eylemini devam ettirir. Çok fazla zaman almaya başlayan bu durum kişinin hayatını birçok açıdan olumsuz etkilemeye başlar.
Eşyalarınızı Simetrik Bir Şekilde mi Yerleştirirsiniz?
OKB sadece temizlik konularında görülmez. Etraftaki eşyaların her zaman simetrik olmasını sağlamak, nesneleri belli bir düzende yerleştirmek, sıralamak, biriktirmek ya da saymak da OKB’si olan kişilerde görülebilen davranışlardır.
Takıntı Hastalığından Nasıl Kurtulabiliriz?
Psikoterapi ile bu takıntılı düşüncelerin daha gerçekçi düşünceler ile yer değiştirmesi sağlanabiliyor. Böylece davranışlar da değiştirilebiliyor. Bazı durumlarda da tıbbi tedaviler ile beyindeki mevcut işlev bozukluğu giderilmeye çalışılıyor.
Yazar Hakkında:
Uzm. Dr. Rukiye Çolak Sivri
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı