Pollyanna Hipotezi

Illinois Üniversitesi’nden J. Boucher ve C. E. Osgood, 1969 yılında bugün Pollyanna hipotezi olarak anılan bir görüş öne sürmüştü. Bu hipoteze göre insanlar olumsuz kelimeler kullanmaktansa olumlu kelimeler kullanmaya meyillidir. Başka bir deyişle insanlar hayatın karanlık tarafındansa aydınlık tarafı hakkında konuşmayı tercih ederler. Uluslararası bir araştırma grubu, öne sürüldükten yaklaşık 45 yıl sonra, Pollyanna hipotezinin ne ölçüde doğru olduğunu belirlemek için çalışmalar yaptı. Dr. P. S. Doods ve arkadaşlarının Proceedings of the Academy of Sciences (USA)’da yayımladıkları sonuçlar Boucher ve Osgood’un görüşlerini destekliyor.

Araştırmacılar, Pollyanna hipotezini sınamak için on ayrı dilde (İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Almanca, Brezilya Portekizcesi, Korece, Çince, Rusça, Endonezyaca ve Arapça) 24 ayrı türde kaynaktan (kitaplar, gazeteler, sosyal medya, internet sayfaları, sinema altyazıları, şarkı sözleri, ...) milyarlarca kelime derlemiş. Sadece sosyal medyada gönderilen mesajlardan toplanan kelimelerin sayısı bile yüz milyarın üzerinde. Araştırmacılar, her bir dilde en sık kullanılan on bin kelimeyi belirledikten sonra bu dilleri konuşan insanlardan kelimeleri olumluluklarına ya da olumsuzluklarına göre 1-9 arasında bir puan vererek değerlendirmelerini istemiş. Olumlu kelimelerin yüksek, olumsuz kelimelerinse düşük puanla değerlendirildiği bu çalışmanın sonucunda nötr kelimelerin beklendiği gibi ortalama olarak 5 civarında puanlandırıldığı görülmüş. Ayrıca benzer anlamlı kelimelerin farklı dillerdeki ortalama puanları da birbirine yakın. Sonuçlarda, en yüksek ortalama puanın İspanyolca internet sayfalarına, en düşük ortalama puanın ise Çince kitaplara ait olduğu görülüyor. Ancak her ne kadar diller ve kaynaklar arasında ufak tefek farklılıklar olsa da incelenen tüm kaynakların ortalama puanı 5’in üzerinde. Bu durum Pollyanna hipotezinin öne sürdüğü gibi insanların olumlu kelimeler kullanma eğiliminde olduğuna işaret ediyor.