Hatırladıklarımız Hafızamızı Yokladıkça Değişiyor
Bir çalışmaya göre tıpkı kulaktan kulağa oyununda iletilen mesaj gibi, hafızamız da kalıcı değil, aksine çevre ve zaman koşullarına uyum gösteren bir yapıya sahip.
Çocukken oynadığımız kulaktan kulağa oyununu hatırlıyorsunuz değil mi? Herkes yan yana durur ve bir cümle kulaktan kulağa fısıldanır. Kişi sayısı ne kadar çoksa, hele bir de iletilen cümle biraz karmaşık ve uzunsa, oyun da o kadar eğlenceli olur. Sıranın en sonundaki kişi yüksek sesle duyduğu şeyi söyler. Cümlenin paylaşılmaya başlandığı ilk haliyle yüksek sesle söylenen son hali arasında çoğu zaman büyük farklılık olur, yani kulaktan kulağa iletilen cümle her seferinde biraz değişerek sonunda tamamen farklı bir hal alır. Herkes de bu işe şaşar kalır.
The Journal of Neuroscience'ta yayımlanan bir çalışmaya göre tıpkı kulaktan kulağa oyununda iletilen mesaj gibi, hafızamız da kalıcı değil, aksine çevre ve zaman koşullarına uyum gösteren bir yapıya sahip. Geçmişten bir şeyi yeni bir çevrede ya da zamanda hatırlarsanız ya da o şeyi hatırladığınızda, yaşarken olduğundan başka bir ruh hali içindeyseniz, hafızanız hemen yeni koşulları eskisiyle birleştirip yepyeni bir bilgi oluşturabiliyor.
Zaman geçtikçe geçmişle ilgili hatırlayabildiklerimizin azalması hepimizin yaşadığı, doğal bir olgu. Yapılan bir çalışmada, geçmişte yaşanan bir olayı hatırladığımızda, beynimizdeki hafıza ile ilgili ağların olayın en son hatırlanan halini her defasında değiştirebildiğinden bahsediliyor. Bu nedenle, yaşanan bir olayı aklımıza getirdiğimizde, her defasında, aslında özgün halini değil de daha önce hatırladığımızın değişen halini gözümüzde canlandırırız. Bu durumun özellikle duruşmalarda tanıklık eden görgü şahitleri için önemli etkilerinin olabileceğinden bahsediliyor. Yani görgü tanığının ifadesine ne kadar erken başvurulursa, hatırladıklarının doğruluğundan da o kadar emin olunabilir.